Bahçeli, Kılıçdaroğlu'na çattı
Bahçeli hükümete, "Ermenistan'la sürdürmekte ısrar ettiğiniz ilişkileri dondurun, İncirlik Üssü'nün kullanımı konusunda yeni bir düzenleme gidin ve bunu ABD'ye iletin" diye seslendi. MHP lideri, Kemal Kılıçdaroğlu'nun af önerisini de sert sözlerle değerlendirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Bahçeli Elazığ depreminde yaşamını yitirenlere başsağlığı, yaralanan yurttaşlara da acil şifalar dilerken, depremin Türkiye'nin talihsiz bir gerçeği ile tekrar ve acilen yüzleşmek zorunda olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Can ve mal kayıplarının sorumluluğunun yalnızca bugünkü hükümete yüklenemeyeceğini, böyle bir siyasi fırsatçılığın peşinde asla olmadıklarını ifade eden Bahçeli, "Ancak görülmemiş kalkınma ve gelişme iddialarının ne kadar temelsiz olduğunu da görmek lazımdır. Altı şiddetindeki bu depremin neden olduğu tahribatın boyutu, milletimizin uzun yıllardır nasıl ihmal edildiğini, medeniyetten nasıl mahrum bırakıldığını gösterdiği gibi yaşadığımız acı derslerden hala sonuç çıkaramadığımızın da uyarısı olmuştur" dedi.
Depremin zamanını ve etkisini önlem mümkün değilse de tahribatını asgariye indirmenin insanoğlunun elinde olduğunu, bu konuda bilinçlenmiş ülkelerde depremlerin en az hasarla nasıl atlatılacağının örnekleri bulunduğunu dile getiren Bahçeli, "Elbette ki ülkemizin ihmal edilmiş sorunlarının boyutları ve çeşitliliği büyüktür. Ancak insan hayatının doğrudan etkilendiği bu konuda mutlaka tedbirler alınmalıdır. Bu olayın İstanbul gibi dünyanın en büyük metropollerinden birinde beklenen depremde alınacak tedbirleri hızlandırması temennimizdir" dedi.
Başbakan'ın 'laf üretmiyoruz, iş üretiyoruz' diyerek sabırları zorlamaya başladığını da belirten Bahçeli, Türkiye ekonomisinin uzun süreden beri kriz altında olduğunu, yurttaşların da bunaldığını söyledi. AKP iktidarının yol haritasında işsizlikle ilgili umut verici herhangi bir husus bulunmadığını ifade eden Bahçeli, "İşsizlik bir kader ve iktidarın sığınacağı bir bahane değildir. Ve asla da olmayacaktır. Siyasi ve ekonomi zihniyetini yabancı başkentlerin jeopolitiğinden kopya eden Başbakan Erdoğan ve partisinin bizim bu düşüncelerimizi anlaması ihtimal dahilinde olmayacaktır. Milletimizin, çapsız, heyecansız, bitkin, yorulmuş, buna rağmen de cebini doldurmuş AKP kadrolarının, Türkiye'nin gelecek perspektifine engel olmasına daha fazla katlanması düşünülemeyecektir. Ekonominin hiçbir sorununda muvaffak olamayan iktidar partisi, bu aczini ve yetersizliğini perdelemek amacıyla sinsi ve habis senaryolar tertip etmekten çekinmemiştir" diye konuştu.
"MHP lekeli alınlarını adaletin duvarına vuracak"
İktidarın işsizliği çözemediğini ancak 'milleti ayrıştırmak konusunda çok gayretli, Habur'da terörist karşılamada çok heyecanlı, okyanus ötesinin talimat listelerini tatbik etmede çok aceleci, Ermenilerle ilişkide coşkulu' davrandığını, 'bölücülerde heves uyandırdığını ve İmralı'dan takdir aldığı'nı savunan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Başbakan için varsa da yoksa da küresel şebekeler, ülkeler üzerinde sıcak para operasyonları yapan para baronları, Peşmerge kalıntıları, Kandil kadroları, Brüksel komiserleri ve okyanus ötesinden alacağı talimat listesi önemlidir. Milliyetçi Hareket Partisi, böylesi bir zilleti reddetmektedir. Bu hayasız ve seviyesiz yönetim anlayışıyla sonuna kadar mücadele edecek ve ilk fırsatta bu devrin tüm sorumlularının lekeli alınlarını adaletin duvarına vuracaktır."
2009 yılında çalışma çağındaki nüfusun 914 bin kişi artarak 51 milyon 686 bine ulaştığını, şehirlerin işsizlikten kırıldığını, kahvehanelerin dolup taştığını belirten Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a "Senin hakkından inen kepenklerin arkasında gözü yaşlı ve sabırla önüne konulacak sandığı bekleyen esnafımız, toprağında bereketi kalmayan, güneş altında yanlış çiftçimiz gelecektir. Sana bu millet hakkını helal etmeyecek, hayatının geri kalanında vicdan azabıyla baş başa kalmaktan başka seçeneğin olmayacaktır. Sayın Erdoğan sen gideceksin. Devri iktidarın mutlaka sona erecektir. O zaman Türkiye'de güneş başka doğacak ve üç hilal sevgi olacak, aş olacak, iş olacak ve huzur vatanımızın her köşesine yağacaktır" diye seslendi.
"Bağımsızlığımızı nasıl kazandığımızı usulden değil esastan öğrenmeli"
12 Mart'ta İstiklal Marşı'nın TBMM'de kabulünün 89'ncu yıldönümünün kutlanacağını hatırlatan Bahçeli, Cumhuriyetin temel değerlerinin bugün tehdit altında olduğunu söyledi. Bahçeli, "İçinde bulunduğumuz süreçte, farklılıkların kaşınarak ayrılıkların gerekçesi haline getirilmesi, bunun da demokrasi adı altında yapılması, bize bu vatanı bırakan atamalarımızın yönetim mirasına en büyük hakaret sayılacaktır. Başbakan Erdoğan da İstiklal Marşımıza anlam ve ruh veren mücadeleyi bir kez daha incelemeli , bugün çarpık ilişkilerle halel getirdiği bağımsızlığımızı nasıl kazandığımızı usulden değil esastan öğrenmelidir" diye konuştu.
Grup konuşmasında geçen hafta sonu Diyarbakırspor-Bursaspor maçı nedeniyle Diyarbakır'da yaşanan olayları da değerlendiren Bahçeli, suçlu ve kusurlunun ne Diyarbakırlı ne de Emniyet teşkilatı olduğunu söyledi. Bahçeli, olayların sorumluluğunun süreci adım adım davet eden AKP hükümeti ve politikaları olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Hükümetin açılım adını verdiği yıkım projesinin neden olduğu yüksek gerilim kendisini göstermeye başlamıştır. Gündelik hayatın akışı içinde kabul edilebilecek olan, kişiler arasındaki karşılıklı münakaşaların veya yaşanan tartışmaların bile aniden etnik kutuplaşmalara döndüğü tehlikeli bir iklime girilmek üzeredir. Yıllardır içten içe tırmandırılan etnik kışkırtmalar ve Başbakan Erdoğan'ın açıktan yaptığı tahrikler toplumsal kardeşliği tehdit edecek çok kritik seviyeye gelmiştir. Bir ülkenin vatandaşlarını, bir milletin fertlerini ötekileştirerek, yabancılaştırarak beraberliğin sağlanması ne tarihen mümkündür, ne de insanlığın böyle bir tespiti bulunmaktadır. Bu itibarla, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ve Başbakan Erdoğan'ın ısrarla söyleyegeldikleri farklılaştırma merkezli sözde açılım sürecinde yaşanacak derin ayrışmalar ve ardından vuku bulacak olan çatışmaların sorumlusu da, verecek hesabın adresi de kendileri olacaktır."
Bahçeli geçen hafta ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde sözde Ermeni "soykırımı" tasarısının onaylanmasını da değerlendirdiği konuşmada, Türk milletini soykırımcı olarak suçlayanların varlılığını çok önemsememek gerektiğini belirtti. Bahçeli şöyle konuştu:
"Tarihle yüzleşmemiz gerektiğini söylerken ABD Başkanını yüce Meclis çatısı altında ayakta alkışlayan vekillerin bulunduğu, minareleri bile yasaklayan, İslam'a karşı önyargılı bir devletin hakemliğinde Ermenilerle kucaklaşan hükümetin olduğu, Avrupalıların gönlünü hoş tutmak için Türklüğün tanımını gevşetmeye çalışanların, yabancı vakıflara imtiyaz vermek için ev ödevlerini yapanların bir biriyle yarıştığı ve 'Farklı etnik kimlikte olanlar ülkemizden kovuldu. Bu aslında faşizan bir yaklaşımın neticesiydi' diyerek kendi ceddine hakaret eden bir Başbakanın bulunduğu ülkede, okyanus ötesinden bir yabancının bu kararı almış olması asla şaşırtıcı değildir. Elbette ki, muazzam bir mücadele ile tarihi hem yapmış hem de yazmış binlerce yıllık bir milletin kahraman evlatları olarak, Edirneli'nin, Vanlı'nın, Trabzonlu'nun, Bitlisli'nin, Sivaslı'nın, Antalyalı'nın, Hataylı'nın, Iğdırlı'nın, Muğlalı'nın ve onların eşsiz ecdadının hakkında, hüküm vermek; Newyorklu'nun, Washingtonlu'nun, Teksaslı'nın, hakkı da değildir, haddi de değildir. Gelinen bu noktada öncelikle suçlanması gerekenler, ikaz edilmesi lazım gelenler ABD'li parlamenterler midir, yoksa buna fırsat tanıyan, göz yuman, taviz üstüne taviz veren ve hatta ön alan AKP zihniyetinin temsilcileri midir? Türkiye'nin, AKP ile birlikte süratle üzerindeki ataleti attığından bahseden, hızla her alanda dinamizm kazandığından dem vuran, uluslar arası ilişkilerde itibarını iddia edenlerin geldiği son durak burasıdır."
"Büyüklerin içinde küçük kalan AKP"
Hükümetin ve Başbakanın yaşadığı şaşkınlığın nedeninin 'Ermenistan'la yakınlaşmaya itilen AKP'nin, bu ev ödevinin diyetini bulamayışının derin hayal kırıklığı olduğu'nu savunan Bahçeli, büyükelçinin Ankara'ya çağrılmasının, oylamanın 'komedi' olarak yorumlanmasının hükümetin iflasını gizlemeye yetmeyeceğini kaydetti. Bahçeli, başbakanın oylama sonucunda 'Türkiye'nin büyük ülke olduğunu, büyüklüğünü anlamayanların da anlayacakları'na ilişkin sözlerine "Gerçekten de Türkiye, tehditlere kulak asmayacak, iftiralarla lekelenemeyecek, ecdadının şeref ve haysiyeti yalanlarla incitilemeyecek kadar büyük bir ülkedir. İçinde yaşayanlar da çok büyük bir millete mensuptur. Bu tespit son derece doğrudur. Ancak büyüklerin arasında küçük kalan AKP hükümettir. Bu büyük devlete ve bu büyük millete AKP kadroları küçük gelmektedir" karşılığını verdi.
"İncirlik Üssü konusunda yeni düzenlemeye gidin"
Hükümetin milli meseleleri nereden nereye getirdiğinin ortada olduğunu söyleyen Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bizim gelinen bu aşamada Başbakan'a önerimiz şudur; Ermenistan'la sürdürmekte ısrar ettiğiniz ilişkileri dondurunuz. Tek taraflı tavizlerle imzaladığınız protokolleri TBMM'nden geri çekiniz. İncirlik üssünün kullanımı konusunda yeni bir düzenlemeye gidiniz ve bunu ABD'ye iletiniz.Konuyu 24 Nisan mesajına bırakmadan, Amerika Birleşik Devletlerine yapacağınız ziyareti iptal ediniz.Gerçekten bir şeyler yapmayı istiyor ve milletimizin onurunu korumayı samimiyetle düşünüyorsanız bunları gerçekleştiriniz. Milletimiz Başbakan Erdoğan'dan bu tepki ve tedbirleri beklemektedir. Gerisi boş sözlerdir, diplomaside karşılığı yoktur."
"Türkmeneli coğrafyası sahipsiz değil"
Bahçeli, konuşmasında Irak seçimlerini de değerlendirdi. Başbakan Erdoğan ve AKP hükümetinin yıllardır sürdürdüğü ihmalin, Türkmenleri sindirme noktasında Peşmergelere cüret verdiğini dile getiren Bahçeli, "İşgalci gücün çekilmesiyle ortaya çıkabilecek otorite boşluğunun yerini siyasetin kural ve çözümlerine bırakmaması halinde komşumuz Irak'ın bölünme ve parçalanma sürecinin başlaması en büyük kaygımızdır. Ama her şeye rağmen, AKP hükümetinin küresel güçlere havale ettiği 'Türkmeneli' coğrafyası asla sahipsiz değildir. Ve oradaki kardeşlerimizin her şart ve durumda yanında olacağımız iyi bilinmelidir" dedi.
İkinci miting Urfa'da
Bahçeli, AKP'nin yıkım projesine karşılık "Bin Yıllık Kardeşliği Yaşa ve Yaşat" mitingleri başlattıklarını ve ilk mitingi 13 Aralık'ta Ankara'da yaptıklarını bildiren Bahçeli, mevsim şartları nedeniyle ara verdikleri toplantıların ikincisini 27 Mart'ta Şanlıurfa'da yapacaklarını kaydetti.
PKK talebidir
Grup toplantısı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel af önerisini PKK talebi olarak değerlendirdi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı