Bakırköy Ruh ve Sinir travma hastanesi oluyor

Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Zafer Çukurova, hastanenin 1969 yılında kurulduğunu, 1970 yılında tropikal hastalıklar hastanesi, 1985 yılında ise genel amaçlı devlet hastanesi olarak 2000 yılına kadar hizmet verdiğini ifade ederek, hastanenin 28 Eylül 2000 tarihinden itibaren de eğitim ve araştırma hastanesine dönüştürüldüğünü anlattı.

Avrupa yakasında yaklaşık 4 milyonluk nüfusa en üst düzeyde sağlık hizmeti veren hastanenin 300 yataklı bir genel eğitim hastanesi olduğunu, halen inşaatı devam eden 350 yataklı kompleksin inşaatının da gelecek yılın sonunda tamamlanacağını kaydeden Çukurova, yılda yaklaşık 40 bin yatan hasta kabul ettiklerini ve İstanbul genelinde de en çok acil ameliyat yapan hastane olduklarını dile getirdi.

İstanbul'da acil ihtiyacını karşılayan 5 tane merkez hastane bulunduğunu ve bunların da Anadolu yakasında Kartal Lütfi Kırdar ile Numune, Avrupa yakasında da Okmeydanı, Şişli Etfal ve Bakırköy olduğunu anlatan Çukurova, bu 5 hastanenin bütün İstanbul acilinin yüzde 80'ini karşıladığını söyledi. Başhekim Çukurova, şunları kaydetti:

''İddiamız bölgesel nitelikte bir travma hastanesine dönüşmek. İleride yaşanacak bir İstanbul depreminde, Bakırköy bölgesinde bu konuda ciddi ihtiyaç olacağını düşünerek E Blok adıyla hizmet veren şu anda içerisinde 140 yatak, 7 tane ameliyathane ve 22 tane yoğun bakım yatağı bulunan binayı sadece bu amaçla dizayn ettik. Şu anda genel bina inşaatı devam edene kadar geçici olarak başka birimleri de oraya taşıdık, ama ana binamız bittiğinde E Blok binası acil cerrahi ve travma merkezi olarak hizmet verecek. Bu bina, İstanbul depremi için bölgesel nitelikte sağlık hizmeti sunmaya yönelik bir bina olarak tasarlandı.''
 

Lepra Hatanesi'nin durumu

Başhekim Çukurova, Lepra Hastanesinin Ocak ayı sonunda kendilerine bağlandığını da anımsatarak, 2005 yılından beri lepra hastalarıyla ilgili tarama programının durdurulduğunu ve bu konuda ciddi bir hekim açığı olduğunu dile getirdi.

Dr. Zafer Çukurova, 2 bin 800'e yakın lepra hastasının tarama programını oluşturmaya ve bunların kimlik bilgilerini otomasyon sistemine girmeye çalıştıklarını da kaydederek, son zamanlarda genç yaşta birkaç lepra hastası görüldüğünü, bu nedenle Sağlık Bakanlığı ile koordineli bir şekilde lepra hastalarının yoğunlukta bulunduğu illerde tarama programlarına yeniden başlamak istediklerini ifade etti.

Lepra bölümünde büyük bölümü rehabilitasyon amaçlı olmak üzere 34 tane yatan lepra hastası bulunduğunu söyleyen Çukurova, ''Lepra hastalarının büyük bir kısma yaşadıkları yerlerdeki yaşam koşullarının kötülüğü dolayısıyla hastanede kalıyorlar'' dedi.
Çukurova, lepra hastanesi olarak kullanılan mevcut binanın deprem açısından çok sıkıntılı ve riskli olduğunu, bina hakkında da yıkım kararı çıktığını belirterek, acilen o binanın yıkılarak yeniden yapımıyla ilgili bir sürecin içine girdiklerini de bildirdi.

''Bakanlığın bu bölgeyle ilgili Bakırköy Sağlık Kampüsü adı altında büyük bir yatırım programı var. Bakırköy'ün büyük bir sağlık kampüsü ve lokomotifinin de bizim hastanemizin olacağını düşünüyoruz'' diyen Çukurova, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin de bu alanda yer aldığını anımsattı.

Yaklaşık 500 dönümü ağaçlık olan alanın 500 dönümüne inşaat yapılabileceğini de ifade eden Çukurova, çevredeki branş hastanelerinin de bu alana toplanabileceğini hatta bir onkoloji, bir de kalp hastanesi kurulabileceğini söyledi.