Binealİzmir'de Kudüs silueti

Babası da bir ressam olan ve bugün İsrail'deki çeşitli kentlerin yıllar öncesindeki görünümüne ilişkin litograf çalışmalarıyla bilinen İsrailli ressam Ariel Berger, çocukluğundan bu yana resim yaptığını anlattı.

Babası Tzvi Berger'in genç yaşta ölümü üzerine bir süre resim yapmayı bıraksa da 1998'de çalışmalarına yeniden başlayan Ariel Berger, doğum yeri olan Hayfa ile büyüdüğü kent olan Kudüs'ün resimlerinde büyük etkisi olduğunu belirtti.

"Başlangıçta başka bir işte çalışıyorken resim yapmak bende sadece bir hobiydi. Ancak, bu hobi daha sonra benim tüm yaşamıma hakim oldu" diyen Berger, yaşadığı zorluklardan kurtulmanın yolunu da bir anlamda resimde bulmuş. 2003'te göğüs kanserine yakalanan eşini bir yıl sonra kaybeden Berger, "O dönemde neredeyse hiç uyumuyordum. Gece-gündüz resim yapıyordum. Ne yapıyordum, kaç tane birden yapıyordum, bilmiyordum. Sonra gidiyordum tuvallerin karşısına, acaba ne yaptım diye..." dedi.

Eşinin ölümü üzerine iki küçük çocuğuyla ilgilenmek için işini de bırakan Berger, tek işi ve tutkusunun resim haline geldiğini, Hayfa'da Castra Sanat Merkezinde resim çalışmalarına katıldığını ve İsrail'de bazı özel sergiler açarak karma sergilere katıldığını anlattı.

2009 Ankara Sergisi Gazze savaşına denk geldi

Bienalİzmir'de açılacak sergi, Ariel Berger'in ilk Türkiye sergisi değil. Berger, Türkiye'de ilk kişisel sergisini Ankara'da 2009 Nisanında açmış. "İlk sergim 'Ankara Rüyaları' adı altında düzenlendi. Başarılı da oldu. Ama bir anlamda siyasete de kurban gitti diyebilirim.

Gazze'deki savaşın hemen ertesine denk gelmişti. Çok reklam yapamadık, belki birçoklarının da haberi olmadı" diye konuştu.

Berger, bu kez İzmir Bienali'ne konuk sanatçı olarak çağrılmasında ilk sergisini düzenleyen sanat galerisi yöneticisinin desteğine de işaret etti. "Bana bienalle ilgili haber verdiler, resimlerimi gönderdik. Bienal jürisi de resimleri beğenmiş, merak da etmişler ve ben de şimdi resim alanında konuk sanatçı olarak katılıyorum" dedi.

Resimlerde Kudüs ve deniz etkisi

Resimlerinde açıkça Kudüs'ün genel siluetinin etkisi görülen Ariel Berger de bunu doğruluyor. Berger, "Nasıl olmasın ki, Hayfa'da doğup Kudüs'de büyüyünce, resimler de doğal olarak Kudüs ve denizin etkisi oluyor. Bu iki kentten de etkilenmemek imkansız. Ama ben resimlerimi şurayı yapıyorum diye yapmıyorum. Herkes bir yerlere benzetebilir. Bir resimde birden Ankara'nın kalesini de görebilirsiniz" diyor.

Sanatın insanları birbirine yaklaştırdığını ve farklılıkların, aykırılıkların resimde pekala bir arada bir bütünlük oluşturduğunu ifade eden Ariel Berger, en büyük hayalinin ise bölgeye barış geldiğinde diğer bölge ülkelerinde gidip, üç dinin kucaklaştığı Kudüs'ü oralarda resmetmek olduğuna vurgu yaptı.

Bienalİzmir, değişik sanat alanlarında hem Türkiye'den, hem de dünyanın dört bir yanından, 30'dan fazla ülkeden 500'den fazla sanatçıyı Türkiye'de buluşturacak.