Aydınlık günler göreceğiz

Okurlarımız, CHP, HDP, Birleşik Haziran Hareketi’nin de aralarında bulunduğu siyasi parti ve sivil toplum örgütü üyeleri, 9 yazar ve yöneticimizin tutuklanmasına isyan etti. Gazetemize akın eden yüzlerce kişi adına yapılan ortak açıklamada, “Ülkemizin felaketle sonuçlanacak bir iç savaşa sürüklenmesine izin vermeyeceğiz” denildi. 

‘Teslim olmayacağız’

CHP, HDP ve Birleşik Haziran Hareketi’nin çağrısıyla dün çok sayıda kişi gazetemizin Şişli’deki merkez binası önünde toplandı. Siyasi partiler adına basın açıklamasını okuyan Çiçek Çatalkaya, Cumhuriyet Gazetesinin terörle ilişkilendirilmesinin abesle iştigal olduğunu vurguladı.

Basın özgürlüğü yoksa...

HDP İl Eşbaşkanı Doğan Erbaş ise basının özgür olmadığı bir yerde demokratik siyasetin de olmayacağını söyleyerek “Demirtaş, Yüksekdağ ve bir grup milletvekili darbe ile siyasi kararla gözaltına alındı. Ondan sonra da bu baskı Cumhuriyet gazetesine geldi” ifadelerini kullandı. CHP PM Üyesi Kadir Gökmen Öğüt de, “İktidar 14 Temmuz’da ne yapmaya çalışıyorsa, 15 Temmuz’da bütün düşündüklerini tek tek yapmaya başladı. Bütün muhalif gazeteleri, radyoları kapatmakla başlayarak demokratik siyasetin önüne engelle devam etti. Cumhuriyetin kuruluş yıldönümünde laikliğin son kalesi Cumhuriyet gazetesini yok etmek için operasyona giriştiler. Ancak bu ülkede son sözü söylemedik. Bu ülkenin devrimcileri, aydınları ve demokratları son sözünü söylediği zaman bizler aydınlık günlerin doğduğunu göreceğiz” dedi. Birleşik Haziran Hareketi’nden Erkan Baş, devrimcilerin hep hayalperest olmakla suçlandığını söyleyerek, “Hayal perest olduğumuz, hülyalı olduğumuz belki gerçektir. Ama başkalarının ufkunun almadığı hayallerimiz de vardır, bir o kadar da gerçekçiyiz. Bu karalık günleri Türkiye tarihinin en karanlık günleri olduğunun farkındayız. Korkmuyoruz ve asla teslim olmayacağız” diye konuştu. 

Tarihi önemi var

Demokrasi İçin Birlik Hareketi adına konuşan Binnaz Toprak da “Ne gariptir ki, laiklikle özdeşleşmiş, kimliğini laik olarak tanımlamış gazete dinci bir örgütlenmenin yandaşı taraftarı olarak soruşturma geçiriyor. Bu ancak mizah konusu olabilir” dedi. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise bir avukat olarak, verilen kararı yargı ve hukuk tarihi bakımından kara bir leke olarak niteledi.

Sivas’tan Cumhuriyet için geldi

Sivas Yıldızeli’nin Kaman Köyü’nden gazetemize ziyaret için gelen 63 yaşındaki emekli öğretmen Rıfat Kılıç, gözleri dolarak yaşananları anlattı. Cumhuriyet’e operasyon yapılmasının ardından cuma günü akşam 16.00 sıralarında otobüse bindiğini ve İstanbul’a yola çıktığını söyleyen Kılıç “İstanbul’da kalacak yerim yok, fazla harçlığım da yok, dönmek durumundayım. Yalnızca Cumhuriyet ile dayanışma için geldim” dedi. 

TEK SESLİLİK İNŞA ETME POLİTİKASI 

Avukat Turgut Kazan: Çok bilinen bir söz vardır: ‘Düşünüyorum o halde varım.’ Düşünüyorsan OHAL’de yoksun. 

Hürriyet Gazetesi Yazarı Murat Yetkin: Gazetecilerin, yazarların kimsenin bir suç kanıtı olmadan tutuklu olarak yargılanması kabul edilebilir değil.

YRD. DOÇ. DR. ESRA MUNGAN: Bunların hepsi aslında aynı baskılama, sindirme ve tek seslilik inşa etmeye politikasının tezahürü. Bizim yapmamız gereken bütün demokrat kesimler olarak birlike asgari müştereklerimizde buna karşı ses çıkarmak.

Gazeteci Nedim Şener: Yapılanın ne olduğunu anlamak istiyorsanız tutuklama kararına bakın. Orada yargılananın sadece gazetecilik olduğunu tutuklananların ise gazeteci olduğunu aslında gazeteciliğin tutuklandığını görebilirsiniz.