'Bu, TSK'ye doğrudan hakarettir'
Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un, Atatürk Düşünce Derneği (ADD) Zonguldak şubesi ziyareti sırasındaki sözlerini eleştirerek, ''(Kağıttan kaplanmış, içini oymuşlar) demek Türk Silahlı Kuvvetlerine doğrudan hakarettir'' dedi.
Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Almanya'daki temaslarını tamamlayarak yurda dönüşünde, Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında bir gazetecinin ''CHP Genel Başkan Yardımcısı Batum'un Zonguldak'taki Atatürk Düşünce Derneğindeki, Türk Silahlı Kuvvetleri için söylediği 'Meğer kağıttan kaplanmış, meğer Amerika içini oymuş' yolundaki sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, şunları söyledi: ''Süheyl Batum, siyasette ve CHP de yeni bir görev üstlendi. Profesör etiketi var. Bir bilim adamı hüviyeti ile siyasete katıldı. Ama itiraf etmek gerekirse, her ağzını açtığında hakaretler yağdıran, kişilik haklarına riayet etmeyen, insanların özeline her zaman karışan agresif bir dil kullanıyor. Bu bir siyasetçiye doğrusu hiç yakışmıyor. Sezen Aksu'ya 'sazan' derken Bülent Arınç'ı 'zerdüşt' ilan ederken, başkalarına başka türlü hakaretler bulmaya çalışırken bilim adamı sıfatını bir tarafa koyması lazım. Bu sokaktaki düz vatandaşın ağzına bile yakışmaz. Şimdi Süheyl Batum'un, Silahlı Kuvvetlerle ilgili yakıştırmasına baktığınız zamanda, aynı agresif, aynı çatışmacı, aynı tahkir edici, ifadeleri sezebiliyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerini veya orduyu eleştirmek mümkündür. Her kurum eleştirilebildiği gibi... Ben de şahsen siyasi hayatımda Silahlı Kuvvetleri kurum olarak değil, içinde yanlış yapanlarla birlikte eleştiriyorum. Çünkü her kurum içinde yanlış yapanlar, suç işleyenlen olabilir. Onları eleştirmek başka şeydir, kurumu eleştirmek başka şeydir. Gerekirse kurumu eleştirebilirsin ama bu eleştirilerinizi düzeyli bir şekilde yapmalısınız. 'Kağıttan kaplanmış, içini oymuşlar' demek Türk Silahlı Kuvvetlerine doğrudan hakarettir.''
Batum'un, TSK'ye yönelik sözlerini askerin askerlik görevini çok iyi yapmadığından ötürü söylemediğini ifade eden Arınç, şöyle devam etti: ''Asker, sivil hayata ve sivil iktidara müdahale etmediği için söylüyor. Süheyl Batum'un aklından geçen şudur: 'Ne güne duruyorsunuz? Bu AK Parti iktidarını niçin bugüne kadar indirmediniz? Nedir bu yaptığınız, (Balyozlar), (Kafesler) hep boş şeylerle uğraşmışsınız. Bunları neticeye bir türlü ulaştırmamışsınız'. Bunu söylemek için 'kağıttan kaplanmış' gibi bir hakareti ağzından çıkarabiliyor. Batum'un bu tarz konuşmalarını, geçmişten bu yana çirkin bulduğumu ifade etmek isterim. Hiçbir zaman hakaret etmeyeceğiz. Eleştiriyi sonuna kadar yapacağız. Ama ikisinin arsındaki farkı da bir siyasetçi olarak her zaman ortaya koyacağız.''
Almanya'daki temasları çerçevesinde Alman yetkililerle bir araya geldiğini ifade eden Arınç, ayrıca bu ülkede yaşayan yurttaşlarla görüşerek onların sorunlarını da dinlediğini söyledi.
Arınç, Almanya'daki Türk vatandaşlarının eğitimde fırsat eşitliği, çifte vatandaşlık ve din eğitimi gibi çeşitli sorunları bulunduğunu, temasları çerçevesinde buradaki vatandaşlarla ve toplum kesimleriyle bu sorunları ele aldıklarını söyledi.
Minare konusu
Değerlendirmesinin ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Arınç, bir gazetecinin ''Almanya'daki temaslarınız sırasında camilerdeki minare konusu gündeme geldi mi?'' sorusu üzerine, bu konunun gündeme gelmediğini kaydetti. Almanya'da 800'den fazla cami ve mescit bulunduğunu, bunların çoğunda din görevlisinin yer aldığını ifade eden Arınç, bu camilerden 133'ünde minare bulunduğunu, diğerlerinin ise mescit şeklinde olduğunu söyledi. Almanya'da geçmişte camilerde minare olmasına çok itirazlar bulunduğunu hatırlatan Arınç, şunları söyledi: ''Almanya'da artık 130'u aşan minareli cami ibadete açık hale gelmişse bence sorun çözülmüş demektir. Köln'de yapılmakta olan cami de 55 metre yükseklikteki minareleri ve çok modern mimarisiyle herkesin ilgisini çekmektedir. Bence o, pek çok şeyi Almanya'da temsil ediyor. Artık minareli cami olsun-olmasın tartışması Almanya'da bitmiş gibi görünüyor. Biz de bu konularda pek fazla ısrarcı olmak durumunda değiliz. Çünkü önemli olan insanların ibadet edebileceği bir mescidin yapılmış olmasıdır. Ama minare de tabii İslam'ın şiarıdır, caminin çok güzel özelliğidir. Almanya'da veya Avrupa'da yaşayanlar bu hasrete kavuşmuştur. Artık camilerin minareli olup olmaması tartışmasının belki İsviçre'de güncelliği vardır ama Almanya'da bir tartışma konusu olmaktan çıktığını gördüm.''
Şivan Perver ile buluşma
''Almanya'daki temaslarınız sırasında sanatçı Şivan Perver ile buluşmanız oldu. Kendisiyle neler konuştunuz?'' sorusu üzerine Köln'de bulunduğu sırada Perver'in kendisini ziyaret etmek istediğinin söylendiğini belirten Arınç, şunları kaydetti: ''Bundan büyük bir memnuniyet duydum. Kendisiyle daha evvel hiç tanışmamıştım. Ama çok ünlü bir sanatçı olduğunu biliyorum. Sanıyorum geçtiğimiz sene de Avusturya Cumhurbaşkanı tarafından ödüllendirilmişti ve Avusturya'nın en prestijli mekanlarından birinde bir konser vermişti. Kendisi iki arkadaşıyla birlikte geldi ve otelde misafirim oldu. Türkiye'den, Demokratik Açılım'dan, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nden konuştuk. Konserlerinin nasıl gittiğini sordum. Paris'te yaşadığını söyledi ama Avrupa ile ilişkisi var. Köln'de de bir müzik vakfının yöneticiliğini yaptığını söyledi. Tabii Şivan Perver, Türkiye'ye gelmek için çok istekliydi. Büyük bir vatan hasretini kendisinde gördüm. Türkiye'ye sıcak bir bağlılık gördüm. Hep Türkiye'den bahsettik. Çok duygulandı, gözleri yaşardı. Otuz küsur seneden beri memleketinden ayrı olduğunu söyledi. Memleketinden ayrı kalmanın Türkiye'de yıllar sonra ne kadar büyük bir hüzne yol açtığını hepimiz biliyoruz, Allah kimseye memleketinden ayrılık vermesin. 'Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda' diyor Mehmet Akif. Söylediği şey 'Allah beni memleketimden ayrı düşürmesin' demektir. Elbette dönmeyi düşünüyor ama bazı şartların olgunlaşmasını ve halkın bu konuyu daha iyi özümsemesini beklediğini ifade ediyor.''
Bülent Arınç, Şivan Perver'in, görüşmelerinde bir filarmoni orkestrası ile çalıştığını söylediğini ifade ederek, ''Ben kendisine Türkiye'ye gelmesini, konserler vermesini hatta mümkün ise TRT Şeş'te böyle bir konserin olup olmayacağını sordum. Bundan onur duyacağını ifade etti. 'Gelme noktasında henüz kararım yok ama buralarda bir konser verebilirsem, TRT Şeş adına böyle bir katkım olursa bundan memnuniyet duyarım' dedi. Orkestrayla bir konser vermek istiyor. Yani eline saz alıp sadece söylemek niyetinde değil'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan'a CD
Şivan Perver'in, yurt dışında vereceği konserde kendisine Türkiye'den bazı sanatçıların da eşlik edebileceğini söylediğini kaydeden Arınç, şöyle devam etti: ''Ne olabilir dedim? Daha önce sanırım Kültür Bakanımız Perver'in, Neşet Ertaş ile birlikte konser vermelerini rica etmiş. 'O da olabilir ama benim tarzım ya tek başına bu işi yapmak ya da Sezen Aksu Hanımefendi, bir de sesini ve yorumunu çok beğendiğim Sertab Erener ile olabilir. Onlar olursa ben Türkçe söylerim onlar da belki Kürtçe söyler' dedi. Kaset ve CD'lerini hediye etti. Bu CD'lerden bir takımını bana verdi, bir takımını da Sayın Başbakanımıza gönderilmek üzere bana tevdi etti. Kucaklaştık, birlikte çay içtik sohbet ettik ve ayrıldık. Tabii böyle bir konserin Almanya'da, Paris'te, Brüksel'de nerede olacaksa iyi bir orkestra ile iyi bir opera salonunda verilmesinde yarar var. Ben bunu çok prestijli bir konser olarak düşünürüm. Tabii bunun maddi yönünü de Sayın Genel Müdürümüz İbrahim Şahin ile görüşeceğim. Olabilirlik noktasında bir adım atarsak bu Türkiye için de Şivan için de Türkiye'de onu sevenler adına da, etnik kökeni itibarıyla Kürt yurttaşlarımız, kardeşlerimiz için de çok güzel bir jest olur diye düşünüyorum. Belki bu konser, arkasından Şivan'ı Türkiye'de görmek gibi bir güzelliğe de vesile olabilir. Şivan'ın tüm Türkiye'ye çok selamları var.''
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık