"Başbakan, yaşam tarzı endişelerini gidermeli"

Kılıçdaroğlu, CHP Kadın Kolları İl Başkanları toplantısında girişinden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmralı'da hükümlü bulunan terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın "Beni ev hapsine çıkarmazsanız ateşkes sona erer" şeklindeki açıklamasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, "AKP Hükümeti'nin Öcalan'la yaptığı pazarlığın bir sonucu. Biz de pazarlığın sonucunu bekleyeceğiz. Eğer Türkiye bu pazarlık süreci içine sokulmuşsa her şeyi tartışırız. AKP bu süreçte zaten yanlış yapmıştı, o yanlışlıklar öyle anlaşılıyor ki bundan sonra devam edecek" dedi.
 

"Öğrenciler gelsin, onları dinleyeceğim"

Kılıçdaroğlu, bugün basına yansıyan Mesut Yılmaz, Zeki Sezer gibi isimlerin CHP'ye katılacağı yönündeki haberleri gazetelerden okuduğunu ve bu konuda bilgisinin bulunmadığını açıkladı.

Kılıçdaroğlu, Pazartesi günü üniversitelerin öğrenci konseyi başkanlarıyla görüşmekten son derece mutlu olacağını bildirirken, "Protestocu öğrencilerle de görüşür müsünüz?" sorusunu ise "Eylemciler gelirse onlarla da görüşürüm. Bizim için eylemci olan olmayan, hiç önemli değil. Önemli olan hepsinin öğrenci olması. Bütün öğrenciler gelsin, bütün düşüncelerini dile getirsinler, söz veriyorum ben onları sonuna kadar dinleyeceğim" şeklinde yanıtladı.
 

"Gerçeker'in görüşmeleri olumlu bir gelişme"

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in Anayasa Mahkemesi Kanunu üzerindeki görüşlerini bildirmek üzere yaptığı görüşmelerin son derece olumlu bir gelişme olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Sayın Yargıtay Başkanı'nın basın toplantısı yapıp eleştirilerini dile getirmesi bana göre yeterli olmayabilir. Doğrudan doğruya TBMM Başkanıyla, Sayın Cumhurbaşkanı'yla görüşerek endişelerini dile getirerek daha verimli sonuç alabileceğini düşünüyorum" diye konuştu.
 

"Yaşam tarzı endişelerini gidermek Başbakan'a ait"

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın dün TÜSİAD toplantısında yaptığı "Biz yaşam tarzına saygılıyız" açıklamasının gerçeği yansıtmadığını dile getirerek "Gerçeği yansıtmış olsaydı o endişeler Sayın Başbakan'ın önünde dile getirilmezdi. Demek ki böyle bir endişe var. O endişeleri gidermek de endişeyi yaratana ait, Sayın Başbakan'a ait" dedi.

Kılıçdaroğlu, partiye yeni katılımlar olup olmayacağı yönündeki soruyu "Beraber göreceğiz" şeklinde yanıtlarken Yalçın Küçük'ün "CHP ve MHP liderlerinden Ergenekon tutuklularının milletvekili adayı gösterilmesi için randevu talep edeceğim" açıklamasını şöyle değerlendirdi: "Sayın Yalçın Küçük randevu isterse bir yurttaş olarak veririz tabii, niçin vermeyelim arkadaşlar? Herkes gelip bizimle görüşmek, düşüncelerini aktarmak isteyebilir. Sonunda biz kendi düşüncelerimizi kendimiz oluştururuz."
 

"Valiler iktidarın yandaşı gibi davranırsa eleştiririz"

Başbakan Erdoğan'ın Danıştay'ın ALES'e türbanla girilemeyeceği yönündeki kararını "Hukuksuzluk" olarak nitelendirmesini doğru bulmadığını bildiren Kılıçdaroğlu, "Yargıya saygılıysanız o karara da saygı duyarsınız. O kararı eleştirirsiniz ama hukuksuz bir karar olarak söylerseniz o zaman uygulamayın. Yargıyı mı kaldıracaksınız? Yargıya karşı önyargılı yaklaşmak doğru değil" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Solda Lale Devrimi" projesinin, Nazmi Kavasoğlu'nun bir önerisi olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın Valiler Toplantısı'nda yaptığı açıklamaları değerlendirirken "Valiler hem hükümetin, hem devletin temsilcisidir. Onlar siyasal iktidarın bağımlısı olmak durumunda değiller. Yasalar da bu izni vermiyor valilere. Ama Sayın Başbakan valileri, iktidarın propagandasını yapan şeklinde konumlandırmak istiyor, bu doğru değil. Valiler yasaların kendileri için öngördüğü görevleri yapmalılar, bütün siyasi partilere eşit olmalılar, ama iktidarın yandaşı gibi davranırlarsa biz eleştireceğiz" diye konuştu.

"Aile sigortası en güzel projemiz"

CHP'li kadınlara yoksul ailelere giderek CHP'nin yoksulluğu nasıl gidereceğini anlatmasını isteyen Kılıçdaroğlu, "Aile Sigortası'nı anlatacağız. Aile Sigortası geliri olmayan veya geliri yasaların öngördüğü rakamların altında olan tüm ailelerde kadının banka hesabına belli bir paranın yatması demektir. O yoksul kadın gidip makarna, ekmek kuyruğunda saatlerce beklemeyecek. Onun yoksulluğunu hiç kimse afişe etmeyecek. CHP bunun teminatı olacak" diye konuştu.

Vaatlerinin kaynağının olmadığı yönündeki eleştirilere bir kez daha yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin kaynakları var. Bu ülkenin kaynakları olmasa makarna kömür nasıl dağıtılıyor? Demek ki para var ortada. Ama bunlar yoksulluğu bitirmek için değil, var olan yoksulluğu büyütmek ve yönetmek için iktidardalar. Yoksulları kendi arka bahçesi gibi görmek istiyorlar" dedi. Kılıçdaroğlu, "Aile Sigortası"nın seçim sürecinde kullanacakları en güzel proje olduğunu söyledi.

 

"81 ilde tek kadın vali yok"

AKP'nin, Türkiye'de gelecek kaygısı olan bir kitle yarattığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Gelecek kaygısı olan bir toplum huzurlu bir toplum değildir. Önce bu kaygıyı yok etmemiz lazım" dedi. CHP iktidarında hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği vaadinde bulunan Kılıçdaroğlu, iki gün önce iki buçuk aylık bir çocuğun annesinin kucağında açlıktan öldüğünü anımsattı.

81 ilde tek bir kadın vali bulunmadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Çünkü bunların zihniyeti kötü. Bunlar kadın ve erkeğin eşit olmadığına inanıyorlar zaten. Kadını, eve hapsedilmesi gereken bir kişi olarak algılıyorlar" dedi.

 

"Kadınlar gerekirse genel başkana karşı mücadele etmeli"

Kadınların zaman zaman "Seçme hakkımızı kullanıyoruz ama seçilme hakkı bize verilmiyor" şikayetinde bulunduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Kadınlar mücadele etmesini bilecek. Mücadele edeceksiniz. Gerekirse Genel Başkan'a karşı da mücadele edeceksiniz. Bizim daha fazla hakkımız var' diyeceksiniz, sesinizi yükselteceksiniz. Toplum sizin sesinizi duyabilmeli. Sesiniz duyulmalı ki sizin sesinize karşı birileri kulaklarını tıkasa dahi onu görmekten duymaktan kendisini alamamalı" diye konuştu.

 

"Bütün yurtseverler, demokratlar CHP çatısı altına gelmek durumunda"

Kılıçdaroğlu, bugün istifa eden AKP Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç'in istifa gerekçelerinin çok önemli olduğunu belirterek "Eğer birisi bu gerekçelerle istifa ediyorsa, ve istifasında da 'Defalarca uyarmama rağmen' diyorsa orada durup herkesin biraz düşünmesi lazım" dedi.

Türkiye'de yasama, yargı ve medyanın AKP Hükümeti'nin emri altına girdiğini, vatandaşların telefonda konuşmaktan, soru sormaktan korkar hale geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, burada CHP'nin öneminin ortaya çıktığını ifade ederek "Onun için diyorum ikinci bir Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak durumundayız. Bütün yurtseverler, bütün demokratlar CHP çatısı altına gelmek durumundadır. Ve bütün kadınlar... CHP her kadının evidir" diye konuştu.

 

"Hiçkimseyi başörtüsünden ötürü ötekileştirmeyeceğiz"

CHP'nin tüm kadınları kucaklaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Gittiğiniz yerde hiç kimseyi kılığından, kıyafetinden, başörtüsünden ötürü ötekileştirmeyeceğiz. Bütün kadınlar bizim yurttaşlarımızdır. Onun içinde bulunduğu koşulları da sizin çok iyi değerlendirmeniz lazım. Ve onlara doğruyu anlatmak sizin görevinizdir" dedi.

Kadınların "Biz gerekirse ülkeyi yönetmeye de talip olacağız" demesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin aydınlığa çıkmasında sizin mücadelenizin büyük payı var. Kavgasını vereceksiniz, bu kavgayı hep beraber vereceğiz" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, birileri başkalarının haklarını elinden alıyorsa onunla mücadele edilmesi gerektiğini belirterek "Pir Sultanlar, Köroğlular, Dadaloğlular boşuna çıkmadı. Hayatın mücadelesini verdiler. Nene Hatun boşuna çıkmadı, o da bir mücadele verdi haksızlığa karşı. O mücadelede beraber olacağız" dedi.