'Başkasının verdiği mermiyi namluya sürüp tetiğe basmak'

AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, CHP'nin 1+8+4 eğitim modeli teklifini, "Son anda ortaya çıkmış, araştırılmamış, incelenmemiş. Başkasının verdiği mermiyi namluya sürüp, tetiğe basmak demektir" sözleriyle eleştirdi.

'Başkasının verdiği mermiyi namluya sürüp tetiğe basmak'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.03.2012 - 12:24

AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Meclis'te Cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Elitaş, "üçüncü yargı reformuyla ilgili 15 bin kişinin tahliye edilebileceği" yönündeki haberlerle ilgili "Konu alt komisyonda değerlendiriliyor ama bakanlık herhalde ölçülerini, etkilerini hesaplamıştır. Tüm mesele, toplum vicdanını yaralayan yargı süreci içerisindeki tahliyeler önemli. Nasıl ki Nedim Şener, Ahmet Şık ile ilgili konu kamuoyunda çok gündeme getirilip, 'niye böyle tutuklanıyor diye ifade ediliyorsa' o insanları da o şekilde değerlendirmek lazım" dedi.

CMK'de kişilerin ne kadar tutuklu kalacaklarına ilişkin bir sınırlama getirildiğini anımsatan Elitaş, "2005'ten önce bu sonsuzdu. Yargının takdirine bırakılmıştı. Bakanlık gerekli incelemeyi yapmıştır. Komisyonda arkadaşlarımız değerlendirecektir" dedi.

"Bir taraftan tutuklu yargılanmayı savunanlar var bir taraftan da tutuksuz yargılanmayı savunanlar var" diyen Elitaş, bazı hukukçuların çifte standardı bırakıp, hukuk neyi emrediyorsa onu söylemeleri gerektiğini kaydetti.

CHP'nin 1+8+4 teklifi

AKP'li Elitaş 4+4+4 yeni eğitim modeli teklifiyle ilgili "uzlaşma arayışı" yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, "İktidar, komisyondaki tavrını belli etmiştir. Biz, imzası altında bulunan milletvekilleri olarak yaptığımız ilk düzenlemenin doğru olduğuna inanıyoruz ama parlamentoda komisyon üyelerinin her teklifi ve tasarıyı değiştirme yetkileri vardır" dedi.

Milletvekillerinin bu teklifi kendilerine uygun şekilde düzenlediklerini belirten Elitaş, şunları söyledi: "Artık TBMM Genel Kurulu'na inme safhasına gelmiştir. Komisyon raporu yayınladıktan sonra gündeme alınacak. Eğer muhalefetin herhangi bir şekilde fikri varsa bunu iktidarla görüşüp ona göre değerlendirmesi gerekir. Dün medyada okuduk, 'kesinlikle uzlaşmayız' diyorlar. Aslında ana muhalefet partisinin bu konuda bir görüşü varsa bizimle görüşüp, ısrarcı olması gerekiyor. Bunlar medyayla istişare ediyorlar. Kiminle uzlaşması gerektiğini bilmeleri gerekir."

Elitaş, CHP'nin "1+8+4" önerisiyle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine "Son anda ortaya çıkmış, araştırılmamış, incelenmemiş. Başkasının verdiği mermiyi namluya sürüp, tetiğe basmak demektir" değerlendirmesi yaptı.
 

Genel Kurul'a ne zaman gelecek?

Elitaş, eğitim teklifinin Genel Kurul'a ne zaman indirileceğiyle ilgili soruya ise şu yanıtı verdi: "Gelecek hafta gelmesi biraz zor. Çünkü bu hafta kentsel dönüşümle ilgili yasayı bitiremedik, Salı, Çarşamba gününe bitebilir. Sonra gündemimizde başka kanunlar var. Katma Değer Vergisiyle ilgili kanun var, memur sendikalarıyla ilgili kanunlar var. Bir sonraki haftaya... Zaten teknik olarak da ancak o şekilde gelebilir. Muhtemelen önümüzdeki hafta gelebilir diye düşündük ama biraz raporun hazırlanması uzun sürdü. O anlamda gecikmesi de normal. Bu tarihte de bir değişiklik olmamasını tahmin ediyoruz."
 

Meclis Başkanı'nın tutanakları incelemesi

Elitaş, Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in tutanakları okuduğu yönündeki haberleri hatırlatılarak, "Farklı bir karar çıkarsa nasıl durum oluşur" sorusuna "MHP'nin sözlü, CHP'nin yazılı ifadesi var" diyerek şu yanıtı verdi: "Yazılı ifadeyi 14, 29, 35 ve 43. maddeye bağlamışlar. 14. madde Meclis Başkanı'nın komisyon çalışmalarını denetlerken, komisyonların iş yüküyle, çalışıp, çalışmadığıyla ilgili denetim yetkisi var. 29. madde söz talepleriyle ilgili kısım var. Orada, Komisyon Başkanı, 'söz istiyorum' diye bağıran milletvekiline diyor ki, 'sisteme girin' ama tenezzül edip sisteme girmezse sadece bağırarak, sokak ağzıyla söz istenmez. Yani orada herşeyin usulü, adabı var. Bununla ilgili 5 örnek var. Meclis başkanlarının komisyon raporlarını geriye gönderdiği değil, tavsiye niteliğindeki beyanları var. Meclis başkanımızın burada yapabileceği hiçbir şey yok."

Kendilerinin de tutanakları incelediğini anlatan Elitaş, "12 saat konuşulan milletvekilinin sözü kendi arkadaşlarınca, 'sabrımız taştı, kes, bitir bu işi' sözleriyle kesilmiş. CHP'nin kürsüyü işgali ve zorbalıkla konuşmaları engellemesini kimse tartışmıyor, neden konuşturmadınız deniliyor. Komisyon başkanını susturmak üzere yapılan, yasadışı, etik dışı hareketi kimse eleştirmiyor. Zorbalığı haklılık olarak gösterdiğimiz takdirde demokraside alacağımız daha çok yol var demektir. Bir gazetecinin söylediği gibi sivil zihniyetteki darbecilik ruhunu silmemiz lazım" dedi.
 

'Kürsü işgaline kesinlikle müsade etmeyiz'

Elitaş, komisyon toplantısında kürsü önünde barikat oluşturan milletvekillerinin AKP'li milletvekilleri olduğunun hatırlatılması üzerine, "Çalışmasını engellemek üzere değil engeli engellemek, saldırıyı engellemek üzere bekleyenler vardı. Önceki örneklerde gördünüz sanırım saldırıyı. Masaya vurarak 'yaptırmayız', 'bakın biz kavga mı edeceğiz' 'yumruklar mı konuşacak' diyen milletvekilleri vardı orada" dedi.

AKP'li Elitaş, Genel Kurul'da içtüzük görüşmelerindeki kürsü işgalinin hatırlatılarak, 4+4+4 eğitim modeli görüşmelerinde benzer bir durumun yaşanmaması için önlem alacak mısınız" sorusa, "Kürsü işgaline kesinlikle müsaade etmeyiz. Milletin kürsüsünü susturmaya göz yummayız. Hiç kimse kürsü işgaline heveslenmesin" yanıtı verdi.

'Kavgayla uzlaşmak mümkün mü?'

Tartışmalı komisyon toplantısıyla ilgili "Görüşme imkânı var mıydı?" sorusuna ise Elitaş şu karşılığı verdi: "Görüşme imkânı uygun ortam değildi. O ortamı ortaya çıkaranlara sormak gerek. Eğer görüntüleri izlerseniz komisyon sıralarına oturan, o 12 saat konuşan milletvekili içeri girerken arkadan, 'Engin nereye gidiyorsun' diye bağıran vardı. Oraya CHP konuşmak üzere değil engellemek üzere, kavga çıkarmak üzere gitmiş. Genel Başkanları, 'Ne gerekiyorsa yapın' diye mesaj gönderiyor. Bir genel başkan ilk defa komisyonda eylem yapmak üzere mesaj çekiyor. Böyle bir demokrasi, böyle bir ana muhalefet olur mu? Kavgayla uzlaşma mümkün mü?"
 

'Dayatmayı uzlaşma sayıyorlar'

MHP ve BDP'nin eğitim modeliyle ilgili önermeleri olmasına karşın CHP'nin bir önerme getirmeyerek, "Geri çekilsin" dediğini aktaran Elitaş, "Kardeşim MHP-BDP bunu diyor, sen bir şey söyle. 'Çekilsin deriz' diyorlar. CHP kendi söylediği şeyden başka bir şey konuşmuyor. Dayatmayı uzlaşma zannediyorlar. Kültür öyle. Bugüne kadar CHP hem dayatılarak tank gölgesinde namlunun cesareti ile gelmiş. Bugün de öyle zannediyor. Ama şunu bilsin ki artık 'söz karar milletin' devrindeyiz" dedi.
 

'Asıl sorun yemin krizindeki hata'

Elitaş, CHP'nin komisyonda yaşanan olaylarla ilgili görüntüleri servis ederek "Yok" denilen milletvekillerinin salonda olduğuna dikkat çektiğinin hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi: "Yemin töreninde de biliyorsunuz, CHP'nin 135 milletvekili genel kuruldaydı. Ekşi, 'Kemal Kılıçdaroğlu' dedi, 'yok' denildi. Kılıçdaroğlu genel kuruldaydı. Zorla birini getirip komisyon başkanlığı veya AK Parti'li komisyon üyeleri yakasından tutup konuşturacak hali yok ki. Bunlar geçmişteki hatalarını örtbas etmeye çalışıyorlar. Ama önce kendi geçmişteki görüntülerini bir değerlendirip baksınlar. Meclis'in açıldığı 25 Haziran tarihindeki yemin töreninde 135 kişi kendini yok saydırdı, sanal bir ortamda orada oturdular. Orada ismi okutup var olmak değil, oturup sırasında konuşacak. Başkan 5 kişinin isimlerini okuttu. Hepsi talimatla yok dedirtti veya orada olmadıklarını ifade etmeye çalıştı. CHP hafızasını siliyor, yeni hafıza ortaya çıkarmaya çalışıyor. Asıl mesele yemin krizinde ettikleri hatadır. Diz çöktürteceklerdi, kuzu kuzu getirtip yemin ettireceklerdi ama diz çöküp kuzu kuzu yemin ettiler. TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeler teamüllere, kurallara göre yapılacak, demokratik biçimde engelleyeceklerse engelleyecekler."

'AKP değil CHP sabırsızdı'

Elitaş, CHP'nin 8 yıl kesintisiz eğitimle ilgili 11 maddenin 9 günde 93 saatte görüşüldüğü açıklamasına da karşı çıktı. Getirdikleri teklifin 6 maddesinin, iki maddesi uzlaşmayla olmak üzere 10 günde 96 saatte görüşüldüğünü anlatan Elitaş, "Eğer uzlaşılmasa 6 maddesi 150 saat konuşulacaktı" dedi. Elitaş, "26 günde 26 madde kabul edilse ne olurdu?" sorusuna ise "CHP'lilerin sabırsızlığını tutanakları okursanız görürsünüz. CHP'liler kendi milletvekillerine sabırsız" dedi.

Elitaş, 18 Mart'ta Çanakkale Zaferi'nin 90. yıldönümü olduğunu hatırlatarak, "Orada az bir gücün karşısındaki büyük bir güce karşı iman, inançla nasıl bir kudret, kuvvet haline gelip dönüştüğünün tarihi yazıldı. Altın bir sayfadır. Çanakkale mücadele eden tüm kahramanlara Allah'tan rahmet diliyorum. Ulu Önder Atatürk başta olmak üzere silah arkadaşlarını rahmetle anıyorum" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon