Balık av sezonu yeni düzenlemeyle başladı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın avlanma araçları ve yöntemleri başta olmak üzere, avlanan su ürünlerinin boy, avlanma zamanı, avlanma yerleri ve balıkçıların yükümlülükleri ile uyulması gereken kurallara ilişkin yeni usul ve esasları belirlediği tebliğe göre, gırgır avcılığında 18 metre olan derinlik mesafesi yeni dönemde 24 metre olacak.

Ekolojik açıdan önemli bir deniz olan Marmara Denizi'nde, İzmit Körfezi, Adalar civarı ve Büyükçekmece Koyu'nda bazı alanlar gırgır avcılığına kapatılacak. Böylece balıkların yumurtlama ve üreme alanları ile koruma alanları oluşturulacak. Marmara Denizi'nde kaçak trol avcılığının engellenmesi için, manyat ve algarna ile gece avcılık yapılması yasak olacak. Akdeniz'de, 6 mil dışında, ton balıklarının avcılığına yıl boyunca müsaade edilecek, Akdeniz'de demir iskelet üzerine tel sarılmak suretiyle yapılan kafesle avcılık seçiciliği olmadığından yasak olacak.

Balık nesillerinin sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için, kalkan, levrek, singarit ve eşkinanın asgari avlanabilir boy uzunlukları artırılacak. Düzenlemeyle avlanma yasak zamanlarında değişikliğe gidilirken, kalkan balığında 1 Mayıs–30 Haziran olan yasak dönem 15 Nisan–15 Haziran, dil balığında 15 Şubat–15 Mart olan yasak dönem 1 Ocak – 1 Şubat olarak belirlendi.

Söz konusu düzenleme 4 yıl geçerli olacak, denetimler de bu çerçevede artacak.
Denizde av sırasında, karaya çıkış noktasında, satış noktasında ve depolarda yapılacak denetimlerde, kurallarla uymayanlara 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu'nun öngördüğü cezalar uygulanacak.

''Bu tedbirlerin alınması gerekiyordu''

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çolak, dünyada avlanması yasak, kırmızı listeye eklenen balık türlerinin her geçen gün arttığını belirtirken, denizlerdeki sıcaklıkların yükselmesi, aşırı vahşi avlanma, iç su balıkları üretiminin etkin kullanılmaması ile denizlerdeki balık varlığının gitgide azaldığını söyledi.

Balıkların yavrularına ve yuvalarına zarar vermemesinden dolayı olta ile avcılıkta bir sorun olmadığını, ancak değişik avlanma metotlarıyla balıklarının yerlerinin tespiti ve kitle halinde avlanmasının çok ciddi riskleri de beraberinde getirdiğini anlatan Çolak, örneğin balık çeşitlerinden orfoz, lagosun Fransa'nın sahillerinde artık kırmızı listede olduğunu, Türkiye'de de mersin balığının neslinin neredeyse tükenmek üzere olduğunu kaydetti.
Balıkçılıkta sürdürülebilirliği sağlamak için balıkçılık yönetiminin geliştirilmesi, avcılığın olumsuz etkilerinin azaltılması, sürdürülebilir bir avcılık uygulanması gerektiğini vurgulayan Çolak, şöyle devam etti:

''Bakanlığımız bu konuya duyarlılık gösterdi. Tebliğde yer alan noktaları yıllardır söylüyorduk ama bu dikkate alınmıyordu çünkü balık avcılarının ticari endişeleri gündemin ön sıralarında geliyordu. Ama artık böyle değil çünkü artık tehlike çanları çalmaya başladı. Bakanlığımız bu tebliği yayımlamakta çok doğru iş yapmıştır, buna balıkçılarımız çok tepki gösterdiler ama bu tedbirlerin alınması gerekiyordu.''

Derinlik mesafesinin artırılması

Trol teknelerinin dipten sürütme tarzında av yaptığına işaret eden Çolak, kullandıkları av aletinin dipte yaşayan balıklarında besinlerini oluşturan bir alt zincirin zarar görmesine neden olduğunu söyledi. Bu zararın da dolaylı ama şiddetli bir biçimde balık stoklarına uzun vadede zarar verdiğini anlatan Çolak, yeni düzenleme ile derinlik mesafesinin artırılmasının balıkların deniz yaşamına imkan verecek, dipte yaşayan canlı yaşamının sürdürülebilirliğini sağlayacak çok önemli bir önlem olduğunu belirtti.

Çolak, ''Bunu eğer şimdiden çılgınca tüketmeye devam edersek, kritik bir noktaya gelebiliriz ve insanların yiyebileceği popülasyon tükenir'' dedi.