'Barışa katkısı olacaksa Öcalan'la görüşülebilir'

Adalet Bakanı olduğu dönemde Abdullah Öcalan'la görüşülmediğini ifade eden Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk, "Öcalan'ın belli bir kesimde sözü geçen bir yönü var. Onların konuşmalarına bakarsanız Öcalan için 'önderimiz' olarak söz ederler. Dolayısıyla Türkiye'de barışın sağlanması bakımından bir etkisi olacaksa bu görüşmeler olabilir" dedi. Türk, hükümetin 2006 yılında Terörle Mücadele Yasası'nda gerçekleştirmeyi planladığı değişiklik ile Abdullah Öcalan'a af önerisine CHP'nin karşı çıktığı yönündeki iddiaları doğruladı.

Türk, hükümet tarafından getirilen önerinin, Öcalan'ın yeniden yargılanmasının önünü açacağı gerekçesiyle CHP tarafından karşı çıkıldığını kaydetti.  "Bu yargılamanın yenilenmesi ile ilgili olarak CMK'da değişiklik yapmak gerekiyordu" diye konuşan Türk, AB uyum paketi çerçevesinde 2002 yılında idam cezasının kaldırıldığını ve idam cezası yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının getirildiğini anımsattı. Öcalan'ın şartlı salıverilmesinin söz konusu olamayacağını savunan Türk, "Böyle bir şey olacaksa da ancak, Meclis'in 5'te 3'ünün vereceği kararla mümkün olur. Af kanunu çıkarmak, Anayasa'da yapılacak değişiklikler gibi zorlaştırılmıştır. Bu çerçeve içerisinde Öcalan'ın şu anda affı söz konusu değil. Yani olmaz" dedi.

'Barışa katkısı olacaksa görüşülebilir'

Hükümet yetkilileri ile Öcalan arasında yaşandığı iddia edilen görüşmelere de değinen Türk, Adalet Bakanı olduğu dönemde bu tarz görüşmelerin yapılmadığını kaydetti. Fakat Öcalan'ın yakalanmasının hemen ardından sadece ifadesinin alınması için görüşüldüğünün altını çizen Türk, şöyle devam etti: "Öcalan, Türkiye'ye getirildiğinde güvenlik güçlerince sorgulandı. Bu da çok normal. O zaman kendisi Türkiye'ye getirildiği zaman 'devlete yardımcı olurum' gibi sözler söylemişti. Terörle mücadele, sadece askerle teröristler arasındaki mücadele değil, bunun yanında başka çok boyutlu bir iş. Onun yanında ekonomik tedbirler siyasal tedbirler... Öcalan'la görüşme olabilir. Öcalan'ın belli bir kesimde sözü hala geçiyor. Onların konuşmalarına bakarsanız Öcalan için 'önderimiz' olarak söz ederler. Dolayısıyla Türkiye'de barışın sağlanması bakımından bir etkisi olacaksa bu görüşmeler olabilir. Son günlerde halk oylamasında evet oyu verilmesi için pazarlık yapılıyor deniyor. Ben böyle bir şey olacağını sanmıyorum."
 

'AİHM kararı var'

Öcalın'ın yakalanmasının ardından idama mahkum edildiğini anımsatan Türk, bunun üzerine AİHM'e dava açıldığını ve mahkemece ihtiyadi tedbir kararı getirildiğini ifade ederek, şöyle konuştu: "Bunun gereğince liderler zirvesi yapıldı. Bende Adalet Bakanı olarak katılmıştım liderler zirvesine. Burada idam kararının Meclis'e gönderilmemesi ifade edildi. AİHM kararına uymak için... Çünkü Öcalan'ın yakalandığı günün hemen ardından AİHM'e dava açılmıştı. Mahkeme aldığı kararda esas hakkında karar verinceye kadar, bu cezanın infaz edilmemesini istedi. Mahkemenin kararı bu şekildeydi. 2002'de idam tümüyle kaldırıldı. Bazıları diyor ki Öcalan'ı asmak gerek. Bu kadar şeyden sonra Öcalan'ı asmak için bir kanun çıkarırsanız, bu ilkellik olur. Ayrıca, o dönemde 65'e yakın idam dosyası vardı. AİHM'nin kararını yok sayarak, Öcalan idam edilseydi o 65 kişi de idam edilmesi gerekirdi. Böylece Türkiye, darağacı ülkesine dönerdi. Onlar bunun dışında tutulsaydı bu sefer de, eşitlik ilkesi çiğnenecekti."
 

'Genel af doğru değil'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği "genel af" tartışmalarına yönelikte değerlendirmede bulunan Hikmet Sami Türk, genel affın "doğru olmayacağını" savundu. Çok sık af kanunu çıkarılmasının cezaların caydırıcılığını yok edeceğine işaret eden Türk, "Kılıçdaroğlu'nun söylemek istediği, silahlar bırakılarak, sosyal barış unsuru olarak genel af olabilir. Ön koşulu silahların bırakılmasıdır. O takdirde olabilir" diye konuştu.