"Başbakan IMF'ye 'hayır' demiyor"

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile teknik görüşmelerin hala sürdüğünü belirterek, ''İleri bir aşamadayız. Ancak ne zaman tamamlanacağını şu aşamada söyleyemem'' dedi.

Bakan Şimşek, Sheraton Oteli'nde düzenlenen Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu 60. toplantısında yaptığı konuşmada, IMF ile teknik görüşmelerin devam ettiğini belirtti.
Görüşmelerin ileri bir aşamada olduğunu ancak ne zaman tamamlanacağını şu aşamada söyleyemeyeceğini ifade eden Şimşek, ''IMF'yi razı edebilirsek, şartlar ve içerik konusunda anlaşmaya varırsak, bir program yapacağız. Programın içeriğiyle ilgili tartışma var'' diye konuştu.

Bakan Şimşek, Başbakan'ın IMF'ye ''hayır'' demediğini belirterek, ''İşleyecek bir program olsun, likidite sorununun reel ekonomiye yük getirmeyecek bir şekilde çözülmesini istiyor'' diye konuştu.

Bu arada Şimşek, IMF'nin muhtemel bir programda ''çok önemli mali ayarlamalar'' istediğini de vurguladı.

Bakan Şimşek, ''IMF mali ayarlamalar konusunda ısrar ediyor, 2001 yılında bu tür önlemler doğru olurdu çünkü Türkiye'nin sürdürülebilir bir borç sorunu vardı. Şimdi ise borçlarda sürdürülebilirlik sorunu yok'' dedi.

Şimşek, IMF ile yapılacak bir programın piyasalarda güvenin yeniden tesis edilmesi ve kısa vadeli likidite sağlanması açısından önemli olduğunu vurguladı.

IMF ile yapılan son anlaşmanın Mayıs ayında bittiğini hatırlatan Şimşek, bu tarihten sonra IMF ile yeni bir anlaşma yapılacağını, bunun da muhtemelen bir ihtiyati stand-by olacağını söylediklerini hatırlattı.

Türkiye'nin borçlarının milli gelire oranı, borçların sürdürülebilirliği ve kamu sektörü açısından iyi durumda olduğunun altını çizen Şimşek, yegane sorunun bankacılık dışı özel sektörde olduğunu, özel sektörün borçlarının da 3,5 yıl vadeli bulunması açısından pek acil bir sorun yaratmadığını, piyasaların normale dönmesi durumunda bu sorunun da giderileceğini ifade etti.

Şimşek, IMF ile muhtemel bir programda aradıkları unsurlar konusunda ise ''işleyecek bir program olsun. Türkiye'nin yararına olsun, reel ekonomi ve ekonomik büyümeye zarar vermeden likidite sorununu çözsün'' tanımlamasında bulundu.