Birden: Zaman aşımı süreleri uzatılmalı
Danıştay Başkanı Mustafa Birden, yolsuzluk suçlarında zaman aşımı sürelerinin uzatılması gerektiğini söyledi.
Ankara Barosu'nca ''Yolsuzluklar'' konulu panel düzenlendi. Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Ankara Barosu Eğitim Merkezi'ndeki panelin açılışında yaptığı konuşmada, yolsuzluğun sadece bugünün konusu olmadığı gibi Türkiye'ye has bir sorun da olmadığını belirtti.
Bu sorunun önüne, dünyanın en gelişmiş demokrasilerinde dahi geçilemediğini ifade eden Birden, ancak Türkiye'nin ''Uluslararası Yolsuzluk Endeksi'' verilerinde çoğu Avrupa ülkesinin gerisinde kalmasının, yolsuzlukla mücadelede arzu edilen başarının yakalanamadığını gösterdiğini kaydetti.
Yolsuzluğun; rüşvet ya da haksız menfaat temin etmenin ötesinde, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü için ciddi tehdit oluşturduğunu, iyi yönetim, rekabet, sosyal adalet ve gelir dağılımını bozduğunu, kurumları ve toplumun ahlaki temellerini sarstığını anlatan Birden, yolsuzluğa, kamu kaynaklarını kullanmada sınırları iyi çizilmemiş, geniş, hatta keyfi hareket serbestisi tanıyan takdir yetkisinin, kullanım alanı maksadını aşar şekilde genişletilmiş gizlilik ve devlet sırrı kavramlarının ve bürokrasinin zemin oluşturduğunu vurguladı.
''Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'', ''Türk Ceza Kanunu'', ''Sermaye Piyasası Kanunu'', ''Devlet Memurları Kanunu'', ''Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine ve Diğer Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'' gibi düzenlemelerin yolsuzlukla mücadelede yeterli olmadığını dile getiren Birden, mevzuattaki dağınıklığı giderecek, genel kural ve ilke koyacak, yargılama usulünde sadelik ve birlikteliği sağlayacak, evrensel ilkeleri bir araya toplayacak genel bir yolsuzlukla mücadelede kanununa ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
"Sadece cezai yaptırımlarla başarıya ulaşılmaz"
Yolsuzluklarla mücadelede sadece cezai yaptırımlarla başarıya ulaşılamayacağını belirten Birden, tarafsız ve özgür basının, bilgi edinme hakkının, şeffaf ve iyi yönetim anlayışının, mali denetim ve mal bildirimi sisteminin etkin kullanımının, yolsuzluğun önlenmesinde önemli etkenlerden olduğunu ifade etti.
Birden, ''Tabii ki, her konuda olduğu gibi temel ahlaki değerlere sahip, yozlaşmamış, eğitimli, kaliteli insan unsurunun başta geldiği kuşkusuzdur. Bu nedenle, yolsuzlukla mücadelede dürüst, şaibesiz lider ve yöneticilerin topluma örnek oluşturması çok önemlidir'' diye konuştu.
Mal bildiriminde bulunulmasına ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenmesi, bildirimlerin doğruluğuna, mal varlığındaki değişimlerin kaynağına ilişkin etkin kontrol mekanizması geliştirilmesi, gelir ve yaşam standardı arasındaki dengenin izlenmesi gerektiğini belirten Birden, yolsuzlukla mücadelede en etkili müesseselerden birinin teftiş ve denetim kurumları olduğunu söyledi.
"Zaman aşımı süreleri uzatılmalı"
Bu kurullar çalıştırılmaz, teftiş ve denetime gereken önem verilmez ve müfettiş raporlarına itibar edilmezse, yolsuzlukların önlenmesi, yapılanların ortaya çıkarılmasının güçleşeceğinin altını çizen Birden, teftiş ve denetim birimlerinin yolsuzlukların önlenmesi, sorumluların ortaya çıkarılması ve cezalandırılması konusunda dava ve yargılamaya ciddi katkı sağladığını ifade etti.
Birden, şöyle konuştu:
''Bu nedenle, teftiş ve denetim kurumlarını zayıflatan, etkisizleştiren yasal girişimlerden vazgeçilmeli, aksine bu kurumlar güçlendirilerek, siyasi etki ve yönlendirmelerden uzak, bağımsız bir yapıya kavuşturulmalıdır.
Yolsuzluk suçlarına ilişkin daha etkin soruşturma yöntemlerinin geliştirilmesi, soruşturma ve yargılama süreci önündeki dokunulmazlık gibi engellerin kaldırılması, bu suçların daha ağır yaptırımlara bağlanması, yolsuzlukla mücadelenin başarı şansını artıracaktır. Yapanın yanına kar kalmaması, toplumdaki bu olumsuz kanaatin kırılması için yolsuzluk suçlarında zaman aşımı süreleri gözden geçirilerek, bu süreler uzatılmalıdır.''
Yunanistan örneği
Birden, Şubat 2010'da, Bakanlar Kurulunca Saydamlığın Artırılması ve Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesi Stratejisi'nin kabul edildiğini anımsatarak, yolsuzlukla mücadelede alınacak tedbirlerin ve yapılacakların yazılı bir belgeye bağlanmasının doğru ve yerinde olduğunu belirtti.
Ancak planın yazılı metne bağlanmasından çok, plandaki düzenlemelerin hayata geçirilmesinin önem taşıdığını ifade eden Birden, konuşmasını, ''Finansal krize girip, iflasın eşiğine gelen Yunanistan Başbakanının, 'Bizi bu hale yolsuzluk ve dokunulmazlık getirdi' yolundaki yakınmasına kulak verilmesi ve herkesin kendi payına ders çıkarmasını bilmesi gerektiğini düşünmekteyim'' sözleriyle tamamladı.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği