‘Boykot Erdoğan’ın değirmenine su taşır’

TESAV Başkanı Tuncer’den küskün, protestocu seçmene uyarı

Yayınlanma: 27.07.2014 - 22:17
Abone Ol google-news

Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TESAV) Başkanı Erol Tuncer, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde seçmenlere “Muhalefet cephesi en az 2.5 puan önde. Erdoğan 1. turda kazanamaz, 2009’da da, 2014’te de oy kaybetti. Boş ve geçersiz oy kullanmak Erdoğan’ın değirmenine su taşımaktır” uyarısında bulundu.

Erol Tuncer, son yerel seçimler esas alındığında muhalefet cephesinin Çankaya yarışında AKP’den önde olduğunu söyledi. Muhalefet açısından kötümser bir tablo ortaya konulmaya çalışıldığını, ancak kendisinin iyimser olduğunu vurgulayan Tuncer, gerekçelerini şöyle özetledi:

* AKP’nin son seçimlerdeki oyu yüzde 43.40. AKP, ‘yüzde 45’ diyor, büyükşehir belediyelerini esas alıyor. Oysa 51 ilde il genel meclisi üyeleri seçimi, 30 ilde belediye meclis üyesi sonuçları esas alınmalı. Muhalefette bir araya gelen partilerin oyu yüzde 46. CHP yüzde 25.62, MHP yüzde 17.62, BBP yüzde 1.57, DP yüzde 0.72, DSP yüzde 0.33, BTP yüzde 0.10, LDP yüzde 0.03. Destekçilere yeni partiler de katıldı. Muhalefet cephesi en az 2.5 puan yukarıda. Küçük partilerin desteği önemsenmeli. Bir araya gelmelerinin getirdiği enerji var.

* CHP kesiminde itirazcıların sayısı günden güne düşüyor, çok büyük bir oy kaybı olacağını sanmıyorum. Bodrum’da bir arkadaşım anlattı, 15 bin kişi seçmen kaydını aldırmış. MHP’nin durumunu bilemem. Ancak, AKP cephesinde de miras kavgası var, kaçacak oylar olabilir. Ekmeleddin Bey’in kişiliğinden ötürü oradaki mütedeyyin kesimden oy gelebilir. Kendi ölçülerine uygun bir aday.

* Çıkış muhalefet cephesinin lehinedir. Ancak aleyhlerine olan, “Biz oy vereceğiz ama bunlar kaybetmez ki, ne yapar yapar kazanırlar” algısı. Bunun kırılması, moral bozukluğunun yenilmesi gerekiyor. AKP iki seçimde kaybetmiş. 2007’den 2009’a yüzde 46.6 olan oyları yüzde 38.4’e düşmüş. 8.2 puanlık düşüş. 2011-2014 arasında da oyları yüzde 49.8’den yüzde 43.4’e düştü, 6.4 puanlık bir düşüş. Demek ki bir düşüş olabiliyor. 30 Mart’tan bu yana Erdoğan’ın oyunu artıracak değil, tersine kaybedeceği eylem ve söylemler içinde olduğuna inanıyorum.

* Kesin öngörüm şu; Erdoğan 1 . turda alamaz. Selahattin Demirtaş yüzde 10’u geçebilir. İkinci tur için konuşamam. Kürt seçmenin ne yapacağı belli olmaz. 1. turda Tayyip Bey’in önünü kesmek bile başarıdır. Tartışma Ekmel Bey’in kimliği üzerine yapılırsa yanlış olur. Burada sorun adayın kimliği değil, Sayın Başbakan’ın bu seçimi kazanmasının önünü kesmektir. Tehlikeli gidişe seçmen eliyle dur diyebilmektir. Boş, geçersiz oy kullanmak Erdoğan’ın değirmenine su taşımaktır.

‘Güç birliği hareketi’

Erol Tuncer, 27 Ekim 1957 seçimleri öncesinde yaşanan “güç birliği hareketi” girişimine de dikkat çekti. Bugünle benzerlikler kurulabileceğini vurgulayan Tuncer şunları anlattı:

“DP’nin antidemokratik gidişini önleyebilmek için 3 parti bir araya geldi. CHP, Cumhuriyetçi Millet Partisi, Hürriyet Partisi. Kurultaylarından yetki aldılar, işbirliği kararları aldılar, her birinin kurultayına öbürleri gitti. İktidar telaşlandı. Seçim Kanunu’nda öyle değişiklikler yaptı ki işbirliğini o gün için imkânsız hale getirdiler, partiler ayrı ayrı seçime girmek zorunda kaldı.

DP yüze 48.6 oy alarak 424 milletvekili çıkardı. Muhalefet partilerinin toplamı yüzde 51.4 olmasına rağmen 186 miletvekili çıkardılar. İşbirliği mümkün olsaydı DP’nin milletvekili sayısı 245’e düşecekti, birleşmiş partilerin milletvekili sayısı 365’e çıkacaktı, iktidar değişecekti.

Güç birliği girişimi hayata geçirilebilseydi DP iktiardan uzaklaştırılabilecek, hem ülke hem DP için hayırlı sonuçlara çıkarılabilecekti. Bir program öneriyorlardı, 1961 anayasanının çekirdeğiydi o program. Keşke başarılı olsaydı, 27 Mayıs olmazdı.”

CHP’den uyarı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı da AKP’nin seçimlere katılımın düşük olacağı, uzlaşma adayına oy verebilecek seçmenin sandığa gitmeyeceği algısını yaratmaya çalıştığını söyledi.

Halıcı, “Sandığa gitmeme, boy oy kullanma oranını fazla olmayacağını tahmin ediyorum, ümit ediyorum. Gitmemek, boş oy atmak, boykot etmek en yüksek oy kim alacaksa ona katkı yapmak anlamına gelir. ‘AKP adayı önde, diğer adayları da beğenmiyorum’ diyenler sandığa gitmezlerse en yüksek oy alacak adaya doğrudan katkıda bulunmuş olur. Gitmemek boş, geçersiz oy kullanmak hepsi AKP’ye yarar” dedi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler