Ayakkabıcılardan 'ithalat' isyanı

Türkiye'nin ayakkabı üretimi noktasında Avrupa'da 3'üncü, dünyada ise 9'uncu büyük üretim merkezi olduğu bildirildi.

Yayınlanma: 19.02.2013 - 13:53
Abone Ol google-news

Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD), Çırağan Sarayı'nda ayakkabı ithalatının değerlendirildiği bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan TASD Başkanı Hüseyin Çetin, Türkiye'nin yıllık ayakkabı tüketiminin 150 milyon çift olduğunu belirterek, Türkiye'nin ayakkabı üretimi noktasında Avrupa'da 3'üncü, dünyada ise 9'uncu büyük üretim merkezi olduğunu söyledi.

Sektörün, 1992 yılında ihracatının 83 milyon dolar, ithalatının da 25 milyon dolar olduğunu aktaran Çetin, "1994 yılında 160 milyon dolar ihracat yaparken, 28 milyon dolarlık ithalat yapıyoruz. 1997 yılına baktığımızda ihracatımız 210 milyon dolar, ithalatımız 135 milyon dolar. Bu yıllarda ihracatımızın ithalattan ne kadar yüksek rakamlarda olduğunu siz de görüyorsunuz" dedi. Çetin, 2003'te 184 milyon dolar ihracat yapılırken, 191 milyon dolar ithalat yapıldığını kaydederek, "2006 yılına baktığımız zaman, biliyorsunuz koruma önlemleri ilk olarak 2006 yılında çıktı ve burada 237 milyon dolar ihracat yaparken, koruma önlemlerine rağmen ithalat 515 milyon dolar olmuş. 2010 yılında 396 milyon dolar olan ihracatımız, 660 milyon dolar ithalat gerçekleşmiş. 2012 yılında da 546 milyon dolar ihracat yaparken, 864 milyon dolar ithalat gerçekleşmiş. Yani neredeyse ihracatın iki misli kadar ithalata dönmüşüz koruma önlemlerine rağmen" diye konuştu.

Çetin, 2012 yılında koruma önlemlerinin uzatılması sırasında yapılan bir uygulama ile "Özel teknoloji ihtiva eden Ayakkabılara" sağlanan muafiyet neticesinde 38 milyon çift ayakkabının koruma önlemlerine takılmadan Türkiye'ye girdiğini aktararak, "38 milyon çift, diye baktığımızda Türkiye'de nüfusun yarısı NBA basketçisi mi diye düşünüyoruz. Çünkü bu ayakkabıların Türkiye'de yapılmaması imkansız değil. Bu ayakkabıların hepsi Türkiye'de yapılabilir. Biz 'Yüksek teknoloji ihtiva eden ayakkabılarda', tabana özellik gösterip, altı kauçuk, araya faylon deden malzeme kullanılıp, farklı özellikler beyan edip, bu beyanlarla ülkeye sokulan ayakkabıların hiç birinin yüksek teknoloji ayakkabı olmadığı zaten rakamlarla da çok belli. 681 milyon dolar dış ticaret açığının verilmesine hiç ihtiyaç yok. Çünkü bu ayakkabıların hepsi TASD tarafından üretilebilir. Üretilebilecek bütün teknoloji ve alt yapısı var. Zaten TASD'ın kapasitesi 500 milyon çift, yani Türkiye'nin tüketimi 150 milyon çift. Daha önceki yıllarda hükümetimiz yüzde 8.5 büyürken ülke genelinde, ayakkabı sektörü yüzde 1 bile büyüyemedi. Bu da ayakkabı sektörünün o dönemlerde yüzde 10 küçüldüğünü gösteriyor. Ayakkabı sektöründe şu anda bir ithalat baskısı mevcut. Bu ithalat baskısından dolayı ayakkabı sektörü eskiden ayda bir makina alırken, şimdi yılda bir dahi makina alamıyor. AR-GE'sine, inovasyonuna yatırım yapamıyor ve gelişemiyor. Ama buna rağmen ülke genelindeki ihracat yüzde 12.6 artarken, ayakkabı sektörü yüzde 23.8 ile ihracat rekoru kırdı" dedi.

Tekstil sektöründe hiç bir zaman ithalatın ihracatı geçmediği halde ek verginin çıktığını söyleyen Çetin, "Ayakkabı sektörü bunun çok daha fazlasını hak ediyor. Çünkü, şu anda ithalatı, ihracatının neredeyse iki misli. Biz bu ek vergiyi hak eden sektörülerin başında geliyoruz" dedi. Çetin, sektörün yan sanayi ile birlikte yıllık istihdam kaybının 90 bin kişi olduğunu vurgulayarak, "İthalatın, belli bir ek vergi çıkmasıyla, kısıtlanmasıyla bu 90 bin kişiyi istihdam edeceğimizi vaat ediyoruz" diye konuştu. Çetin, Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ülkenin Rusya olduğunu, Rusya'yı ise Irak, Almanya, Özbekistan, Kırgızistan, İtalya'nın takip ettiğini belirtti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler