"Bu yılı iyi bir büyüme rakamıyla kapatacağız"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, petrol ve enerji fiyatlarındaki artış, yüksek miktarda makine ve teçhizat ithali ile yatırım harcamalarının artması ve Türkiye'deki iç tüketimin hızlanmasının cari açığı artırdığını belirterek, bu yıl sonunda cari açığın milli gelire oranının yüzde 6'ya yakın gerçekleşeceğini bildirdi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.12.2010 - 14:08

Babacan Ekonomi Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bu yılı iyi bir büyüme rakamı ile kapatacağını ifade etti. Özelikle orta vadeli programda öngörülen yüzde 6,8'in daha üzerinde bir büyüme oranına ulaşılacağını belirten Babacan, bundan sonra büyümeyle ilgili her gün ayrı bir tahmin ifade etmeyeceklerini, Mart ayında bu yılın gerçekleşen büyüme rakamlarını hep beraber öğrenileceğini kaydetti.

Türkiye'nin pek çok ülkeden farklı olarak 2010 yılında kamu açığını ve borç stokunu düşürdüğünü belirten Babacan, ''Tüm Avrupa bölgesinde borç stoğu düşen tek ülke Türkiye. GSYİH'ya oran olarak borcu düşen tek ülke. Bu yıla yüzde 45,5'la başladık, yıl sonunda yüzde 41-42 arasında bir noktada bitireceğiz. Bu tabii Türkiye'yi pek çok ülkeden çok çok ayrıştırdı.Türkiye'de yatırımlar hızlandı. İlk 3 ayda özel sektörümüz 120 milyarlık yatırım yaptı. Banka kredilerimizin hacmi 2010 yılında hızlı bir şekilde arttı. Bu yıl içerisinde 390 milyardan başlayıp, 500 milyarı geçen bir kredi hacmi oluştu'' diye konuştu.

Babacan, Türkiye'de güven ortamının çok çok iyi bir noktada olduğunu ifade ederek, hem iş dünyasında, hem halk da, hem de finans kesiminde güven göstergelerinin çok çok yüksek bir noktada bulunduğunu belirtti. İhracatın ekim ayı içerisinde açıklanan orta vadeli programda öngörülen hedefi az da olsa geçeceğini bildiren Babacan, şunları kaydetti:

''Her ne kadar bu hedef konusunda başta tereddütler olsa da Sayın Başbakanımızın hepimizi cesaretlendirmesi sonucunda o hedefi koyduk ve inşallah o hedefi de geçeceğiz gibi görünüyor. Bunun yanında özellikle petrol ve enerji fiyatlarındaki artış, Türkiye'nin yüksek miktarda makine ve teçhizat ithal etmesi, Türkiye'deki yatırım harcamalarının artması Türkiye'deki iç tüketimin hızlanması da beraberinde bu yılın cari açığını da artırdı. Bu yıl cari açığın milli gelirimize oranı olarak yüzde 6'ya yakın bir rakam olarak bugün itibarıyla öngörüyoruz.

İhracat tüm ekonomik yapımızın en önemli bileşenlerinden bir tanesi. İktisadi faaliyet ve toplam talep üzerindeki etkisi son derece önemli. Sağladığı döviz girdisi, kritik iş olanakları yaratması, bölgesel gelişmeye sağladığı destek açısından yine son derece önem verdiğimiz bir konu ve hükümetimizin kurulduğu ilk günden, Kasım 2002'den bu yana sektör temsilcilerimize, ihracatçılarımıza sürekli yakın irtibat halinde olduk. İş adamlarımızın karşılaşmış olduğu sorunları çözmek için yoğun bir şekilde çalıştık. Yüzlerce dış seyahat programı düzenlendi Kasım 2002'den bu yana.

Bunun kimisi Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığında yapıldı. Kimisine Sayın Başbakanımızın başkanlık etti. Dışişleri Bakanımız, ancak ağırlık olarak da dış ticaretten sorumlu bakanlarımızın yoğun dış programlar yaptılar. İş adamlarımızın önünü açacak çok önemli adımlar oldu. O ülkelerdeki siyasi ilişkilerimizin belirli bir noktaya gelmesi ön açan, kapıları açan bir tutum ihracatımızı da artırıyor.

Özellikle son yıllarda klasik ihracat pazarı dışındaki pazarlarda hızla gelişmeye başladı. Avrupa pazarından bundan sonraki dönemlerde çok fazla ümitli olmamız gerekiyor. Çünkü Avrupa'nın kendi içinde yaşadığı ekonomik sorunlar büyük ve Avrupa ekonomik büyüme olarak tüm dünyada en yavaş kalan bölge olacak. İç pazarı da çok parlak olmayacak.''
 

''Dış ticaretin geliştirilmesi önemli bir konu"

Bu yıl içinde Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın başkanlığında ihracata dönük üretim stratejisi değerlendirme kurulunun faaliyete girdiği ve güzel çalışmalar yaptığını, ayrıca girdi tedarik stratejisi oluşturulduğunu ifade eden Babacan, şöyle devam etti:

''Bu yılın Ekim ayında açıkladığımız OVP'nin gelişme eksenlerinde dış ticaretin geliştirilmesi önemli bir konu. Tabii dönüp dolaşıp iş Türkiye'nin rekabet gücünün artırılmasına geliyor. Bu rekabet gücünün artırılması uzun vadeli yapısal tedbirlerle çözülecek bir konu. Türkiye'de iş ortamının iyileştirilmesi, finansal sistemin geliştirilmesi, kayıt dışılığın azaltılması, enerji ve ulaştırma alt yapısının güçlendirilmesi, Ar-Ge ve yenilikçiliğin geliştirilmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaştırılması, sanayi ve hizmetlerde yüksek katma değerli üretim yapısına geçişin sağlanması, bütün bunlar kuşkusuz üzerinde çalışacağımız yoğunlaşacağımız önemli konular olacak.''

Babacan, Ar-Ge ve yenilikçilik konusunda Türkiye'nin özel sektör ve kamu harcamalarının milli gelirin binde 8,5'ine ulaştığını belirterek, bunun şu anda AB'ye üye 7-8 ülkeden daha iyi bir rakam olduğunu kaydetti. Babacan, ''Bu kriz döneminde göreceksiniz pek çok Avrupa ülkesi bu harcamalarını kesti. Fakat biz artırarak devam ettik. Bugün yaptığımız Ar-Ge çalışmalarının biz verimini belki 5 sene, belki 10, belki bazılarının 15 sene sonra göreceğiz. Nihayetinde Türkiye'nin yüksek katma değer üreten bir ekonomik yapıya ulaşmasında büyük katkı sağlayacak'' dedi.
 

''500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmada önemli bir proje"

Babacan, EKK'da, TİM'in ilgili kurumlarla beraber çalışarak hazırladığı ''Türkiye'nin 2023 İhracat Stratejisinin Uygulamaya Aktarılması Performans Yönetimi ve Sektörel Kırılımı Projesi''nin değerlendirileceğini de bildirdi. Babacan, 2023 için belirledikleri 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşma açısından bunun önemli bir çalışma olacağını kaydetti.
Bugün itibariyle bakıldığında 6 yıl gibi kısa bir süre içinde Türkiye'nin ihracatını 36 milyar dolardan, 132 milyar dolara çıkarmış bir ülke olduğuna dikkati çeken Babacan, şunları söyledi:

''Demek ki isteyince oluyor. 2009 yılı malum küresel kriz Avrupa pazarı bozuldu. Tabi bizim ihracatımızda belli oranda olumsuz açıdan etkilendi. Ama 2010 yılı bizim için toparlanma yılı oldu. İnşallah 2011'de daha da iyi bir noktaya ihracatımızın ulaşmasını arzu ediyoruz. Orta Vadeli Programımızda 2011 yılı için 127 milyar dolarlık bir ihracat projeksiyonu öngördük. Bu yine bir miktar iddialı gibi kulağa gelse de, bu rakamı duyduğunda Bakan Çağlayan ve TİM Başkanı Büyükekşi'nin sırtında belki hafif bir terleme belirtisi olsa da inşallah hep beraber çalışarak bunu yakalarız, bu hedeflere ulaşırız diye tahmin ediyoruz. Burada önemli olan bu işe gönül vermek ve bu hedefe ulaşmak için gayret etmek.''
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler