Aysal'dan önemli açıklamalar

Ünal Aysal, NTV Spor televizyonunun canlı yayın konuğu olarak, kendisine yöneltilen soruları cevapladı.

Şampiyonluk kupasının verilmesi konusunda Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda meydana gelen sorunlarla ilgili olarak Aysal, ''Maçtan sonra validen, 'Kupayı içeride verelim' teklifi geldi. Biz de dedik ki 'Bunun örnekleri var, biz basketbolda Fenerbahçe'ye kupası verilsin diye bütün seyircimizi çıkarmıştık. Kupayı çim sahada alırız' dedik. Kupanın soyunma odasında alınamayacağını belirtik. Eğer çok ciddi sıkıntı doğacaksa sayın valinin 'Ben aciz kaldım, kupayı burada vermek halkın yararına değildir' diye açıklama yapmasını istedik. Biz sabaha kadar bekleyelim, sonra gidelim, bize de kupayı postayla yollasınlar dedik'' ifadelerini kullandı.

Türk futbolunda şike ve teşvik iddialarına yönelik soruşturma nedeniyle 3 Temmuz tarihinden itibaren başlayan süreçte kulüp olarak Fenerbahçe hakkında konuşmadıklarını, sadece Türkiye Futbol Federasyonu'nu (TFF) eleştirdiklerini anlatan Aysal, ''Zaten ben 4 Temmuz günü, kimsenin bu süreci rekabet anlayışı içinde izlememesini, karışmamamız gerektiğini söyledim. Ama Sayın Aziz Yıldırım savunmaya geçtiği zaman, Galatasaray'la ilgili konuştu. Belki Galatasaray işin içine karışsaydı, onun için daha kolay olacaktı. Oysa bizim açıklamalarımızın hepsi TFF'ye yönelik açıklamalardı, ikaz niteliğindeydi'' diye konuştu.

Aziz Yıldırım'la tutuklanmasından önce 1 kez görüştüğünü aktararak, ''Eksik olmasın büyük bir nezaketle geldi kutladı. Bugüne kadar da Aziz Yıldırım ile ilgili tek beyanatım olmadı. Kendisini de sempatik bulurum'' diyen Aysal, ''Niye yargılandığını bilmiyorum. Bir gün Aziz bey işinin başına dönerse, her şeyden evvel insani ilişkiler açısından kendisini ağırlarım. Aziz bey açıklamalarında Galatasaray'ı kullandığı vakit, benim de cevap vermem gerekiyordu. İşin tabiatı bu. Kişisel bir sorunumuz yok'' şeklinde görüş belirtti.

''TFF, UEFA kriterlerini yerle bir etti''

Ünal Aysal, TFF'ye karşı olan tutumlarını açık bir şekilde dile getirirken, göreve gelirken verilen sözleri tutmadıklarını ileri sürdü.

Yıldırım Demirören yönetiminin kendilerine, Avrupa'ya gitmelerine engel olabilecek hiçbir şey yapmayacaklarını söylediğini, Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'e ise ise geçen sezonun şampiyonluk kupasını verme vaadinde bulunduklarını duyduğunu vurgulayan Aysal, şunları söyledi:

''Biz de bunun üzerine destek verdik. Bizi PFDK'ya sevk etmeleri, olayı ucuzlatmaktı. Kurunun yanına yaşı da katmaktı. TFF, kararlarıyla UEFA'nın 3-4 büyük kriterini yerle bir etti. Michel Platini buraya geldiğinde açıklaması var, 'Tamam siz böyle istiyorsunuz ama bizim prensiplerimiz var' diye. Kişilerle kurumların birbirinden ayrılması, şikenin sahaya yansımaması gibi UEFA'nın kesinlikle kabul etmeyeceği şeyler var. Türk futbolunu koruyacak ve prestijini yükseltecek kararlar almalılar ama tamamen tersi oldu. UEFA'nın bu kararları kabul etmesi mümkün değil. Türkiye'yi 2. sınıf ülke konumuna soktular'' şeklinde konuştu.

Kulüpler olarak TFF yönetimini değiştirmek gibi bir alternatiflerinin bulunduğunun altını çizen başkan Aysal, ''Bu, kulüplerin birlikte alması gereken bir karar. Ben tek başıma sistemi değiştiremem. Don Kişot değilim. Bir kaç kulüple bunu görüştük, devamını getireceğiz'' dedi.

''Transferde nokta atışı yapılacak''

Galatasaray takımının gelecek sezon için nasıl bir transfer politikası izleyeceğini anlatan Aysal, ''Kabarık bir oyuncu listesi yok. Nokta atışı yapacağız. İyi bir takımımız var ama eksiklerin de farkındayız. Bu sezon kadroda derinlik yoktu. 1 kişi sakatlansa yerini zor kapatıyoruz. Neyse ki sağ salim bitirdiler sezonu. Takım şu anda eksik, birçok takviye gerekiyor. Avrupa'da başarılı olacak bir kadro yaratmak zorundayız. Bütün transferleri bu doğrultuda yapacağız'' şeklinde konuştu.

Aysal, Juventus'tan kiralanan Felipe Melo'nun takım arkadaşı Albert Riera ile yaşadığı kavgadan dolayı pişman olduğuna inandığını söylerken, bu oyuncunun takımda kalmasından yana olduğunu anlattı.