CHP Grup Başkanvekili Özkoç: "İşsizlik Sigortası Fonu'nda biriken 136 milyar liralık fon kullanılmalı"

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin açıklanan rakamların, Türkiye'deki gerçek vaka sayısını bildirmediğini, test sayısı çoğaldıkça vaka sayısı ve ölümlerin arttığını söyledi. Özkoç ayrıca, İşsizlik Sigortası Fonu'nda biriken 136 milyar lira olduğunu bilidiklerini ve bu fonun kullanılması gerektiğini belirtti.

CHP Grup Başkanvekili Özkoç:
Abone Ol google-news
AA
Yayınlanma: 26.03.2020 - 15:54

Özkoç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, bugüne kadar test yapılan 33 bin 44 kişiden 2 bin 433'ünde koronavirüs tespit edildiğinin, 59 kişinin hayatını kaybettiğinin açıklandığını hatırlatarak, bu verinin, Türkiye gerçeğini yansıtmadığını ifade etti.

Türkiye'de daha fazla test yapılmadığını, verilerin, yapılan testlerin içinde salgına yakalananları gösterdiğini belirten Özkoç, "Bütün ülkelerde test sayısı ciddi rakamlardayken, aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen 33 bin test yapılıp 2 bin 433 kişinin koronavirüse yakalandığının tespit ediliyor olması aslında Türkiye'nin geldiği ciddiyeti gösteriyor. Bunun için 'Daha o kadar vahim durum yok.' yanılgısından bir an önce kurtulup, artık gerçekleri konuşmamız gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Vatandaşlara "Evde kalın" çağrısı yapıldığını anımsatan Özkoç, "Evde kalmasıyla ilgili tedbir aldığınız; 65 yaş ve üstü kişiler. Diğerleri? Memurlar evde kalır işe gitmezlerse, işçiler, fabrikaya gidip de çalışmazlarsa iş akitleri feshedilecek mi edilmeyecek mi? Ücretleri ödenecek mi, ödenmeyecek mi? Bunu bilmeleri gerekiyor" dedi.

Özkoç, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun, sokağa çıkma yasağı istediği yönünde önemli bir duyumları olduğunu dile getirerek, Sağlık Bakanlığına, "Gerçekten bu böyle mi? Bilim Kurulunun böyle bir uyarısı olmuş mudur? Bu konuyu şeffaflık ilkesi içinde muhakkak açıklamanız gerekiyor" çağrısında bulundu.

"SINIR KAPISININ 24 MART'A KADAR KAPATILMAMASI SKANDAL"

Mülteciler için Türkiye'ye en önemli giriş kapılarından birinin İran olduğuna dikkati çeken Özkoç, şöyle konuştu:

"Her 4 mülteciden 3'ü İran sınırından Türkiye'ye giriş yapıyor. Geçen yıl 454 bin 662 göçmen Türkiye'ye giriş yapmış. Bu yıl 11 Mart'a kadar 42 bin 644 göçmen yakalanmış. Yakalanan göçmenlerin bir çoğu geri gönderme merkezlerinde toplanıyor. Bunlara koronavirüs testi yapılıyor mu? Bildiğimiz kadarıyla yapılmıyor. Koronavirüs taşıyanların, ülkeye girdikleri andan itibaren temas ettikleri her yerde, hastalığı bulaştırma riski var. İran üzerinden girişlerin bu derece kontrolsüz hale dönüşmüş olması ve sınır kapısının 24 Mart'a kadar kapatılmaması skandaldır. Bu gerçekten sorgulanmalıdır. Irak dahil İran'la sınır kapısını 8 Mart'ta kapatmış fakat Türkiye bu engeli 24 Mart'a kadar koymamış. Bu nasıl bir rahatlıktır?"

İşsizlik Sigortası Fonu'nda 136 milyar lira biriktiğini ifade eden Özkoç, "İnsanlara 'Evde kalın' çağrısı yapılan, dünyayı saran bir salgından daha zor bir durum ne olabilir? Bu fonu kullanmanız gerekmiyor mu?" sorusunu yöneltti.

İnsanların öldüğü, Dünya Sağlık Örgütünün, koronavirüs salgınına ilişkin çağrılar yaptığı bir dönemde Kanal İstanbul ile meşgul olunduğunu savunan Özkoç, "Türkiye can derdinde ancak saray iktidarı halen rant derdinde. Krizden istifade ederek bu ortamda kazma vurmaya hazırlanıyorlar. Kanal İstanbul için ilk ihaleye bugünlerde çıkıldı. Kanal İstanbul projesi kapsamında taşınacak ve başka yerde yeniden inşa edilecek Odabaşı ve Dursunköy köprüleri için ihaleler yapılıyor. Trajikomik bir durum değil mi? Önceliğimiz gerçekten Kanal İstanbul mudur?" ifadelerini kullandı.

"YETKİ İBB BAŞKANI'NDA DEĞİL, İKTİDARDA"

CHP Grup Başkanvekili Özkoç, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, "İstanbul için sokağa çıkma kısıtlaması istiyoruz. Hükümetten, kademeli, kontrollü bir sokağa çıkma konusunda çalışma bekliyoruz." sözlerinin hatırlatılması üzerine Özkoç, açıklanan rakamların, Türkiye'deki gerçek vaka sayısını bildirmediğini söyledi.

Test sayısı çoğaldıkça vaka sayısı ve ölümlerin arttığının altını çizen Özkoç, şöyle devam etti:

"Böyle çıplak bir gerçek varken Türkiye'nin birinci gündemi bu hastalığa yakalanmamak için en sert önlemleri almaktır. 'Sokağa çıkmayın...' Memur görevde, işçi fabrikada, esnaf tezgahının başında. 'Sokağa çıkmayın. 75 milyar lirayı Kanal İstanbul'a ayırdık. Size 100 milyar lira.' , 'Havayoluyla uçuşlarda indirim yaptık, şunu yaptık, bunu yaptık bu şekilde yaşayın' Bunlar ciddi değil.

Yetki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nda, büyükşehir belediye başkanlarında değil. Türkiye Cumhuriyeti'yle ilgili yetki de iktidardadır. İktidar, Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda, dünyada yaşananları da göz önüne alarak bunu bir an önce düşünmeli ve gerçekleştirmelidir. Türkiye için 3-4 haftada bunu telafi edebilmek mümkündür ama salgın artık önlenemez bir boyuta gelirse ve Türkiye ekonomik yönden alınmayan tedbirlerle bir bilinmezliğe sürüklenirse işte o zaman ülkemiz için gerçekten düşündürücü bir dönem başlar. Bunun için söylediğiniz sözlerin karşılığının olması lazım. 'Evden çıkmayın.' diyorsanız, evden çıkmayacakların yaşam güvencesini, hem sağlık hem de ekonomik açıdan karşılamalıyız"

İNFAZ DÜZENLEMESİ

İnfaz düzenlemesine ilişkin bir soru üzerine Özkoç, kendilerine gelen taslağın artık herkesin bilgisi dahilinde olduğunu, çünkü birileri tarafından sızdırıldığını söyledi.

Hangi suçlara af getirilmek istendiğinin, taslakta yer aldığını dile getiren Engin Özkoç, "Bize gelen grup başkanvekilleri, bakan yardımcıları, bakanlıkta çalışanlar, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgisi dışında bu görüşmeleri yapıyorlarsa bunu bilemeyiz. AKP Genel Başkanı, 'Bu nereden çıktı.' diye soruyorsa, bunu kendi partisinin kişilerine soruyordur diye düşünüyorum. Çünkü biz, önümüze gelenleri konuşuyoruz. Bu konuda Erdoğan'ın kırmızı çizgileri, bizim kırmızı çizgimiz noktasına geldiyse bu bizim açımızdan sevindirici olur. Türkiye açısından da değerlidir. Umut ediyorum ki bundan sonra yapacağımız görüşmelerde, bu söylenen bir taslak halinde önümüze gelir ve kırmızı çizgiler bunun içinde olmaz. Biz, önümüze ne gelirse devlet ciddiyeti içinde bunu görüşür ve gereğini yaparız" diye konuştu.

Öte yandan TBMM Basın Toplantı Salonu'nda, basın mensuplarının sandalyelerinde, "Sizin ve çevrenizin sağlığı açısından yeterli mesafeyi koruyarak oturduğunuz için teşekkür ederiz" yazılı not yer aldı, bir koltuk boş bırakılarak oturma düzeni oluşturuldu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler