Bu yılki adaylar daha şanslı

Fen Bilimleri Merkezi Dershaneleri Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt, ÖSS hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı:

- Bu yıl ÖSS’ye başvurularda beklenilenin üzerinde bir artış oldu. Nedeni ne olabilir?

2008 ÖSS’ye başvuru sayısı 1 milyon 250 bin civarında beklenirken 1 milyon 643 bin aday başvurdu. Başvuruların profiline baktığımızda, lise son düzeyinde beklenildiği gibi bir azalma olmasına karşın önceki yıllarda mezun olmuş ancak bir yere yerleşmemiş, üniversitede okuyan ve üniversiteyi bitirmiş çok sayıda adayın da 2008’de ÖSS’ye girenlerin sayısı az olacak mantığıyla hareket etmeleri bu yılki başvuruları arttırdı.

- 2007 ÖSS’de üniversite kontenjanları ne kadardı?

Devlet üniversiteleri: 364.436

Vakıf üniversiteleri: 37.310

KKTC üniversiteleri: 12.542

TOPLAM: 416.241

Özel yetenek sınavı ile öğrenci alan yükseköğretim programları: 16.909

- Bazı fen liselerinin mezun vermeyecek olması, hedefi yüksek bir öğrenci için avantaj mı?

2007 ÖSS’ye 6 bin civarında lise son sınıf düzeyinde fen lisesi öğrencisi başvurmuşken, bu yıl sayı yarı yarıya düşerek tahmini 3 bin civarında olacaktır. Fen lisesi öğrencilerinin özellikle tıp tercihinde bulunduğu dikkate alındığında, hedefi tıp olan ve tıp dışında ilk 10 bin içinde yer almayı düşünen adaylar için fen lisesi öğrencilerinin 2008’deki azlığı avantaj olarak kabul edilebilir.

- Bu yıl sayısal öğrenciler diğer alanlara göre daha mı şanslılar?

En fazla sayısal puan türünde kontenjan (Say-2 puan türünde 2007 80.576 kontenjan vardı) olduğu için sayısalcıların daha şanslı olduğu vurgulanıyor. Ancak diğer puan türlerinde de kontenjan artışı var. Dolayısıyla diğer alan mezunları da kontenjan artışı nedeniyle 2007’ye göre daha şanslı oldukları söylenebilir.

- Kontenjan artışının eğitim kalitesine etkisi nasıl olur?

Kontenjan artışı her bölümde aynı oranda yapılmadı. Örgün öğretimde 110 bin civarında kontenjan artışı söz konusu. Bunların yaklaşık 30 bini yeni açılan üniversiteler ya da yeni açılan bölümlerden oluşuyor. Birçok yerde de 2. öğretim programları açılıyor. Önceden var olan programlarda kontenjan artışı yapılırken belli kriterler dikkate alınmaktadır. İlgili yükseköğretim programları kendi koşullarını hesaplayarak bu karara varmaktadır. Örneğin kontenjanı 80 olan bir program 90 kişiye çıkarılırsa pek fazla sorun olmayabilir. Bazı programlarda ise laboratuvar imkânı, derslik sayısı vb. nedenlerle sorun yaşanabilir. Ama büyük boyutta olacağını sanmıyorum.

- Puan türü değişen bölümler tercih edilirken hangi kriter dikkate alınmalıdır?

Bu konuda kesin bir kriter söylemek mümkün değil. Ancak programın talebi, benzer programların koşulları ve değişiklik yapılan özellikler dikkate alınarak tahmin yapılabilir. Örneğin, arkeoloji bölümünün puan türü Söz-2 yerine EA-2 olmuştur ama Sosyal Bilimler alanı mezunları için alan içi, Türkçe-Matematik alanı mezunları için alan dışı bölüm statüsündedir. Puan türü EA olmasına rağmen TM öğrencileri AOBP katkısı açısından puan kaybetmektedir. Bu bölüm sözel mezunlarını ilk kez EA sıralamasıyla alacağı için puan ya da sıra tahmini yapmak zordur. Bu bölümü tercih etmek isteyen öğrencilerin yapması gereken, sınavda ellerinden geldiğince iyi performans göstermektir. Bu bölümün puanını sözelcilerin bu bölüme olan talebi belirleyecektir. Ancak sözel mezunu öğrencilerin EA puanlarının genellikle daha düşük olduğu göz önünde bulundurulursa, bölümün puanlarının geçen yıla oranla rakamsal olarak daha düşük olacağı beklenebilir.

Bazı bölümlerdeki değişiklik ise 1’li puandan 2’li puana dönüşme şeklindedir. Örneğin, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi programı EA-1’den EA-2’ye geçmiştir. Bu program 1’li puanla öğrenci alırken, ilgili meslek lisesi mezunları ek puan avantajından yararlandığı için, bölümün puanları oldukça yüksek olabiliyordu. 2’li puana geçince, ek puan uygulaması da olmayacağı için, yine rakamsal olarak puanının düşmesi söz konusu olacak ve genel lise mezunlarının bu programı kazanma olasılığı yükselecektir.