"Çeker günahta ortaklığı kastetti"

Selçuk Üniversitesi (SÜ) İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker'in avukatı Hüseyin Çelik, ''Müvekkilim Prof. Dr. Çeker'in 'kadın suça ortaktır' ifadesinde adli suç kastedilmemiş, ahlaki erdemlere aykırılık ve örfen suç, yani 'günah' kastedilmiştir'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.02.2011 - 14:33

Prof. Dr. Orhan Çeker'in avukatı Hüseyin Çelik, Konya Gazeteciler Cemiyetinde düzenlediği basın toplantısında, müvekkili Prof. Dr. Orhan Çeker'in açıklamasını okudu.

Çelik, ''Prof. Dr. Orhan Çeker'in 15 Şubat 2011 tarihinde basın yayın organlarında yer alan beyanına binaen yapılan olumlu-olumsuz haber ve yorumlar üzerine kamuoyunun doğru bilgi alma hakkını kullanması ve basın yayın organlarının da doğru haber verme görevini yapabilmesi için doğru bilgilendirilmesi amacıyla basın açıklaması zarureti ortaya çıkmıştır'' dedi. Çelik, müvekkili Prof. Dr. Orhan Çeker'in beyanını şu şekilde özetledi:

''Hadım etme cezası ne Kur'an'da ne de Peygamber Efendimizin sünnetinde vardır. Bence toplumu bu noktaya getiren sebepler araştırılmalıdır. Milli politika olarak herkes ahlak eğitiminden geçirilmelidir. Sarkıntılığa davet ve tahrik edici görsel yayınlar yasaklanmalıdır. Kadın vakur davranmış da sarkıntılığa uğramış ise suç yüzde yüz erkeğindir. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Kadın dekolte giyinmiş, tahrik ve davet edici davranmış ise suça ortaktır. Suça ortak olup sonradan şikayetçi olması makul değildir. Bu konuda suçu işleyen erkekleri savunduğum anlaşılmasın. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte kıyafetler giyinen, davet ve tahrik edici davranışlar sergileyen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabii ki erkek suçludur ama kadının da suçu göz ardı edilirse ülke olarak meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur. Bunu yalnız ben söylüyor değilim. Daha birkaç gün önce Rusya'da bir Ortodoks papazı dekolte giyinip sokağa çıkan kadınları uyarmıştır.''

Müvekkili Prof. Dr. Çeker'in ''Kadın suça ortaktır'' ifadesinde adli suç kastedilmediğini, ahlaki erdemlere aykırılık ve örfen suç, yani günahın kastedildiğini söyleyen Çelik, ''Zaten müvekkilim İlahiyat Fakültesinde İslam Hukuku öğretim üyesi olduğu için ifadelerinin de adli açıdan değil, dini açıdan yorumlanması bir zorunluluktur. Beyanının başında Kur'an ve sünnete atıfta bulunması da bu sebeptendir'' diye konuştu.

Çeker'in beyanındaki ''suç'' veya ''olumsuz durum''un taciz ve sarkıntılık olduğuna, tecavüz olmadığına dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti:

''Müvekkilim ifadesinde, 'taciz ve sarkıntılık da en iğrenç suçlardandır. Hem kadını hem erkeği bundan korumak gerekir. Kaldı ki tecavüz, affedilemeyecek en büyük suçtur. Cezası da en ağır olmalıdır. Kadın suçlanmış değildir. Suçlu erkektir. Erkek, bütün tahrik edici unsurlara rağmen mazur görülemez' demiştir.''

Çelik, müvekkili Prof. Dr. Çeker'in söylemediği sözlerin kendisine atfedildiğini savunarak, ''Müvekkilim, 'Suçun odağında kadın vardır' demedi. 'Dekolte giyinirsen tecavüz edilirsin' veya 'tecavüzü hak edersin' demedi. Tecavüz kelimesini hiç kullanmadı. Kadın ayrımcılığı yapmadı. Kadını suç unsuru olarak göstermedi. Kadınları hedef göstermedi. Kendi adına konuştu. Fakültesi, üniversitesi, sivil ya da siyasi herhangi bir kurum adına konuşmadı'' açıklamasında bulundu.

Çelik, müvekkili Prof. Dr. Çeker'in yasal haklarını arayacağını sözlerine ekledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler