CHP Genel Başkan Yardımcısı Budak'tan kayyım açıklaması: Buna çökme denir

CHP Antalya İl Başkanlığı'nın bayramlaşma töreni Güllük Caddesi üzerindeki parti binasında yapıldı.

Bayramlaşma törenine Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, CHP Antalya milletvekilleri Deniz Baykal, Mustafa Akaydın, Niyazi Nefi Kara, CHP İstanbul milletvekilleri Aykut Erdoğdu ve İlhan Cihaner, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, İl Başkanı Semih Esen ve partililer katıldı.

MANİFESTOYA DESTEK İMZASI

Bayramlaşma töreninde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun 10 maddelik 'Taksim Manifestosu'na destek için imza toplandı. 'Cumhuriyet ve Demokrasi için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Taksim manifestosunu onaylıyorum' yazılı dilekçeleri çok sayıda partili imzaladı. CHP'li milletvekilleri parti binası önünde partililerle de bayramlaştı.

Törende partililere seslenen Çetin Osman Budak, bugün ülkenin yönetilmediğini belirterek, Ak Parti'nin 2002'den beri bir ileri iki geri, iki ileri bir geri hareketlerinin hep görüldüğünü ve her zaman 'biz yanılmışız' dediklerini söyledi. FETÖ meselesinde de 'Bizi kandırdılar Allah affetsin, millet affetsin' dediklerini dile getiren Budak, “E iyi de yargının önüne gittiklerinde, onlar da 'Allah affetsin, millet affetsin', onlar da bunu söylesin, içeri alınmasınlar. Maalesef bugün 100 bin kişi açığa alınmış, ihraç edilmiş, 20 binden fazla insan gözaltında ya da tutuklu. Bu kabul edilebilir bir şey değil" dedi.

'ŞİRKETİN ÜSTÜNE RESMEN ÇÖKMEDİR'

Darbelerin her zaman gerici, rejim ve demokrasiye müdahale olduğunu belirten Budak, şöyle konuştu:

“15 Temmuz başarısız bir darbe girişimiydi ama arkasından gelen darbe girişimidir yine. Yani darbeyi fırsata çevirmedir. İşte bugün görüyoruz kendi muhaliflerinin tamamını, devlette çalışanları ihraç ediyorlar. Eğer bir şirketse bu şirketin üstüne resmen çöküyorlar. Ben bunu açık söylüyorum. İş dünyasından geliyorum ve örnekleri de biliyorum. Buna çökme denir. Fiili el koyma denir. Yasalar içinde kayyım atayamayacağınız şirketlere kayyım atıyorsunuz, sonra olmadı TMSF'ye devrediyorsunuz. Sonra da orayı başka bir kuruma devredeceksiniz. Böyle bir şey kabul edilemez. Orada çalışan on binlerce insan var. Şirketlerde yönetim kurulu başkanı, patronları eğer suçluysa alın, şirkete niye el koyuyorsunuz."

'KENDİ ARZULADIKLARI DÜZENİ KURMAK'

Ordu ve poliste, okullarda, üniversitelerde sadece görevi eğitim vermek olan akademisyenlerin de gözaltında olduğunu aktaran Budak, “En son Eğitim-Sen'li 14 bin kişinin görevden uzaklaştırılması, ihracı sözkonusu. Bu bize şunu gösteriyor, başarısız FETÖ darbe girişiminden sonra kendi arzuladıkları düzeni kurmak. Büyük Atatürk'ün kurduğu cumhuriyet, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinden vazgeçmek ve kendi arzuladıkları rejime, başkanlık sistemine doğru gitmek için atılmış adımlardır. Biz bu adımların hepsinin karşısında net ve kararlılıkla duracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" diye konuştu.