BDP "canlı kalkan" olacak
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili AKP'yle pazarlık yapmadıklarını ve yapmayacaklarını ifade ederek, "Her kim ki BDP'yi AKP'nin kayıtsız, koşulsuz destekçisi olarak görmek istiyorsa, aynaya baksın. Kimse BDP'yi AKP'nin koltuk değneyi, kuyruğu haline getiremez" diye konuştu.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Meclis grup toplantısında son gelişmeleri değerlendirdi. 4 Nisan'da yapılan Öcalan'ın doğum günü nedeniyle yapılan 'Amara' etkinlikleri ve bu yılki Nevruz kutlamalarının yasak olmadığı takdirde gerginliğin de olmayacağını ortaya koyduğunu kaydeden Demirtaş "Amara ve Newroz'da ortaya çıkan siyasi iradeyi hükümet görmezden gelmemeli" dedi. 6 Nisan'ın Dünya Öldürülen Gazeteciler Günü olduğunu hatırlatan Demirtaş, 1990-1994 tarihleri arasında öldürülen 33 gazeteciden 22'sinin Güneydoğu'da öldürüldüğünü söyledi.
"Kimse BDP'yi AKP'nin kuyruğu haline getiremez"
Konuşmasında Anayasa değişikliği teklifine ilişkin tartışmaları da değerlendiren Demirtaş, "Görünen o ki hükümetin basiretsizliği, beceriksizliği devam ettikçe, Anayasa değişikliği tartışmaları rotasına oturamayacak" dedi. Toplumsal mutabakatı oluşturan yeni anayasa beklentilerinin hükümet tarafından heba edildiğini ifade eden Demirtaş, "AKP toplumun beklentilerini görmezden gelen, küçük bir revizyonla, yargı reformuna sıkıştıran bir paketle karşı karşıyayız. Türkiye yeni bir anayasa istiyor, toplumun önemli bir kısmı bu anayasadan bıktı. Getirin yeni bir anayasa BDP olarak destekleyelim. Türkiye'ye layık olan özgürlük hareketini birlikte yapalım" diye konuştu.
AKP'nin yargı reformunu esas alan kendi parti çıkarları doğrultusunda hazırladığı paket için destek arayışında olduğunu belirten Demirtaş başından beri yapıcı bir muhalefet sergileyeceklerini, bunu da AKP'nin duruşuna rağmen yaptıklarını söyledi. BDP olarak acil demokrasi paketi hazırladıklarını ve AKP'ye sunduklarını ifade eden Demirtaş, AKP'li yetkililer ve Başbakan'ın ise "hiçbir siyasi parti katkı sunmadı" ve "Pazarlık yapmayacağız" şeklindeki sözlerini hatırlattı. Demirtaş şöyle konuştu:
"Böyle gayri ciddilik olur mu? Her kim ki BDP'yi AKP'nin tartışmasız, kayıtsız, koşulsuz destekçisi olarak görmek istiyorsa aynaya baksın. BDP bu ülkenin demokratik anamuhalefetidir. Kimse BDP'yi AKP'nin kuyruğu, koltuk değneyi haline getiremez. BDP'nin üzerinde bu şekilde bir baskı oluşturarak ya statükoculardan yana olursunuz ya da AKP'nin hazırladığına razı olursunuz diyenlere kusura bakmayın diyoruz . Biz bugünlere AKP sayesinde gelmedik, bundan sonra da AKP sayesinde yürüyemeyeceğiz. Er ya da geç bu taleplerimizi anayasaya da yazdıracağız yasalara da yazdıracağız. Taleplerimiz bu şekilde görmezden gelinmeye devam edilirse AKP'yi, CHP'yi, MHP'yi demokrasi karşıtı cephe olarak ilan ederiz. AKP'den de MHP'den de CHP'den de yana tavır almak zorunda değiliz."
"BDP gibi radikal bir partinin desteklemesini beklemek hayalcilik olur"
"AKP'yi demokrasinin tek seçeneği olarak sunmanın zafiyet" olduğunu kaydeden Demirtaş, Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili AKP'ye sundukları "acil demokrasi paketi"nde toplumun bütün kesimlerinin taleplerini ve beklentilerini dikkate aldıklarını, pakette sadece 'BDP'nin partizan çıkarları'nın olmadığını kaydetti. Demirtaş, "Siz pazarlık konusu yapabilirsiniz, içten pazarlıklı olabilirsiniz ama biz pazarlık yapmayız. BDP ile AKP arasında pazarlık olmadı, olmayacak" dedi. Özgürlüklerin pazarlık aracı olarak tartışılamayacağını dile getiren Demirtaş, talepleri konusunda ısrarcı olacaklarını bildirdi. Demirtaş, "333 milletvekili olan bir iktidar partisi kendi taslağını komisyona sevk etmekte bile usul tartışması yaşıyor, fahiş hatalarla niyetini ortaya koyuyor. Gerçekten yeni demokratik bir anayasa niyetiniz olsa bu konudaki ciddiyetini ortaya koyar, imza meselesini grup personeline havale edip ciddiyetsizliğini ortaya koymamış olurdunuz. Gelinen aşamada hükümet, esas, usul ve öz açısından sınıfta kalmıştır" diye konuştu.
AKP'den beklentilerinin komisyon aşamasında taleplerini dikkate alarak paketi genişletmesi, seçim barajı ve TMY'de değişikliğe gidilmesi olduğunu dile getiren Demirtaş, "Bunu yapmazlarsa kendi partilerinin milletvekillerinin bile desteklemediği bir paketi BDP gibi radikal bir partinin desteklemesini beklemek hayalcilik olur" dedi.
"AKP'li savcının tutuklattığını CHP'li savcı serbest bırakıyor"
Anayasa değişikliğinin yargıya ilişkin düzenlemeyle sınırlı kaldığını, referanduma sunulursa halkın sandığa götürecek motivasyonun bile sağlanamayacağını kaydeden Demirtaş, Balyoz operasyonunu gündeme getirerek, "Balyoz operasyonu bile hükümet ve muhalefetin yargı reformuna nasıl yaklaştığını ortaya koyuyor. AKP'li savcıların tutuklattığını, CHP'li savcılar serbest bırakıyor, AKP'li savcı yeniden tutuklatıyor. Savcılar CHP'li olsa AKP'li olsa ne olur. Biz bağımsız ve tarafsız yargı istiyoruz, biz siyasallaşmamış yargı istiyoruz. AKP-CHP arasında yürüyen bu savaş, çatışma demokrasi mücadelesi değil, yargı üzerinden yürüyen iktidar mücadelesidir. Biz AKP'li de CHP'li de BDP'li de yargı istemiyoruz" dedi.
Demirtaş, 10 Nisan'da yapılacak Anayasa Mitingini de hatırlatarak demokratik taleplerini meydanda da dile getireceklerini söyledi.
"Tutuklu çocukların ana babası referandumda evt demez"
AKP'nin 'yeni bir anayasa' tartışmalarını rafa kaldırdığını savunan Demirtaş, AKP döneminde çıkarılan bazı yasaların Anayasadan bile daha vahim olduğunu söyledi. Polis ve jandarmaya verilen yetkiyle trafik polislerinin bile adam vurmaya başladığını, ilgili yasa çıktıktan sonra ölüm olaylarında artış yaşandığını söyleyen Demirtaş, "Bu ülkede jandarmanın üstüne at, araba süremezsiniz" dedi. Demirtaş, "Tutuklu çocuk sayısı 4 bini aşmışken, çocukları güvenceye almazsanız o çocukların ana babası referandumda evet demez. O çocukların ana babası yaptıklarını unutmayacak. Bu taleplerimiz dikkate alınmazsa AKP'den bunların hesabını soracak" dedi. Muğla Fethiye'de annesi dersane parasını ödeyemediği için hapse girdiği gerekçesiyle intihar eden öğrenciyi de hatırlatan Demirtaş Milli Eğitim Bakanı, Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı'nın aileden özür dilemesi ve sahip çıkmasını istedi.
"Askeri operasyon olursa tanıkların önünde dururuz"
Grup toplantısında, Doğu ve Güneydoğu'da askeri hareketliliğin arttığını vurgulayan Demirtaş, bölgeye asker ve silah sevkiyatının devam ettiğini söyledi. Madencilik Araştırma Komisyonu üyelerinin Cudi'ye yaptıkları ziyaret sırasında da askeri hareketliliğe şahit olduklarını kaydeden Demirtaş, "Hükümet ne yapmak istiyor? Bölgede yeni bir savaş senaryosu hazırlığı mı yapılıyor. AKP böylesi bir dönemde, anayasa değişikliğinin, demokratikleşmenin tartışıldığı bir dönemde askeri operasyon yaparsa biz de operasyon bölgesine gideceğiz anaların ağlamasını biz durduracağız. Bölgede savaş hazırlığı gözlemliyoruz. AKP'nin haberi yoksa çıkıp açıklama yapsın. Çok ciddi ve tehlikeli bir sürece giriyoruz. AKP ya da bunları planlayanlar vazgeçsin. Birileri provake etmeye çalışıyorsa biz de bölgeye gidip tankların önünde duracağız gençler birbirini öldürmesin diye" şeklinde konuştu.
"Hasankeyf işini TOKİ'ye verelim, TOKİ gıcır gıcır Hasankeyf yapsın"
Grup toplantısında Hasankeyf'le ilgili de değerlendirmede bulunan Demirtaş, Ilısu Barajı'nın tamamen bir kültür katliamına neden olacağını söyledi. Tarihin yarattığı eserlerin AKP'nin eliyle sular altına gömülmek istendiğini kaydeden Demirtaş, "Başbakan Hasankeyfin taşınarak başka yere götürüleceğine ve bu şekilde korunacağına halkı inandırmaya çalışıyor. Yani binlerce yıllık tarihi mağaraları başka yere taşıyacakmış. Benim çok daha cazip bir önerim var sayın başbakana en iyi Hasankeyf işini TOKİ'ye verelim, TOKİ gıcır gıcır, yepyeni bir Hasankeyf yapsın ve turizme açalım" diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı