"Bu 'One Minute'in sonudur"

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, "İsrail'in Nükleer Yetenekleri" başlıklı karar tasarısının gündeme alınacağı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Genel Kurulu toplantısında Türkiye'nin önce çekimser oy kullanmasını, ardından yapılan oylamada da salonu terk etmesine tepki göstererek, "Bu one minute'in bitişidir. Marifet otel lobilerinde one minute demek değil, BM Salonu'nda bunu söyleyebilmektir" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.09.2009 - 11:09

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) 53. Genel Kurul Toplantısı'nda, İsrail aleyhine olan karar tasarısının gündeme alınması için yapılan oylamada Türkiye'nin çekimser oy kullanması, tasarının oylanması sırasında ise Türk Heyetinin salonu terk etmesi üzerine Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş yazılı bir açıklama yaptı.

"Bu tarihi gelişmede" Türk heyetinin takındığı tavrın, Türk milletinin vicdanını yaraladığını ifade eden Kurtulmuş, Gazze mitinginden sonra Başbakan Erdoğan'ın Şimon Perez'e "one minute" dediğini, ilk tebrik edenin Saadet Partisi olduğunu belirterek "Ama ne hikmettir ki ondan sonra Sayın Başbakan 'aman yanlış anlaşıldı, biz aslında sayın Şimon Perez'e değil, modaretöre karşı bu tavrı koyduk' demeye başladı. Hemen akabinde de bakanlarımız bir biri ardına, 'Türkiye'nin İsrail ile olan stratejik ilişkileri bundan sonra daha iyiye gidecektir' açıklaması yaptılar. Biz o zaman merak etmiştik bu ilişkiler nasıl daha iyiye gidecek diye. Bir tarafta Şimon Perez'e one minute diyeceksiniz, öbür tarafta ilişkiler nasıl daha iyiye gidecek?" dedi. Nasıl iyiye gideceğini UAEK'in İsrail'in nükleer potansiyeli ilgili oturumunda gördüklerini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bu oturumun gündeme alınması ile ilgili olarak maalesef Türkiye temsilcileri salonu terk ettiler. Tasarının oylanması için yapılan oturumda da bizim beyler bu defa çekimser kaldılar. İşte bu 'One Minute'un sonudur. Yani 'One minute the end' Otel lobisinde bunu herkes söyler. Hiçbir anlamı yok ki. Marifet; gel bunu BM salonunda söyle. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun Genel Kurulu'nda söyle. Salonu terk etme, çekimser kalma. Çık orda one minute de.

Son 17 yıldır hiçbir karar alınmamış İsrail'e karşı. Sahip olduğu diplomatik gücü nedeniyle. İlk defa bu toplantıda İsrail'e karşı bir karar alınacak ama bu defa Türkiye hükümetinin yetkilileri çekimser kalıyor, salonu terk ediyor. Bir kez daha söylüyorum; bu 'One Minute the end'dir."

 

"4 parti de aslında sınıfta kalmışlardır"

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ''Kürt açılımı'' konusunda parlamentodaki 4 partinin de sınıfta kaldığını savunarak, ''En başta hükümetin işte 'ben muhalefetle görüşmem' tavrı, CHP'nin, MHP'nin kapıları kapatan tavrı ve DTP'nin de 'Apo'yu kale almazsanız bu konu çözülmez' diyerek, 'aslında ben çözüm istemiyorum' manasına gelecek tavrını anlamak mümkün değil'' dedi.

 

"Muhatap bir parti ya da bir bölge olamaz"

''Barış ve Kardeşlik Projesi''ni, konuya hangi üslupla yaklaşılacağı, bu süreçteki usül ve yöntemin ne olması gerektiği temellerinde oluşturduklarını ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
''Örneğin, burada muhatap asla bir parti ya da ülkenin bir bölgesi olamaz. Muhatap milletin tamamıdır. Çözüm yeri TBMM'dir. Sivil, asker, bürokrasi herkes katkısını meclis üzerinden sunmalıdır. Ve bu işin sorumlusu A partisi, B partisi değil, devletin kendisi olmalıdır. Ne kimse siyasi rant peşinde koşsun, ne kimse siyasi riskten çekinsin. Bunların hepsini biz daha en baştan söyledik, süreç de bizim ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu.''

 

Türkiye-Ermenistan ilişkileri

Kurtulmuş, ''Ermenistan'la sınır kapısının açılması ve ilişkilerin iyileştirilmesi hakkında da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştüklerini'' belirterek, ''Kürt açılımı'' gibi bu konuda da hükümetin elinde ''yol haritasına ilişkin belirlenmiş ana unsurlar olmadığını'' gördüklerini öne sürdü.

Hükümetin ''sıfır problemle çözüm'' yaklaşımının karşı tarafın da aynı yaklaşımda olması halinde doğru olacağını ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
''Eğer komşularınız bunu kabul etmiyorsa, o zaman siz taviz vermeye hazırsınız demektir. Bizim birinci endişemiz, eleştirimiz odur. Zaten Bakanla görüştükten sonra endişelerimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gördük. Ortada birinci protokol ve ikinci protokol var. Ermenistan meselesinin bir koşulu vardır; işgal edilmiş Karabağ topraklarının işgalinin sona erdirilmesi. Çünkü biz Ermenistan sınırımızı durduk yerde kapatmadık. Bir işgal vardı. Onun üzerine kapattık. Yeni bir durum olmadı ki, biz Ermenistan'a 'biz vazgeçtik. Siz ne yaparsanız yapın, devam edin işgale diyelim.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler