'Bereket dese meteor düşer'

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın haziran ayı başında Kürt açılımı konusunda yapılan çalışmaları anlatırken, “Kuzey Irak’ta silah bırakmaya, teslim almaya kadar giden görüşmeler var. Bu sürecin başından beri ABD de işin içinde” sözlerinin ardından terör eylemleri tam tersine son yılların en üst seviyesine yükseldi. Atalay’ın sözlerinin içeriği netleşmeden Şemdinli’deki PKK saldırısında 9, Gaziantep ve İzmir’deki bombalı saldırılarda 13 şehit ve son olarak Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde 10 şehit verildi. Atalay, iddialı sözlerinin ardından 3 aydır suskunluğunu korurken CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “Her şeyi o kadar çarpıtıyorlar ki vatandaşımızı da artık uyarıyorum, bunlar ‘Gökten bereket yağacak’ derse bu tepemize meteor düşecek demektir” dedi.

‘Yeni bir dönem’ demişti

Başbakan Yardımcısı Atalay, 8 Haziran’da CNN Türk’te yaptığı açıklamada, “Şu an farklı bir dönem. Talepler var görüşmeler var. Silah bırakmaya, teslim almaya kadar giden görüşmeler var. Yani bütün bunlar çalışmaların, görüşmelerin içinde. Bizim en önemli şeyimiz bu silahın bırakılması” demişti. Atalay, tüm bu süreçte ABD’nin de “taraf” olarak rol aldığını ifade etmişti. Atalay’ın bu sözleri yaz başında geniş yankı bulmuş ve terörle mücadelede yeni bir aşamaya gelindiği yorumları yapılmıştı.

 

Art arda terör eylemleri

Ancak son 3 ayda gerçekleşen olaylar hem Atalay’ın bu sözlerini unutturdu, hem de Atalay’ı “suskunluğa sevk etti”.

Yaz aylarının en büyük terör eylemleri ardı ardına yapıldı. Hakkâri Şemdinli’deki PKK saldırısında 9, Gaziantep’te bombalı aracın patlatılması sonucu 12, aynı yöntemle İzmir’deki saldırı sonrasında 1 ve dün de Beytüşşebap’taki saldırıda 10 şehit verildi. Bu dört saldırı kadar Dağlıca’da 18-19-20 Ağustos tarihlerinde düzenlenen mayınlı saldırılarda 4, 22 Ağustos’ta Şemdinli’deki çatışmalarda 5, 22 Temmuz’da Dağlıca Taburu’nda düşen helikopterde 6, 29 Temmuz’da Şemdinli kırsalındaki çatışmalarda 2, 23 Ağustos’ta Ömürlü bölgesindeki çatışmalarda 1 asker şehit oldu.

Türkiye’ye cennet gelecekti!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, AKP ve PKK’nin “çözümsüzlük konusunda” ortak olduklarını vurgulayarak şunları kaydetti: “Hatırlayacaksınız, 2009 yılında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ‘İyi şeyler olacak’ diye İran gezisine çıkmış, Kasım 2009’da hükümet ‘Kürt Açılımı’nı başlatmış, açılımın adını sonradan ‘Milli Birlik ve Beraberlik Projesi’ne çevirmiş, bu iş için bir koordinasyon birimi kurmuş, Beşir Atalay’ı da görevlendirilmişti. Müthiş bir medya iletişim fırtınası yaşadık. Türkiye’ye cennet gelecekti, hükümetin güya müthiş bir yol haritası vardı, gittiler Oslo’da terör örgütü ile konuştular, Kayseri’de miting meydanlarında böyle bir görüşme yapıldığı iddiasını bile ‘şerefsizlik’ olarak lanse ettiler. Ne oldu? Habur sürecini yaşadık, hükümet ışık tutulmuş tavşan gibi hareketsiz kaldı. Yetmedi, her gün şehit vermeye başladık, Türkiye’nin evlerine bu büyük acının ateşi düştü. Daha sonra hükümet programında hükümetin ne terörle mücadele ne de demokratikleşme için tek bir cümlesinin dahi olmadığı ortaya çıktı. Çözümsüzlükte PKK ile AKP kader ortağıdır. 2009’da oy için güya açılım başlattılar yarı yolda kaldılar, 2012 yılında da terörün yarattığı tahribatı milletin gözünden kaçırmak istiyorlar. 8 Haziran’da Beşir Atalay çıktı dedi ki, ‘Kuzey Irak’ta silah bırakmaya, teslim almaya kadar giden görüşmeler var’. Ne oldu? 90 günde 60 şehit verdik. Bu görüşmeleri kim yaptı, hangi yetkiyle yaptı, PKK ile kim görüştü ve bu sonuçlardan kim sorumlu, bu hükümetin çıkıp açıklaması lazım. Her şeyi o kadar çarpıtıyorlar ki vatandaşımızı da artık uyarıyorum bunlar ‘Gökten bereket yağacak’ derse bu tepemize meteor düşecek demektir. Ona göre kendinizi koruyun. Bunların ağzına değil, kalbine bakın, göreceksiniz ki, ağızlarıyla yaptıkları arasında 180 derece fark var.”