Caz, ritimleri değiştirir
Vurmalı çalgılar ustası Cem Aksel ile dünyanın ritmini, caz müziğinin tınılarını konuştuk.
Cem Aksel, çaldığı müzik araçlarının çıkardığı yüksek seslere hiç de denk olmayan bir kişiliğe sahip. Çok dingin, sakin, efendi. Ardında çok önemli bir sanat kariyeri var. 150’yi aşkın albümde onun izine rastlıyoruz. Ulusal ve uluslararası festivallerde, caz konserlerinde 30 yılı aşkın bir süredir sanatını sürdürüyor. Emin Fındıkoğlu ve Onno Tunç ile çalışmış. Son olarak uzun bir zamandır, Bülent Ortaçgil orkestrasında çalıyor. Cem Aksel ile, müziği ve müziğini konuştuk.
Biz gazeteciler, yaşamı özetleriz. Bateristler de yaşamın ritmini mi yakalar?
Biz de yaşamın ritmini değiştiririz diyebilirim.
Tunç ve Ortaçgil farkı
Onno Tunç ile çalıştınız. Son dönemde de Bülent Ortaçgil ile birlikte müzik yapıyorsunuz. Müzik seslenişi açısından ayrımları var mı sizce?
Bülent Ortaçgil müthiş bir şarkı yazarıdır. Halk ozanının kent yaşamındaki karşılığıdır. Müziğinde sözlerin işlevi çok önemlidir. Eleştireldir, anlamlı sözler yazar. Sözleri ve sözlerle müziğin ilişkisini dinlemek gerekir. Duymak yetmez. Dinlemeyi seçen kulaklara doğrudan seslenir.
Onno Tunç işin mutfağındadır. Çok sağlam, bir kuramcıdır diyebilirim. Klasik müzik, caz, armoni yapıları ve bunların pop müzikle harmanlanması konusunda çok başarılı bir isimdir. Türkiye’de müziğe, prodüksiyona yön vermiş, derinlik, nitelik, çokseslilik kazandırmıştır. Rahatlıkla senfoni besteleyebilecek bir donanım ve yetenekten söz ediyorum. Tunç’un pek bilinmeyen bir yönünü de anımsatmak isterim. Çok iyi caz besteleri vardır. Zamanında Amerika’da çalınmıştır. Türkiye’de pek bilinmez. Sezen Aksu turnelerimizde yollarda bize armoni anlatırdı. Cazcılar, hocalarımız sık sık onunla armoni tartışırdı. Benim klasik müzikte merakımı cezbeden şeylerin birçoğu onunla sohbetlerimizden temellenmiştir. Ayrıca iyi bir basçıydı, bu yönü de pek bilinmez. Şimdi dijital ortamlarda kayıtlarına rastlamak pek mümkün değil.
Yani ikisinin seslenişine dönecek olursak, Bülent Ortaçgil dinleyicilerine doğrudan seslenmiştir. Onno Tunç ise yapım aşamasında müzikal arayışlar ve yeniliklerle meşgul olmuştur diyerek özetleyebiliriz sanırım.
Caz devrimcidir
Caz bize yabancı mı?
Cazın merkezi New York diye bilinir ama baktığımızda Hint, Akdeniz, Türk, Latin, Yahudi, gibi birçok kimliğin ortak müziğidir. Dünyanın kültüründen, sesinden beslenir. Günümüzde bir dünya müziğinden -birlikte üretilen müzikten söz ediyorum- konuşacaksak bu tür cazdır. Evet otantik öğeler klasik müzikte de var ama daha çok yorum olarak yer bulabiliyor. Cazda ise otantik olan o özelliği ile bu müziğe ‘katılıyor’. Caz dünya müziğidir. Bize yabancı olduğunu söylemek bence politik bir tutumdur. Ezberletilmiş, eğitim ve kültür politikalarıyla doğrudan ilişkili bir tutumdur. Caz seçkinci bir salon müziği olmaya indirgenemez. Kulaklar özgürleştikçe anlaşılır. Eleştireldir, yenilikçidir, devrimcidir. Pop müziğin ezber armonilerinin insanlara dayattığı her standart tavrı, dinleme biçimini reddeder. Dinleyicinin katılımını talep eder. Bu nedenle kolektif bir müziktir. Benimsenmemesi, kültür endüstrisinin parlak türü olmaması bu yüzden.
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Araştırma: Olası bir savaşta Türkiye'nin kaybı ne olur?