Başkomutanlık sadece 'İyi şeyler olacak' demekle olmuyor

DTP Grup Başkanvekili Gültan Kışanak, sınır ötesi operasyonla ilgili hükümete yetki veren tezkereninin görüşmeleri sırasında DTP grubu adına söz aldı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gittiği her yerde 'analar ağlamasın' dediğini ancak böylesi bir süreçte Meclis'in önüne savaş tezkeresi getirdiğini kaydeden Kışanak, "AKP hükümeti, bu meclisten, gençlerimizi bir yıl daha ölmeye ve öldürmeye gönderme yetkisi istiyor. Siz gençlerimizi ölmeye ve öldürmeye gönderirseniz, anaların göz yaşları nasıl dinecek? Bu ülkenin doğusuna batısına, Diyarbakır'a Van'a, Edirne'ye Trabzon'a cenazeler giderken; ocaklara ateş düşerken, Kürt sorunu nasıl konuşulacak? Nasıl çözülecek? " diye konuştu. Türkiye'nin 85 yıllık tarihinde 'isyan-kanla bastırma' siyasetinin 29 kez tekrarlandığını, 25 yıldan bu yana devam eden 'çatışmalı süreç'te 50 bin insanın kaybedildiğini belirten Kışanak, "Yetkiyi alacağız ama kullanmayacağız diye halkı yanıltmaya yönelik bir propaganda yolunu deneyecekseniz, boşuna uğraşmayın, halk bu propagandaya kanmayacaktır" dedi. 

2009 yıllının ilk 5 ayında '37 çatışma yaşandığını, bu çatışmalarda her iki taraftan 81 kişi hayatını kaybettiğini ve 165 kişi yaralandığı'nı kaydeden Kışanak , "Yine aynı verilere göre, 73 bombalı ve mayınlı olay meydana geldi, bu olaylarda da 52 kişi hayatını kaybetti, 74 kişi yaralandı. Toplam rakam 133. Dile kolay. Tam 133 ocağa ateş düştü. 133 ananın yüreği yandı. 133 ana gözyaşı döktü. Şimdi 3 üncü sınır ötesi operasyon tezkeresini Meclis'in gündemine getirdiniz. Soruyoruz sayın başbakan; anaların gözyaşlarını böyle mi dindireceksiniz? " şeklinde konuştu.

Gül'e "Vebali sizin boynunuza"

Yasaların TBMM adına Başkomutanlık yetkisini Cumhurbaşkanı'na verdiğine işaret eden Gültan Kışanak şunları söyledi:
"Sadece 'iyi şeyler olacak' demekle iyi şeyler olmuyor. Başkomutan sıfatıyla, herkesten önce, bu ölümlerin vebali sizin boynunuzdadır. Meclisin açılışında yaptığınız konuşmada, tekçi devlet yapısından, çoğulcu devlet yapılanmasının geçmenin bir zorunluluk olduğunu söylediniz. Biz de buna inanıyoruz. Çağın demokratik değerleri bunu gerektirmektedir. Türkiye'de yaşayan 72 milyon yurttaşımızın da özlemi, bu ülkede, barış içerisinde, eşit, adil ve özgür bir gelecek inşa etmektir. Gelin yılardan beri yaratılan asılsız korkuların, vicdanlarımızı, insanlığımızı, bu ülkeyi ve geleceğimizi esir almasına izin vermeyelim. Gelin bu ölümleri durduralım. Anaların gözyaşını dindirelim. Artık 'Ölme öldürme siyasetine' son verelim."

Kan ve gözyaşı üzerine politika yapanları halkın önüne gelecek ilk seçim sandığında emekliye ayıracağını ifade eden Kışanak "Demokratik Toplum Partisi olarak 'Göze göz' politikasının geleceğimizi karartmasına fırsat vermemek için barış hakkımızı kullanıyoruz ve bu tezkereye 'hayır' oyu veriyoruz. Tüm vicdanlı milletvekillerini de "hayır' oyu vermeye davet ediyoruz. Bu parlamento savaş kararları veren bir parlamento değil, barış kararları veren bir parlamento olmalıdır diyoruz" dedi.