Büyükelçilere TEKEL mektubu

Dünyanın 155 ülkesinde 311 ulusal sendika örgütünü ve 175 milyon işçiyi temsil eden Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun (ITUC) Tekel işçilerine destek olmak amacıyla ilan ettiği ''Küresel Dayanışma Eylem Günü''nde yarın Türk büyükelçilerine mektup verilecek.

Büyükelçilere TEKEL mektubu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.02.2010 - 09:19

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu'nun, işçi ve memur sendikaları konfederasyonlarının aldıkları karar doğrultusunda yapılan girişimin ardından uluslararası sendikal örgütlerin Tekel işçileriyle dayanışma amacıyla vereceği desteğin şekli belirlendi.
Türkiye'deki sendikal haklar ve Tekel işçilerinin durumunu içeren örnek bir mektup hazırlayan ITUC, tüm ülkelerdeki üyelerinden kendilerine uyarlayacakları mektupları Türk büyükelçilere vermelerini istedi.

Merkezi Brüksel'de bulunan ITUC yöneticileri de Belçika'daki üyesi konfederasyonlarla birlikte buradaki Türk Büyükelçiliğine giderek Tekel işçilerinin taleplerinin bir an önce karşılanmasını talep edecek.
Türk büyükelçilerine verilecek mektupta, mektubun geçen yıl sendikal hakları konusunda çok sık bir biçimde ihlallerle karşılaşan Türk meslektaşlarla dayanışma amacıyla hazırlandığı belirtildi.

Eskiden devlete ait olup, yakın zamanda özelleştirilen tütün ve alkol monopolü TEKEL'deki işçilerin durumunun Türkiye ve Türkiye dışında dikkatleri çektiği ifade edilen mektupta, işçiler ve ailelerinin geçen yılın Aralık ayından bu yana dondurucu soğuklar altında protesto gösterileri yaptıkları anımsatıldı.

İşçilere yapılan polis müdahalesine ve sendikacıların gözaltına alınmasına dikkat çekilen mektupta, ''Polisin kullanmış olduğu şiddet Türkiye Büyük Millet Meclisinde feryada yol açmış, ancak hükümet işçilerin özelleştirme yasasında da belirtilmiş olan özlük hakları ile beraber bir başka işe nakledilmeleri konusundaki taleplerini reddetmeye devam etmiştir'' ifadelerine yer verildi.

İşçilerin TÜRK-İŞ Genel Merkezi önündeki eylemlerinin 70 günü aştığına işaret edilen mektupta, TÜRK-İŞ, DİSK, TÜRKİYE KAMU-SEN ve KESK Genel Başkanlarının sorunun çözümü için yaptıkları girişimler anımsatıldı. Mektupta, bugüne kadar sendikaların başvurularına itibar edilmediği, aksine Şubat sonu itibariyle eylemlere müsamaha göstermeyeceğinin ilan edildiği belirtildi.

''Mektuplara cevap alamadık"

Geçen yılın Türkiye'de sendikal haklar açısından kötü bir yıl olduğu ifade edilen mektupta, şunlar kaydedildi:
''Brüksel merkezli ITUC, Türk hükümetine gerek kendisi, gerekse imza ortağı olarak çeşitli vesilelerle dokuz kez protesto mektubu yollamış ve bu mektupların hiçbirine cevap alamamıştır. Yetkililerin barışçıl 1 Mayıs gösterilerini bastırmaya son vermelerini istemekten, sendika üyelerinin toplu biçimde tutuklanmaları ve içlerinden onlarcasının terör örgütlerine destek vermekle hakim karşısına çıkarılmalarına kadar ve hatta ITUC üyesi DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'ye yönelik cinayet girişimi ve gözaltındaki sendikacılara yapılan kötü muamele ile tıbbi bakımdaki eksiklikler gibi sendikal hak ihlalleri söz konusu mektuplara sebep teşkil etmiştir. Buna ilaveten ITUC, sekiz değişik Avrupa ülkesinden gelen sendikalar, küresel sendika federasyonlarından düzinelerce temsilci, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonundan bir insan hakları yetkilisi, Sınır Tanımayan Avukatlardan temsilciler ve uluslararası himayenin katılımlarıyla bir gözlemci heyeti oluşturmuş, geçtiğimiz yıl Kasım ayında ITUC'a üye KESK'in 31 yönetici ve üyesi hakkında açılan davaya katılmıştır.''

Geçen yıl çeşitli nedenlerle bazı sendikacıların tutuklandığı, bunlardan tutuklulukları devam edenler olduğu ifade edilen mektupta, ''Tüm bu davalara ilişkin olarak açıkça izlenen yol şudur; tutuklanmalarının üzerine tüm sendikacılar kaba ya da kötü muameleye maruz kalmışlardır. Yetkililer, KESK davasında olduğu gibi davaları gizli tutmak, yani savunma avukatlarının müvekkilleri hakkındaki dosyalara başlangıçta ve hatta bir aydan fazla süre boyunca bakmamaları için birtakım yasal hükümlere başvurmuşlardır ve suçlamaların tümü bir şekilde 'terörist faaliyet' ile ilişkilendirilmiştir'' eleştirilerinde bulunuldu.

''Kaygılanmamıza sebep oluyor"

Türkiye'nin AB'ye kabulüne ilişkin müzakereler çerçevesinde hazırlanan 14 Ekim 2009 tarihli son İlerleme Raporunda ''Sendikal haklar Türkiye'de halen tam anlamıyla tesis edilememiştir. Mevcut yasal çerçeve gerek özel gerekse de kamu sektörlerinde özellikle örgütlenme hakkı, grev hakkı ve toplu pazarlık hakkı gibi konularda AB standartları ve ILO Sözleşmelerine uymamaktadır. ILO Uzmanlar Komitesi Türkiye'den bu reformları kabul etmesini talep etmiş ve hükümete yardımda bulunması için üst düzey iki taraflı bir heyet oluşturmayı önermiştir'' ifadelerine yer verildiği anımsatılan mektupta, bu heyetin gelecek ayın başında görevini yerine getireceği belirtildi. ITUC üyesi sendikal örgütlerin Türk büyükelçilere iletecekleri mektupta, ayrıca şunlar kaydedildi:
''Türkiye'de sendikal hakların geriye götürülmesi uluslararası sendikal hareketin ciddi anlamda kaygılanmasına sebep teşkil etmektedir. Uluslararası sendikal hedefler açıktır ve aynı kalmıştır. Örgütlenme özgürlüğü, şiddetli tüm baskılara son verilmesi, tutuklu bulunan tüm sendikacıların serbest bırakılması ve TEKEL işçilerinin hakları da dahil olmak üzere temel çalışma standartları ile işçi haklarına saygı gösterilmesi gibi konularda bütün Türk vatandaşları için tam anlamıyla demokratik hakların oluşturulmasını talep ediyoruz.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler