Bağdat Yasak Kent/2
Irak'a 'özgürlük' götüren ABD, ülkeyi parçalayacak anayasayı da kendisi hazırladı.
Irak’ın anayasası bölünmeye uygun
Irak’ta Başbakan Nuri el Maliki’ye pek sıcak bir yaklaşım yok. Tüm yetkileri elinde toplamakla suçlanıyor en azından. Ancak dengeleri iyi hesapladığı, Arap vatandaşlarının Kürtlere olan kızgınlıklarını kendi söylemi haline getirdiği, dolayısıyla ciddi bir desteğe sahip olduğu biliniyor. Maliki’nin gücü, deniyor, çıkar gruplarını kendisine bağlamasından da geliyor. Ayrıca yine, kendisine bağlı askeri birimler oluşturmasına vurgu yapılıyor. Genelkurmay başkanını safdışı bırakmış örneğin. Maliki ile görüşme şansımı, orada bulunduğum günlerde gittiği Basra kentinden başkent Bağdat’a dönemeyişi yüzünden yitirdim. Karşılaşabilseydim, Türkiye’nin, Suudi Arabistan ve Katar’la birlikte kendisine suikast hazırladığı iddiası hakkında ne düşündüğünü soracaktım. Arap kaynaklı haber sitelerinde dillendirildi bu iddia çünkü.
Maliki’nin zorluğu şurada: 140. madde uyarınca Kerkük’ün geleceği ile ilgili bir referandum söz konusu. Maliki, başbakanlığa, Kürtlere bu madde konusunda güvence verdiği için oturabildi deniyor. Şimdi Kürtlerle, malum, arası iyi değil. Garanti sözünü tutmazsa bir türlü, tutsa bir türlü. Tutsa, zaten iyi ilişkiler içinde olmadığı Türkiye ile daha da kötü olacak her şey.
Maliki ile konuşamadım ama konferansın açılışına gelen, aynı akşam da katılımcılara “hoş geldin” yemeği veren eski Başbakan İbrahim Caferi ile muhabbet edebilme şansını buldum. Başbakanlığı döneminde Irak-Türkiye ilişkileri “mükemmel” olarak değerlendirilen biri. Ciddi bir entelektüel. Ülkede çok sevilen bir figür olduğu konusunda yaygın da bir görüş var. Ilımlı yaklaşımlarıyla, başbakanlığı sırasında kabinesinde çok sayıda kadına bakanlık vermesiyle kadın hakları savunucularınca da el üstünde tutulan biri Caferi. Kurucusu olduğu ve halen başkanlığını yaptığı Reform Partisi’nde de önemli mevkilerde kadın görevliler var. Asıl önemi Irak parlamentosundaki en büyük bloku oluşturan Irak Milli Koalisyonu’nun başkanlığını yapmasından geliyor. Bu blok içinde Maliki’nin partisi Dava da var. Sadr Grubu, Fazile Partisi, Meclisi Ale, Bedir Partisi ve tabii ki Caferi’nin Reform Partisi de bu ittifak içinde.
Bu ittifak dışındaki diğer blokta da İyad Allawi’nin Irakiye Grubu ile Kürt Koalisyonu yer alıyor. Caferi, konuşmamız sırasında elbette diplomatik bir dil kullandı. Türkiye’yi çok dikkatli sözcüklerle eleştirdi. Türkiye’nin, Barzani Kürdistanı ile kurduğu ilişkileri, Irak merkezi hükümetinin önüne koyduğu suçlaması bu eleştirilerin temelini oluşturuyor.
Maliki’den Türkiye’ye sitem
Türkiye’nin Irak politikasını konferans sırasında tanıştığım Türk bilim adamı, İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Engin Selçuk’tan dinlemeli. Selçuk, Türkiye’nin Irak’ta ciddi yanlışlar yaptığını düşünüyor. Bakın neler söyledi: “ABD askerlerinin tahliyesine ilişkin antlaşmanın altına imza atıldığı gün Maliki ile görüşme fırsatı buldum. Maliki, Türk olduğumu söyleyen görevlilerin takdiminin bitmesini beklemeden sertçe elimi sıkmış ve sitemle şu soruyu sormuştu: ‘Türkiye Irak’ın toprak bütünlüğünü savunmuyor mu artık?’ Hazırlıksız yakalanmıştım. Ağzımda birkaç cümle geveledim. Maliki benimle konuşmanın vakit kaybı olacağını düşünmüş olmalı ki hızla uzaklaştı. Derken Şii Türkmen kökenli siyasi danışmanı koluma girdi ve kulağıma şöyle fısıldadı: Kürtlerle fiili bir ittifak düşünüyorsanız ilerde elinizdeki topraklardan da olursunuz. Sizi de parçalarlar.” Türkiye’nin Irak’ta yaptığı ilk hata, Selçuk’a göre, 2005’te kabul edilen Irak Anayasası’nın siyasi kodlarını kavrayamaması. Irak Anayasası ABD tarafından yazıldı bilindiği gibi. Selçuk “bu anayasa hiçbir federal devlette olmayan bir biçimde merkezi devleti güçsüzleştirmiş, federe birimlere (Kürt Federe Devleti) ise aşırı yetki tanımış” diyor. Bu elbette parçalanmaya uygun bir devlet haline getiriyor Irak’ı. Selçuk’un sözlerini dinleyince Caferi’nin, çok nazik de olsa Türkiye’ye yönelttiği eleştirileri daha iyi anladım. Caferi, böyle anayasası olan bir ülkeye komşu ülkelerin her müdahalesi parçalamayı arttırır demek istiyormuş meğer. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Stratejik Derinlik kitabını “bir rüya kitabı” olarak değerlendirişinin nedenini de daha iyi kavradım. Irak, merkezi hükümeti zayıf bırakılmış bir ülke olarak, merkezi hükümetin dışındaki yapılarla ilişkiye geçen Türkiye’yle mutlaka sorun yaşar demek istiyordu Caferi. Yani, Davutoğlu istediği kadar “sıfır sorun” desin, Irak’la mutlaka sorun yaşayacak merkezi hükümeti çiğnerse.
‘Saygınlığınızı taraf tutarak gölgelemeyin’
Türkiye, Irak’a da dillerde. İki gün süren Bölgesel Güvenliğe Doğru konferansının katılımcılarının çoğu, özellikle Mısırlı akademisyenler Türkiye hakkında çok ağır eleştiriler dile getirdiler. Ortak kanı, Türkiye’nin başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’daki kimi ülkelerin içişlerine “burnunu sokmuş” olması. Bunu Arap dünyasının ünlü düşünürlerinden, bölgede gerçek bir Türkiye dostu olarak tanınan Muhammed Nureddin de söylüyor. Türkiye hakkında birçok kitap yazmış olan ve söyledikleri Arapça konuşulan dünyada son derece ciddiye alınan Lübnanlı bu düşün adamı, artık Türkiye tarafından sevilmediğini düşünüyor. “Lübnan’da Türkiye’nin her ulusal bayramında konuklardan biriydim her zaman” diyor. “Şimdi değil misiniz?” diyorum, “Değilim. Bu yıl ki Cumhuriyet Bayramı kokteyline çağırmadı beni Türkiye’nin Lübnan Büyükelçisi” diye yanıtlıyor. “Ne söylediniz de kızdırdınız?” soruma da “Türkiye’yi seven herkesin söylediği şeyi söyledim. Saygınlığınızı Ortadoğu’daki çatışmalarda taraf tutarak gölgelemeyin dedim” diye karşılık veriyor. Nureddin, konferansta, Türkiye’nin Ortadoğu politikalarını “mezhepçi”,“NATO’cu” ve “Osmanlıcı” olarak niteleyen sert bir konuşma yaptı. Başbakan Erdoğan’ın “Şam’ın çocukları bize emanet” sözlerini de “mezhepçi bir kışkırtma” olarak değerlendirdi.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık