Barış Gücü'nün görev süresi uzatıldı
KKTC'nin New York Temsilcisi Büyükelçi Kemal Gökeri, KKTC'nin BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonunu tamamen desteklediğini, bir an önce adada hakkaniyete dayalı çözüm istediklerini söyledi.
Büyükelçi Gökeri, BM Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs'taki Barış Gücü'nün (UNFIYCP) görev süresini 15 Haziran 2010'a kadar 6 aylığına uzatmasının ardından, BM'deki gazetecilere açıklama yaptı ve soruları yanıtladı.
Kararın açıklanmasından sonra Rum temsilci Minas Hadjimichael'in sanki Kıbrıs'taki tek hükümetin temsilcisiymiş gibi BM'de gazetecilere açıklama yaptığını belirten Gökeri, Rum temsilcinin adada iki halkı da temsil eden tek ve ortak bir hükümet olmadığını ise söylemediğini vurguladı.
Adanın Kuzeyinde Kıbrıs Türk halkını temsil eden KKTC'nin bulunduğunu, adanın güneyinde ise sadece Rum halkını temsil eden Rum yönetiminin olduğunu belirten Gökeri, ''Dolayısıyla Rum tarafının Kıbrıs Türkleri adına konuşmak için ne otoriteleri ne de yasal dayanakları bulunmaktadır'' dedi.
Rumların ''1960 yılında adada kurulan iki uluslu hükümeti Aralık 1963'te kuvvet zoruyla çaldıklarını, Kıbrıs Türklerini haklarından mahrum bıraktıklarını, ama kendilerini hala Kıbrıs hükümeti olarak gördüklerini'' vurgulayan Gökeri, Kıbrıs sorununun da tam da bu yüzden 1963 yılından bu yana devam ettiğini dile getirdi.
Adada iki lider arasında müzakerelerin devam ettiğini anımsatan Gökeri, bu tür görüşmelerin son 30-35 yıldır devam ettiğini, ancak Rumların haksız bir şekilde ''Kıbrıs Hükümeti'' olarak kabul edilmelerinden dolayı şu ana kadar maalesef bir ilerleme sağlanamadığını belirtti.
Kıbrıslı Türklerin çözüm istediklerini vurgulayan Gökeri, ''BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonunu tamamen destekliyoruz, biz biran önce adada hakkaniyete dayalı bir çözüm istiyoruz. Bu çözüm iki kesimlilik, siyasi eşitlik ve iki kurucu halkın eşit statüsünden oluşan BM parametreleri çerçevesinde ortaklık devletine dayanıyor. İki liderin 23 Mayıs 2008'te kabul ettiği üzere, bu yeni ortaklığın bir federal hükümeti ve eşit statüye sahip 2 kurucu devleti olacak. Biz Genel Sekreter'in Kıbrıs özel danışmanı Alexander Downer'ın çabalarını da tamamıyla destekliyoruz'' dedi.
Kıbrıs Türk tarafının UNFICYP ile ilgili kararın BM Güvenlik Konseyi'nde kabulünün ardından Türkiye'nin konuyla ilgili yaptığı açıklamayı ve görüşleri tamamen paylaştıklarını ve desteklediklerini belirten Gökeri, Türkiye gibi Kıbrıs Türk tarafının da Güvenlik Konseyi'nin UNFICYP kararını tümden reddettiğini, çünkü UNFICYP'in adada görev yapmasıyla ilgili olarak Kıbrıs Türk tarafının rızasının ve onayının alınmadığını vurguladı.
Gökeri ''Bu duruma rağmen UNFICYP'in KKTC'deki faaliyetleri bizim bir misafirimiz olarak, KKTC'nin iyi niyet ve işbirliği sonucu, KKTC hükümetinin koymuş olduğu şartlar ve parametreler çerçevesinde devam edecektir'' diye konuştu.
Gökeri açıklamasında 2004 yılında Annan Planı'na evet diyen tarafın Kıbrıslı Türkler olduğunu belirterek, Rumların ise bu planı büyük çoğunlukla reddettiklerini anımsattı. Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargonun ve izolasyonunun devam ettiğini vurgulayan Gökeri, Kıbrıslı Türklerin dünyada özgürce seyahat edemediklerini, uluslararası yarışmalara katılamadıklarını da belirtti.
Gökeri Kıbrıslı Türklerin biran önce çözüm istediklerini vurgulayarak, bu engellerin kaldırılarak uluslararası toplumun bir parçası olmayı istediklerini vurguladı.
Büyükelçi Gökeri bir soru üzerine iki liderin Ocak ayında 3 kez üst üste Rum liderin evinde, daha sonra da 3 kez üst üste KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın evinde görüşeceklerini, müzakerelerin yoğunlaşmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Gökeri ''Ayrıca BM'nin de müzakere sürecine daha aktif katılmasına ihtiyaç duyuyoruz, böylece bir sonuca daha çabuk ulaşabiliriz'' diye konuştu.
Rum temsilci
Rum temsilci Minas Hadjimichael de kararın kabulünün ardından yaptığı açıklamada Türkiye'nin adayı işgal ettiğini iddia ederek ''Bu durum devam ettiği sürece UNFICYP'in adadaki varlığı vazgeçilmezdir'' dedi.
UNFICYP'in yapısının ve görevinin ancak adada çözüm bulunması halinde gözden geçirilebileceğini savunan Rum temsilci, bir soru üzerine iki liderin yeni yılda evlerde görüşmesine yönelik kendisine gelen bir bilgi olmadığını belirtti.
Kararın içeriği
Konsey'in UNFICYP'in görev süresini 6 aylığına uzatan ve Türkiye'nin ''hayır'' oyu verdiği kararda, müzakere sürecinde bu zamana kadar kaydedilen ilerlemeden memnuniyet duyulduğu ifade edilerek, bu fırsatın müzakere sürecinin ivmesini de arttırarak iyi değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Kararda güven artırıcı tüm tedbirlerin uygulamaya konması istenirken, Genel Sekreter Ban'dan da Konsey'e bu kararın uygulanmasıyla ilgili olarak 1 Haziran 2010'a dek bir rapor sunması isteniyor.
Karara göre bu raporda UNFIYCP'in adada çözüm durumunda alacağı yapıyla ilgili planlamanın da yer alması isteniyor.
UNFICYP'nin 31 Ekim 2009 itibariyle 858'i asker, 69'u polis olmak üzere toplam 927 kişilik personeli bulunuyor.
En Çok Okunan Haberler
- Kurtulmuş'a tepki yağıyor: 'Alıştıra alıştıra...'
- Hazal Kaya: 1 senedir şiddete maruz kalıyorum
- Sessizliğini bozdu: Türkiye'ye dönecek mi?
- 'Vermezsen sonun Filistin olur'
- Bahçeli’nin aracı olduğu karanlık bir plan!
- 35 sene sonra ilk kez 'plütonyum çekirdeği' ürettiler
- Demet Tuncer: CIA'in teklifini reddettim!
- Ali Erbaş'ın emekli maaşı belli oldu
- Helal Akreditasyon Kurumu'ndan Köfteci Yusuf açıklaması
- AFAD duyurdu: Erzurum'da deprem