Beklenen Suriye açıklaması geldi

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye'deki kimyasal silah kullanımıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Beklenen Suriye açıklaması geldi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.08.2013 - 17:11

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye rejiminin kimyasal silah saldırısında 426'sı çocuk en az bin 429 Suriyelinin öldürüldüğünü belirterek, "Bu kimyasal silahların ayrım yapmadan tahayyül edilemez korkunçlukta kullanımıdır. Bu Esed'in kendi halkına yaptığıdır" dedi.

Kerry, Dışişleri Bakanlığında basın mensuplarına yönelik yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Barak Obama'nın Suriye'deki durum hakkında, kaç gündür Kongre ile istişarelerde olduğunu ve dünya genelindeki liderlerle görüştüğünü hatırlattı.

Dün gece de Beyaz Saray ulusal güvenlik ekibinin Kongre liderleri ve Kongre'nin ulusal güvenlik komitelerinin önde gelen üyeleriyle bir araya geldiğini anımsatan Kerry, Obama'nın ne zaman ve nasıl yanıt verileceğine ve askeri güç kullanımına yönelik kararını belirlerken Kongre ile istişarede bulunmayı doğru yol olarak gördüğünü kaydetti. Kerry, "Başkan Obama ve ben, aynı zamanda Amerikan halkı ile doğrudan konuyu tartışmanın da önemli olduğuna inanıyoruz. Vatandaşlar ile konuşmak bizim sorumluluğumuz" dedi.

Bu nedenle bugün istihbarat birimlerinin araştırmasının gizli olmayan bölümlerini yayınlamakta olduklarını belirten Kerry, araştırmanın bulgularının açık ve zorlayıcı olduğunu bildirdi. Kerry, "Benim sözlerime inanın demiyorum, bunları kendiniz okuyun, binlerce kaynaktan kanıtları kendiniz okuyunuz, şimdiden kamuoyu önünde olan kanıtları okuyunuz" diye konuştu.

İstihbarat birimlerinin araştırmalarını tekrar tekrar gözden geçirdiğini ifade eden Kerry, "Bu, Irak deneyiminden çok daha dikkatli şekilde yapıldı. Geçmişi tekrarlamayacağız. Bu nedenle, kendi yargılarına ulaşmaları için bulguları insanların erişimine açmak ve gizliliği kaldırmak için daha önce görülmemiş bir adım attık. Ancak hala kaynaklarımızı ve bilgi toplama yöntemlerimizi koruyabilmek için bazı bildiklerimizi sadece Amerikan halkının temsilcisi olan Kongre üyelerine açacağız. Bu, şu anlama geliyor ki, bazı bildiklerimizi kamuoyuyla konuşamayız" ifadesini kullandı.

Bildiklerimiz var...

Bunun yanında, Esed rejiminin Ortadoğu'nun en büyük kimyasal silah programına sahip olduğunu belirten Kerry, şöyle devam etti:

"Rejimin bu yıl kimyasal silahları birçok kez kullandığını biliyoruz ve bunları küçük çapta kullandı ama sonuçta geçen hafta Çarşamba günkü saldırı yerinden çok da uzakta olmayan yerler dahil kendi halkına yönelik kullandı. Rejimin, özellikle Şam'daki muhalifleri ortadan kaldırmaya kararlı olduğunu ve bunda başarılı olmamanın hayal kırıklığını yaşadığını biliyoruz.

Saldırıdan (21 Ağustos'taki) 3 gün önce Suriye rejiminin kimyasal silah personellerinin sahada, o alanda hazırlıklar yaptığını biliyoruz. Rejim unsurlarına gaz maskelerini takarak ve kimyasal silahlarla ilgili hazırlıklarını yaparak saldırıya karşı hazırlıklı olmalarının söylendiğini biliyoruz. Bu konuda spesifik talimatlar olduğunu biliyoruz. Roketlerin nereden havalandığını, ne zaman havalandığını biliyoruz. Roketlerin ne zaman nereye düştüğünü biliyoruz. Roketlerin sadece rejim tarafından kontrol edilen alanlardan geldiğini ve sadece muhalifler tarafından kontrol edilen alanlara ve ilgili çevre bölgelere düştüğünü biliyoruz."

Dünyanın ve kendilerinin bildiği gibi saldırıdan 90 dakika sonra herşeyin sosyal medyada patladığına işaret eden Kerry, "Kendi gözlerimizle Şam çevresindeki 11 farklı alandan binlerce haberi gördük. Hepsi kurbanları nefes alma zorlukları çekerken, ağrı ve öksürmelerle, hızlı kalp atışlarıyla seğirirken, bilinçsiz yatarkan, ölü yatarken gördük. Tüm bu korkunç şeyleri rapor edenlerin sıradan Suriye vatandaşı olduğunu gördük. Onları muayene eden doktor ve hemşirelerin şarapnel parçaları, yaralar, kesikler, silah yaralarını rapor etmediklerini biliyoruz. Sıra sıra kefene sarılı insanların kefenlerinde bir damla bile kan olmadığını gördük" dedi.

Esed'in kimyasal silahları yüzünden çocukların yatakları yerine hastane zeminlerinde ölü yattığını gördüklerini hatırlatan Kerry, "ABD, 426'sı çocuk en az bin 429 Suriyelinin bu saldırıda öldürüldüğünü biliyor" diye konuştu.

Kerry, "Bu kimyasal silahların ayrım yapmadan tahayyül edilemez korkunçlukta kullanımıdır. Bu Esed'in kendi halkına yaptığıdır" dedi.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, "Eğer Beşşar Esed gibi katillerin, ABD ve müttefiklerinin hayır demesine rağmen hiçbirşey yapmadığı, kendi halkından binlercesini ceza almadan zehirleyebildiği bir dünyada yaşamayı seçersek, her istediklerini yapabileceklerine inanan diğerlerinden gelecek tehlikenin ve niyetlerimizi test etmenin bir sonu gelmeyecek" dedi.

Kerry, basına yaptığı açıklamada, Suriye rejiminin kimyasal saldırısı sonrasında saldırıyı bilen kıdemli rejim yetkililerinin, kimyasal silahların rejim tarafından kullanıldığını doğruladığını, etkiyi değerlendirdiği ve kendilerinin keşfedilmesinden korktuklarını ifade etti.

Suriye rejiminin saklayacak bir şeyi yoksa hemen olay yerini BM araştırma ekibine açmak yerine günlerce kanıtları yok etmek için bölgeyi, daha öncekilere göre 4 kat daha güçlü biçimde bombaladığına değinen Kerry, BM ekibi olay yerine gittiğinde de eylemlerinin kısıtlandığını kaydetti.

Kerry, tüm bu listeledikleri ve bildikleri karşısında kanıtlar ve bulgulara yönelik Amerikan istihbarat camiasının yüksek güvene sahip olduğunu belirterek, "Dolayısıyla öncelikle soru, bizim ne bildiğimiz değil, bu konuda ne yapacağımız" diye konuştu.

 "Bu kredibilitemizle de alakalı..."

Seçimlerinin tarihte önemli sonuçlarının olacağını ifade eden Kerry, uluslararası toplumun bu korkunç silahın kullanılmaması noktasında uzun zaman önce karar kıldığını hatırlatarak, kimyasal silah kullanımının ABD'nin ulusal çıkarlarını, yakın müttefikleri olan ve Suriye'den sadece sert esen rüzgar uzaklığındaki İsrail, Ürdün, Türkiye ve Lübnan'ı ilgilendirdiğini söyledi.

Kerry, bunun aynı zamanda ABD ve müttefiklerinin gelecek çıkarları ve kredibilitesiyle derinden alakalı olduğuna dikkati çekerek, "Bu önemli çünkü uluslararası normlara meydan okuyan politikalara sahip diğer ülkeler bunu izliyor. ABD ve dostlarının ne söyleyeceğini görmek istiyor. Bu doğrudan kredibilitemizle ilgili. Bu olay Suriye'nin yanına kalırsa, kendilerinin de belki dünyayı büyük riske atıp atamayacaklarını görmek istiyorlar" ifadelerini kullandı.

Mezhepsel ve dini aşırılık yanlısı şiddetin olduğu bir yerde eyleme geçmenin de geçmemenin de kendi güvenliklerini etkiyeceğini ifade eden Kerry, "Bazıları bunu yapmanın (olası yanıtın) riskini soruyor. Hiçbir şey yapmamanın da riskini sormaya ihtiyacımız var. Bu önemli çünkü, eğer Beşşar Esed gibi katillerin, ABD ve müttefiklerinin 'hayır' demesine rağmen hiçbir şey yapmadığı, kendi halkından binlercesini ceza almadan zehirleyebildiği bir dünyada yaşamayı seçersek, her istediklerini yapabileceklerine inanan diğerlerinden gelecek tehlikenin ve niyetlerimizi test etmenin bir sonu gelmeyecek" ifadesini kullandı.

"Bu sadece Suriye değil İran, Kuzey Kore, Hizbullah ile alakalı..."

Konunun Suriye sınırlarının ötesine geçtiğini ifade eden Kerry, şöyle konuştu:

"Bu aynı zamanda kitle imha silahlarını kullanma niyetinde olan İran, Hizbullah, Kuzey Kore ve diğer terörist gruplar ve diktatörlerle alakalı. Onlar, Esed'in bu silahları şimdi veya gelecekte kullanımının durdurulmasını mı hatırlayacaklar, yoksa dünyanın kenarda durduğunu ve dokunulmazlık yarattığını mı? Dolayısıyla bizim kaygımız sadece okyanus ötesindeki çok uzak bir yerle ilgili değil. Savunmasız Suriye halkının problemiyle birlikte kaygılarımız, dünyadaki rolümüzü ve çıkarlarımızı doğrudan etkileyecek seçimlerle ilgili."

ABD'nin bu konuda yalnız olmadığını dile getiren Kerry, "Dünya bu konuyu açıkça konuşuyor. Birçok dostumuz verilecek bir yanıt için hazır. Arap Birliği, 'Suriye rejimi işlediği suçtan sorumlu tutulmalı' ifadesini kullandı. İslam İşbirliği Teşkilatı rejimi kınadı. Türkiye rejimin bu saldırıyı gerçekleştirdiğine hiç şüphe olmadığını söyledi" değerlendirmesini yaptı.

Fransa ve Avustralya'nın da benzer görüşleri dile getirdiğini kaydeden Kerry, burada önemli olan sorunun "ne yapacağız" sorusu olduğunu ifade etti.

BM heyetinin Şam'da cesur bir şekilde inceleme yaptığını hatırlatan Kerry, heyetin sadece kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını tespit etme yetkisi olduğunu, eğer kullanıldıysa sorumlusunu tespit etme görevi bulunmadığını vurguladı.

Kerry, "Bu görev tanımı doğrultusunda BM'nin, bugün burada sizinle paylaştıklarımızdan daha ileri ya da bizim halen bilmediğimiz bir şeyi söyleme imkanı yok. Rusya BM Güvenlik Konseyi'nin atacağı adımları engelleme politikasını sürdüreceği için BM gerektiği gibi dünyayı harekete geçiremez" ifadesini kullandı.

Kongre ile müttefiklerle ve "en önemlisi" Amerikan halkıyla konuşmayı sürdüreceklerini vurgulayan Kerry, "Başkan Obama, ABD'nin kendi kararını, kendi belirleyeceği programa göre, değerleri ve çıkarları doğrultusunda vermesini temin edecek" diye konuştu.

Amerikan halkının çatışmalardan ve savaştan yorulduğunu belirten Kerry, "İnanın ben de yorgunum. Ancak yorgunluk sorumluluklarımızdan muaf tutmaz. Eğer bir diktatörün bütün uyarılara rağmen kitle imha silahı kullanmasına gözümüzü kapatırsak tarih bizi çok sert bir şekilde yargılar. Söylediği şeyi yapacak bir Başkanımız olduğunu biliyoruz. Ve o açık bir şekilde, Suriye'de ne karar alınırsa alınsın, bunun Afganistan, Irak ve hatta Libya'dakine benzemeyeceğini söyledi. Askerler yere ayak basmayacak. Açık uçlu olmayacak" dedi.

Obama'nın sınırlı karşılık verileceğini ve despotların kimyasal silah kullanmasının hesabını vereceğini açık şekilde belirttiğini anlatan Kerry, birinci önceliklerinin soruna diplomatik çözüm bulunması olduğuna inandıklarını ve buna halen bağlı olduklarını dile getirdi.

Kerry, alınacak kararın ABD'nin güvenliğinin korunması ve dünyanın "en iğrenç" silahlarının "en savunmasız" insanlarına karşı bir daha kullanılmamasına yönelik olacağını kaydetti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler