Binali Yıldırım ilk grup toplantısında: Düşmanlarımızı azaltacağız

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, yeni kabineyi açıklamasının ardından TBMM'de ilk grup toplantısında konuştu. Yıldırım, konuşmasına doğum yeri olan Erzincan ve milletvekili olduğu olduğu İzmir'i selamlayarak başladı.

Başbakan olarak yaptığı ilk grup toplantısında 'yeni anayasa ve başkanlık sistemi' için çalışacaklarını söyleyen Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek "Yolun yolumuz, davan davamızdır' dedi. İlk icraatlarının ne olacağına dair açıklamada bulunan yıldırım, Doğu ve Güneydoğu'da devam eden operasyonların devam edeceğini belirterek "Önümüzde önemli konular var. Birinci konu terördür. Ülkemizin enerjisini tüketen, milletimizin barışını, güvenliğini tehdit eden terör en önemli konuların başındadır. Türkiye’yi bu terör belasından mutlaka kurtaracağız. Operasyon ne zaman bitecek diye bana soruyorlar. Cevap kısa ve net: Kanlı terör örgütü sivillerimize karşı silahlı saldırıları tamamen sonlandırıcıya kadar devam edecek. Güvenlik güçlerimize silahlı saldırısını durduruncaya kadar devam edecek" ifadelerini kullandı.

Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Partimizin 2'nci genel başkanına, sayın Ahmet Davutoğlu'na yapmış olduğu hizmetlerden dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Kongremizi onurlandıran, liderimiz, ilk seçilmiş cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'a sevgilerimizi sunuyoruz. Bir kez daha sesleniyoruz "Yolun yolumuzdur, sevdan sevdamızdır, davan davamızdır" diyoruz.

'SESİM ARIZA VERİYOR'

Sesim yine arıza moduna geçiyor. Biraz bana müsaade edin, bir 10 dakika meramımı anlatayım. Sonra istediğiniz kadar çoşun.

Yeri geldi cumhurbaşkanlığı seçimi yapacağız 2007’de, hatırlayın bir hukuk icadı çıkardılar, 367 garabeti. Vesayetin başka bir şekliydi. Milli iradenin gücünü arkasına alan AKParti’nin millet iradesinin gereğini yapmasına ön eğen bir girişimdi. Madem öyle işte böyle buyrun sandık dedik. AK Parti gerçek sahibine, sandığa gitti. Bizim sandıktan başka dayanağımız yok. Biz hatırlı etkili çevrelere boyun eğen, onların işaretleriyle istikamet belirleyen bir parti değiliz.

AK Parti 2007 seçimlerinden güçlenerek çıktı, çünkü davamız haklı, yolumuz doğruydu. Bu sefer cumhurbaşkanlığı seçimi kilitlenince dedik ki yine çözüm millettir. Millet kararını verdi. Cumhurbaşkanı, 'madem benim seçip gönderdiklerime seçtirmiyorlar, bundan böyle cumhurbaşkanını ben seçeceğim kardeşim' dedi.

Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin cumhuriyet tarihinde ilk defa milyonların oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanı memleket meselelerine karışıyor diyorlar. Eskiler gibi otursun orada merasim işlerine gitsin diyorlar. Milletime soruyorum vatandaşların oyunu alan bir cumhurbaşkanı ne yapacak? Millete karşı sorumluluğu var. Sorumsuzum diyemez. Kurumların uyum ve ahenk içinde çalışması için her türlü insiyatifi kullanıyor bundan sonra da kullanmaya devam edecek.

Önümüzde önemli konular var. Birinci konu terördür. Ülkemizin enerjisini tüketen, milletimizin barışını, güvenliğini tehdit eden terör en önemli konuların başındadır. Türkiye’yi bu terör belasından mutlaka kurtaracağız. Operasyon ne zaman bitecek diye bana soruyorlar. Cevap kısa ve net: Kanlı terör örgütü sivillerimize karşı silahlı saldırıları tamamen sonlandırıcıya kadar devam edecek. Güvenlik güçlerimize silahlı saldırısını durduruncaya kadar devam edecek. Mutlak surette vatandaşımızın can ve mal güvenliği sağlanıncaya kadar devam edecek. Silahların tamamen yok olup ortadan kaldırılması sağlanıncaya kadar devam edecek.

'YOĞUN BİR GÜNDEMİMİZ VAR'

65. hükümet kuruldu. Mevlam güzel hizmetler yapmayı nasip eylesin. Bu grup toplantısından sonra Başbakanımızı ziyaret edeceğim. Kendisiyle bayrak değişimini gerçekleştireceğiz. Yoğun bir gündemimiz var. Saat 15:00’te Meclis açılacak. 65. Hükümet'in programını Meclis Genel Kurulu’nda okuyacağız. Güven oyu sürecini başlatacağız. Dün MKYK toplantımızı da gerçekleştirdik. Bugün de yakın çalışma arkadaşlarımızı belirledik. Onları da sizlerle paylaşacağız. Türkiye’nin birçok sorunu var. Dostlarımızın sayısını arttıracağız, düşmanlarımızın sayısını azaltacağız.

Esasında Suriye’de yaşanan, 4 yılı aşan bu anlamsız savaş yüzbinlerce din kardeşimizin hayatına mal oldu. Kimisi canlarını kurtarmak için hayatını tehlikeye attı ve yollarda, denizlerde hayatını kaybetti. Bu şartlar altında Türkiye geleneksel misafirseverliğiyle bağrını, kucağını ölümden kaçan mazlum çileli insanlara açtı. 3 milyon insanı bağrımıza bastık. Ekmeğimizi paylaştık. Ekmeğimizi paylaşırız, Türkiye’yi böldürtmeyiz. Yolları böleriz, milleti böldürtmeyiz.

'BUNLAR BENİ KONUŞTURMAYACAK'
 
(Tezahüratlar üzerine) Kaymakçı dinle… Ne anlaşmıştık. Yolların kralı olmaz, yolların kuralı olur. Biz yolları böldük, hayatları birleştirdik. Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. Bunlar beni konuşturmayacak öyle anlaşılıyor. Yoruluncaya kadar buyurun.

"DOSTLARIMIZI ARTIRACAĞIZ, DÜŞMANLARIMIZI AZALTACAĞIZ"

Türkiye'nin birçok sorunu var. Bölgesel sorunlarımız var, AB, Kıbrıs, Kafkaslar'da yaşanan karışıklıklar Türkiye'nin bölgedeki konum ve önemini daha da artırıyor. Bunun bilincindeyiz, bu bilinçle ne yapacağız? Yapacağımız çok basit, dostlarımızın sayısını artıracağız, düşmanlarımızın sayını azaltacağız. Biz tarih boyunca mazlumların yanında yer almış bir milletiz. Tarih bize bölgede bugün çok önemli sorumluluklar veriyor. Bu sorumluluğu ya bugün yaparız, ya da yaşanacak hayal kırıklığının vebalini tarih boyunca gönlümüzde hissederiz.

Suriye'de yaşanan 4 yılı aşan bu anlamsız savaş, yüzbinlerce din kardeşimizin hayatına mal oldu. Kimisi de hayatını tehlikeye attı ve denizlerde bebekten yaşlısına kadar birçok insan hayatını kaybetti. Türkiye, geleneksel misafir severliğiyle bağrını, kucağını ölümden kaçan mazlum çileli insanlara açtı. 3 milyon insanı bağrımıza bastık, kardeş bildik, ekmeğimizi paylaştık. Ekmeğimizi paylaşırız, ekmeğimizi böleriz Türkiye'yi böldürtmeyiz. Yolları böleriz, Türkiye'yi böldürtmeyiz.

"BAŞKANLIK SİSTEMİ EN ÖNEMLİ İŞTİR"

Türkiye demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti. Amenna, buna yürekten inanıyoruz. Bundan hiçbirimizin kafasında tereddüt yok. Ancak Cumhurbaşkanımızın halk tarafından seçilmesiyle birlikte darbe ürünü vesayet anayasası fiili durumun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır. Bütün partiler seçime giderken vaatlerinin başına yeni anayasayı koyuyor. Seçim bitiyor, biri sağa, biri sola, biri yukarı, biri aşağı Kandil'e doğru gidiyor. Vaat vermek çocuk oyuncağı değil. Millete vaat veriyorsun. 79 milyona vaat veriyosun, onlarla akit, sözleşme yapıyorsun. Bunun gereğini yapmazsanız işte her seçimde aşağı doğru gitmeye devam edersiniz. Önümüzde tarihi bir fırsat var. Bir şeyi açık olarak sizlerle ve milletimle paylaşmak istiyorum. Artık Cumhurbaşkanımızın fiili durumu, seçimle işbaşına geçmiş Cumhurbaşkanımızın milletiyle ilişkindeki fiili durumu anayasaya uygun hale getirmek biz AK Parti grubunun en önemli işidir, boynunun borcudur. Bu sadece Cumhurbaşkanımızın meselesi değil, Türkiye Cumhuriyetinin gelecek meselesidir. 60, 80 darbeleriyle oluşan bu yeni Türkiye artık 2023 hedeflerine gidemez. Bu elbise, bu bedene dar geliyor. Biz başkanlık sistemi dahil yeni anayasayı gerçekleştirmek için gerekli çalışmaları hemen başlatacağız. Milletin beklentisi olan, sizlerin her seçimdeki vaadiniz olan yeni anayasayı hep birlikte yapalım, bu şerefe, bu onura siz de ortak olun. Eğer her zamanki gibi ipe un sererseniz biz ne yapacağımızı biliyoruz.

"ÜRETEREK BÜYÜYEN EKONOMİMİZ OLACAK"

İlk grup toplantısında bütün meseleleri konuşmaya gerek yok. Yeni dönemde diğer önemli konumuz da ekonomi. Ekonomi çok önemli. Ekonomi demek banka demek, para demek değil. Ekonomi demek üretmek demek. Alın terini, akıl terine katmak demek. Gençlerimize, kadınlarımıza iş bulmak demek. Yeni dönemde Türkiye'nin mali disiplininden asla taviz vermeden yatırımlarının artırılması için Türkiye'nin her bölgesine yatırım yapılması için üretimi, istihdamı tüm gücümüzle teşvik edeceğiz, destekleyeceğiz. Adeta yatırımcının önüne turkuaz halı sereceğiz. Üretmeyen, iş, aş oluşturmayan, ürettiğini satamayan pastayı, ekmeğini, somununu büyütemez. Bunu yaparken elde edilen bütün katma değerler, bütün refah vatandaşlarımızın bütün kesimleri arasında adil paylaşımını sağlayacağız. bunun da tedbirini alacağız. Emeklimize, kamu çalışanımıza, çiftçimize, engellimize, köylümüze her türlü hakları, her türlü imkanı eldeki bütçeyle orantılı olarak bugüne kadar nasıl verdiysek, bugünden sonra da iyileştirerek devam ettireceğiz. Önceliğimiz üreterek büyüyen ekonomi olacak. Bunu da bu vesileyle paylaşmak istiyorum. Bu konuları gerek bugün hükümet programımız okunurken, gerekse önümüzdeki günlerde grup toplantılarında çeşitli vesilelerle paylaşacağız.