Bağış'tan ilginç 'Avrupalıyız' yorumu

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Osmanlı döneminde bile bize Avrupa'nın Hasta Adamı derlerdi. Bize hiçbir zaman Asya'nın Hasta Adamı denilmedi. Bugün her zaman kinden daha fazla Avrupalıyız" dedi.

Bağış'tan ilginç 'Avrupalıyız' yorumu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.10.2009 - 08:49

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu'nun (TÜGİK), Eskişehir'de düzenlediği, "Türkiye - AB İlişkilerinin Geleceği ve Beklentiler" konulu panelde konuştu.

Konuşmasında 14 Ekim'de açıklanan AB İlerleme Raporu'nu değerlendiren Egemen Bağış, Türkiye'nin bugüne kadar 33 müzakere başlığının 11'ini açtığını ve bu konuda kararlılıkla ilerlediklerini söyledi. AB yolunda önemli adımların atıldığını vurgulayan Bakan Bağış, bundan 5 yıl öncesine kadar açıklanan AB İlerleme Raporlarında genellikle insan hakları ihlalleri ve aydınların hapse atılmalarına ilişkin değerlendirmelerin yer aldığını kaydederek, "Geçtiğimiz günlerde açıklanan raporda ise bu tür değerlendirmeler bulunmamakta. Türkiye'nin daha özgür, daha demokratik bir ülke olduğuna değiniliyor" dedi. Türkiye'nin en zor günlerde bile Avrupalı olduğuna dikkat çeken Bağış, "Osmanlı döneminde bile bize Avrupa'nın Hasta Adamı derlerdi. Bize hiçbir zaman Asya'nın Hasta Adamı denilmedi. Bugün her zamankinden daha fazla Avrupalıyız" diye konuştu.

AB konusundaki en önemli noktanın azim ve istek olduğuna dikkat çeken Bakan Bağış, AB'nin birleştirici bir platform olduğunu, bu ülkede darbe korkusu yaşayanların, şeriat korkusu yaşayanların bile ortak noktasının AB olduğunu söyledi.

 

AB ile çevre müzakereleri Aralık'da başlıyor

Türkiye'nin Aralık ayında çevre alanında müzakerelere başlayacağını açıklayan Bakan Bağış, "Bu konuda bin 500 sayfalık bir rapor hazırladık. Çevre konusu oldukça önemli bir fasıl. Türk insanı daha temiz bir hava, daha temiz bu suya kavuşacak" dedi. AB'de önemli olanın birey olduğunu söyleyen Bakan Bağış, Türkiye'nin aslında bir anlama özüne döndüğünü ifade etti.

 

Medyaya vergi cezasında muhattap Türk yargısıdır

AB İlerleme Raporu'ndaki basın özgürlüğü konusu ve bir medya kuruluşuna verilen vergi cezasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bakan Bağış, bu konuda muhatabın Türk yargısı olduğunu söyledi. Bağış, "2002'den bu yana basın özgürlünü kısıtlayan hiçbir kanun TBMM'den geçmemiştir. Tam tersine kanunlar geçmiştir. Ama Türkiye'de hiçbir sektörün de vergi muafiyeti yoktur. Bu işin muhatabı Maliye Bakanlığı'dır. Uzlaşma imkanı vardır. Eğer Maliye Bakanlığı ile muhatap olunmak istenirse olunabilir. İstenmez ise Türk yargısı vardır. Türk yargısının bağımsızlığını herkes kabul etmektedir. Daha önce de medya işi ile uğraşanlar aynı durum ile karşı karşıya kalmışlardır. Konu hukuk çerçevesinde değerlendirilmelidir. Bunun muhatabı Avrupa'daki kuruluşlar değildir. Türk yargısıdır. Ben inanıyorum ki yargı sürecinde medya kuruluşu konuyu bir an önce noktalayacak ve Türkiye'nin önünün açarak, gerçek sorunların çözümüne hep birlikte odaklanacağız" şeklinde konuştu.

 

Basın ögürlüğü Avrupa'nın gündeminde

Toplantıya panelist olarak katılan Avrupa Parlamentosu Milletvekili SPD Milletvekili Dilek Kolot ise Türkiye'nin tanıtım konusunda eksikliği bulunduğuna dikkat çekti. Almanya'nın 2005 yılından bu yana Almanya'nın Türkiye'nin AB sürecine destek verdiğini, ancak Eylül ayında yapılan seçimle birlikte, bu desteğin yerini olumsuzluğa bıraktığını açıklayan Kolot, raporda 3 ana başlığın ise dikkatlerini çektiğini söyledi. Kolot, "Bunlar bir medya kuruluşuna yönelik açılan dava, sosyal devlet olma unsuru ve kadın erkek eşitliği. Bu noktalardaki eleştirilen gerçekten de Avrupa'da endişe ile takip edilmektedir. Özellikle basın özgürlüğü konusu Avrupa'nın gündemindedir" dedi.

 

Seçim sonrası Almanya'nın AB desteği, aleyhe dönüştü

Panelde konuşan Yeşiller Partisi Milletvekili Özcan Mutlu ise Almanya'da yapılan son seçimlerle birlikte Almanya'nın Türkiye'ye verdiği desteğin aleyhe dönüştüğünü söyledi. AB ülkelerinin Türkiye'nin imtiyazlı bir üye olmasını istediklerini de vurgulayan Özcan Mutlu, "Türkiye zaten uzun yıllardan beri imtiyazlı bir ortak konumunda. Gümrük Birliği, AB Konseyi üyesi olması, birçok Avrupa kurumlarındaki yerimiz bunun bir kanıtlarıdır. Eğer Avrupa dünyada sözü geçen bir konuma gelmek istiyorsa, Türkiye gibi güçlü bir ortağa ihtiyacı vardır. AB, Türkiye'yi kapıda tutmakla hiçbir alanda söz sahibi olamaz" dedi.

 

Kapı aşındıran değil, davet edilen ülke olmalıyız

Panelde konuşan TÜGİK Genel Başkanı Hazim Sesli ise Türkiye'nin kapı aşındıran değil, davet edilen bir ülke konumuna gelmesi gerektiğini söyledi. Sesli, "Türkiye olarak Anayasamız, demokrasimiz, ekonomimiz, kültürümüz ve eğitimimiz ile kendimizi öyle bir konuma getirmeliyiz ki Avrupa Birliği'nin kapısını aşındıran değil, davet edilen bir ülke haline gelmeliyiz" dedi. Anayasanın ve özellikle de Seçim ve Siyasi Partiler yasalarının değişmesi gerektiğini söyleyen Sesli, Türk demokrasisinin daha üst seviyelere gelmesinin AB sürecinin daha sağlıklı aşılmasına katkı sağlayacağına dikkat çekti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler