Bitkisel hayattaki hastalarla ilk kez iletişim kuruldu
İngiliz ve Belçikalı bilim adamları bilgisayarlı görüntüleme yönteminden yararlanarak, bitkisel hayattaki hastaların bir kısmı ile ilk kez iletişim kurabildi. Oysa daha önce bitkisel hayattaki hastaların bilinçleri tamamen kapalı olduğu için çevre ile bağlantıları olmadığı düşünülüyordu.
54 hasta üzerinde sürdürülen çalışmada, 5 hastanın beyin faaliyetlerini bilinçli bir şekilde yönlendirebildiği görüldü. Bu çalışma, bitkisel hayattaki veya minimal bilinç düzeyine sahip olduğu düşünülen hastaların bir kısmında, algılama ve kavrama gibi beyin faaliyetlerinin devam ettiğini ortaya koydu.
Bilinci kapalı gibi görünen hastaların artık sesini duyabileceğiz. Bilim insanları ilk kez bitkisel hayat tanısı konulan hastalar ile iletişim kurabildi. Bu hastaların bilinç düzeyini sorgulamak için düzenlenen bir çalışmada, beyinlerinin spesifik sorulara tepki verip vermediği anlamak için fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (MRI) teknolojisinden yararlanıldı. Daha sonra biraz daha geliştirilen bu teknik ile hastaların bazı sorulara evet/hayır şeklinde yanıt vermesi istendi.
İngiltere‘deki Cambridge, Belçika’daki Liege üniversitelerinde ilgili merkezlerde 54 hasta üzerinde yürütülen bu çalışmada 5 hastanın beyin faaliyetlerini istekleri doğrultusunda değiştirebildikleri izlendi. Bu hastaların üçüne bir miktar uyanıklık belirtileri gösterirken, diğer ikisinde klinik testlerde istemli davranışlar saptanmadı. Bir hasta bu teknikten yararlanarak MRI taraması sırasında özel sorulara evet/hayır yanıtı verdi.
Bu sonuçlar, bitkisel hayattaki veya minimal bilinç durumundaki hastaların küçük bir kısmının bazı uyanıklık ve farkındalık belirtileri gösterdiğini ortaya koyuyor. Cambridge Üniversitesi’nden Adrian Owen, “Bitkisel hayattaki hastalar artık kaderleriyle ilgili konularda fikir yürütebilecek” diyor.
Owen’in 2006 yılında daha önce yayımlanan bir deneyinde, bitkisel hayatta (Vegetative State-VS) olduğu tanısı konmuş bir kadın hastaya kendisini iki farklı işten birini yapıyormuş gibi hayal etmesini istediler. Beyin faaliyetlerinden, kadının komutu anladığı ve dolayısıyla uyanık olduğu anlaşılmıştı. Owen şimdi bu eski çalışmayı bir adım daha ileri götürerek VS tanısı konmuş bir erkek hastaya, spesifik sorulara “Evet/Hayır” yanıtı vermesini istedi.
Liege Üniversitesi’nden nörolog Steven Laurey bu çalışmanın önemini şöyle belirtiyor: “Biz yalnızca bu insanların uyanık olduklarını göstermiyoruz, bunlara seçenek sunuyoruz ve iletişim kurma şansı veriyoruz.”
Alacakaranlık kuşağı
Bir insan VS durumunda ise, desteksiz soluk alabilir, refleksleri bozulmamıştır ama bilinci tümüyle kapalıymış gibi görünür. Ancak bu son deneyler bitkisel hayattaymış görüntüsü veren bazı hastaların aslında minimal olarak bilinçli olabileceğini gösteriyor.
Bilinci minimal ölçüde açık olan bu insanlar bir nevi “alacakaranlık” kuşağındadır. Bu konumdaki insanlar acı duyabilir, duygulanabilir ve kısıtlı da olsa iletişim kurabilir: VS ile minimal bilinç düzeyi arasındaki farkı anlamak için doktorlar, hasta yatağında yatarken davranışlarını bir test yardımıyla değerlendirir. Bu klinik testler Ne var ki kusursuz değil ve hareket etme yeteneğini kaybetmiş ama uyanık olan hastalarda yanlış tanıya yol açabilir. Bilim insanları daha kesin sonuçlar alabilmek için beyin görüntüleme teknolojisinden yararlanarak bilinç düzeyini test etme yollarını arıyor.
Owen ve ekibi orijinal deneyde, fonksiyonel MRI ile VS tanısı konmuş bir kadın hastanın beyinde farklı bölgeleri faal hale getiren iki komuta tepki verip vermediğini ölçtü. Ama beyin taraması yapıldığında ortaya çok şaşırtıcı bir tablo çıktı. Komutlara göre doğru beyin bölgelerinin doğru zamanda parlıyor olmasından yola çıkan araştırma ekibi, kadının kısıtlı da olsa bilincinin açık olduğuna karar verdiler (Science, DOI: 10.1126/science.1130197).
Aradan geçen zaman içinde Owen ve Laureys’in ekipleri aynı deneyi İngiltere ve Belçika’daki 23 VS hastası üzerinde daha denedi. Bunlardan dördü olumlu yanıt verdi ve bunların bilinçlerinin bir ölçüde açık olduğu belirlendi.
Evet/Hayır'lı iletişim
Bilim insanları bu kişilerle basit de olsa bir iletişimin kurulup kurulmayacağını anlamak için trafik kazası sonucu bitkisel hayata geçmiş 29 yaşındaki bir hastayı seçti. Babasının adının Thomas mı yoksa Alexander mı olduğunu sordu. Hastanın doğru yanıtları (evet/hayır) doğru zamanda verip vermediğine bakıldı (The New England Journal of Medicine, DOI: 10.1056/nejmoaO9O537O).
Daha sonra kontrol amaçlı sağlıklı deneklere aynı sorular sorulduğu zaman beyinlerindeki benzer bölgelerin ışıldadığı görüldü. Owen: “Deneğin tamamen bilinçli olduğu konusunda neredeyse hiç şüphemiz kalmadı. Hasta komutları anlıyordu, konuşmaları algılıyordu ve komutların içinde geçen terimleri hatırlıyordu. Bu da bilişsel yeteneklerinin pek çoğunun bozulmamış olduğu anlamına geliyordu.”
Sorunlar ve sonuçlar
Cambridge ve Liege üniversitelerinde denenen beyin tarama yöntemi de kusursuz değil. Beyin taramaları bilinç düzeyi hakkında bilgi vermekle birlikte her şeyi söylemiyor. Owen, “Hastaların yalnızca evet/hayır ile yanıt verebilmeleri, karmaşık kararlar verebilecekleri anlamına gelmez. Dolayısıyla MRI tekniği yaygınlaşmadan önce etik ve yasal çerçevede köklü düzenlemelerin yapılması gerekiyor” diyor.
Bir diğer sorun da, VS hastalarının yalnızca spesifik sorulara yanıt verebiliyor olması, kendi kendilerine yeni bir tartışma konusu başlatmakta yetersiz kalması. Ayrıca bu hastalarla iletişimi daha sık kurabilmek için daha küçük, daha portatif tarayıcılara gereksinim duyuluyor. Halihazırda MRI tarayıcıları çok pahalı ve sonuçları analiz etmek çok uzun zaman alıyor.
Bu arada MRI ile beyin faaliyetlerini tarama yönteminin yararları hakkında Owen şunları söylüyor: “Hastaya ağrısı olup olmadığını ve verdiğimiz ilaçların fayda sağlayıp sağlamadığını sorabiliriz. Bu yöntem çok az sayıda hastada yarar sağlamakla birlikte, bu kişilerin kısıtlı da olsa kendi kendini yönetme şansına kavuşması çok önemli bir adımdır. Şu anda bu bir ölüm/kalım meselesi değil, ancak yaşam kalitesinde büyük fark yaratabilir.”
Kaynak: http://content.nejm.org/cgi/content/abstract/NEJMoa0905370v1
New Scientist, 6 Şubat 2010
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20130250?dopt=Abstract
http://www.mrc.ac.uk/Newspublications/News/MRC006614
"Bitkisel hayattaki hastaların iyileşme şansı var"
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Profesör Dr. Fevzi Yılmaz Göğüş, bitkisel hayattaki hastaların ülkemizde bakım koşulları, hayata dönüş şansları ve bilinç düzeyleri ile ilgili sorularımızı yanıtladı:
Bitkisel hayatın tıbbi tanımı nedir? Bitkisel hayattaki bir hastanın iyileşme şansı var mıdır?
Bitkisel hayat; solunum ve dolaşım fonksiyonlarını yöneten beyin bölümlerinden beyin sapının, fonksiyonlarını sürdürebilecek oranda az hasar görmesi ya da tamamen sağlam olması ile karakterli klinik bir tablodur. Hastanın kortikal, yani istemli yönetilen fonksiyonlarında ağır hasar vardır. Gözleri kendiliğinden açıktır, yardımsız soluyabilirler. Kol, bacak veya gövdelerinde ani hareketler görülebilir, ağlayabilir, gülebilirler fakat bunlar çevresel uyaranlardan tamamen bağımsız, nedensiz ve amaçsız davranış ve ifadelerdir. Korteks altı beyin bölümleri tarafından yönetilirler. Bitkisel hayattaki bir hastanın kısmen ya da tamamen iyileşme şansı var.
Beyin ölümü ile bitkisel hayat arasındaki en önemli fark nedir?
Her iki gruptaki hastalarda da bilinç yok, fakat beyin ölümü olan hastalarda yüz ifadesizdir, bitkisel hayattaki hastalarda ise istemsiz ve nedensiz gülme ve ağlama ifadeleri görülebilir. Beyin ölümü olan hastalarda kol ve bacaklarda istemsiz kasılma, seğirme şeklinde sınırlı hareketler izlenirken, bitkisel hayattaki hastalarda yine nedensiz ve istemsiz daha çeşitli ve büyük ölçekli hareketler görülebilir. Beyin ölümü olan hastalar mekanik solunum aygıtı desteği olmadan soluyamaz bitkisel hayattakiler yardımsız soluyabilir. En önemli fark ise beyin ölümü hastaları organ vericisi olabilir, fakat bitkisel hayattakilerin organları alınamaz.
Geleneksel tanımı ile ölüm nedir? Ölüm tanımı tıp biliminin gelişmesi ile değişebilir mi?
Ölüm, tüm yaşamsal işlevlerin geri dönüşümsüz olarak sonlanma halidir. Koma, beyin ölümü ve bitkisel hayat belki ama ölüm tanımı tıp biliminin gelişmesi ile değişmeyecektir.
Bitkisel hayattaki insanların bilinçlerinin bir düzeye kadar açık olduğunun bilinmesi ne işe yarayacak?
Bitkisel hayattaki bir hastanın bilincinin bir dereceye kadar açık olduğunun bilinmesi, durumunun geleceği açısından umut verici bir gelişme olarak yorumlanabilir. Ayrıca hastanın çevresinde konuşulanları anlıyor olduğunun bilinmesi ya da uygulanan ağrılı izlem ya da tedavi yöntemleri nedeni ile ağrı hissettiğinin bilinmesi, başta doktorlar ve yakınları olmak üzere çevresindekilerin konuşma ve davranışlarına yön verecektir.
Bilinçlerinin tümüyle kapalı olmadığı anlaşılan bitkisel hayattaki hastalar acaba kendi gelecekleri hakkında karar verebilecek durumda mı?
Bu sorununu yanıtının bugünkü bilgilerimiz çerçevesinde verilebileceğini sanmıyorum. Bilincin hangi düzeyde açık olduğunun bilinmesi halen hasta ile sözel ilişki kurularak ve zaman, yer ve kişisel farkındalığının saptanması ile yapılabilmekte. Beyin fonksiyonlarının tam olarak bilinmediği günümüzde herhangi bir tetkik ile hastanın geleceği hakkında karar verebilecek düzeyde bilinçli olduğu söylenemez kanısındayım. Ağrı duyduğu, işittiği, gördüğü gibi beyinde fonksiyonel değişikliklere neden olabilecek işlevleri belki saptanabilir, ama geleceği ile ilgili belirlemeler yapabilmek gibi duygusal kararları alabilecek kadar bilinçli olduğunun saptanabileceğini sanmıyorum.
Beyin ölümü tanısı kuşkuları tam olarak giderecek kadar kesin konulabiliyor mu?
Beyin ölümü tanısı, günümüz muayene yöntemleri ve elektroensefalografi ya da dopler gibi teknik olanaklar ile kuşkuya yer bırakmayacak şekilde konulabilmektedir.
Türkiye’de bitkisel hayattaki hasta sayısı tahminen ne kadar? Bu kişiler ne kadar yaşayabiliyorlar?
Türkiye’de bitkisel hayattaki hasta sayısı ve ne kadar yaşatılabildikleri hakkında bir istatistik sanırım yok.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası