CHP Mersin mitingi neden ertelendi?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP'nin 8 Haziran Cumartesi günü Mersin'de yapmayı planladığı Demokrasi ve Özgürlük mitinginin ileri bir tarihe ertelendiğini açıkladı.

CHP Mersin mitingi neden ertelendi?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.06.2013 - 16:07

Mersin'de partisinin il teşkilatını ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Taksim Gezi Parkı'nda yaşananlar sonucunda, hükümetin ve 550 milletvekilinin düşüncelerini tekrar gözden geçirmesi gerektiğini belirterek, "Bu eylemlerle, hepimize demokrasi ve özgürlük dersi verilmiştir" dedi.Genel Başkan Yardımcısı Tekin, il binasında çok sayıda partilinin bulunduğu toplantıda konuşurken, 8 Haziran Cumartesi günü Mersin'de yapılması planlanan 'Demokrasi ve Özgürlük Mitingi'ni ileri bir tarihe ertelediklerini söyledi. Gezi Parkı'nda yaşanan olaylara ilişkin, bu ülkeyi yöneten herkesin düşünlerini gözden geçirmesi gerektiğini savunan Tekin, “Hiç kimsenin, hiçbir gücün, milyonlarca yurttaşı gece saat 3'lerde, 4'lerde Anadolu Yakası'ndan İstanbul Yakası'na geçirmesi mümkün değildir. Ne oldu da buraya geldi. Bu ülkeyi yönetenler, sadece iktidar değil, muhalefette dahil olmak üzere, parlamentoda 550 milletvekilinin düşüncelerini tekrar gözden geçirmesi gerektiğine inanıyorum. Bu eylemlerle, hepimize demokrasi ve özgürlük dersi verilmiştir. Bu dersten, hepimiz nasibimizi aldık. Buradan bir ders alacağız, yoksa Türkiye çok şey kaybeder" diye konuştu.

"Derinliğin merkezi Tayyip Erdoğandır"

Yapılan eylemlerin arkasında bir şeyler aramanın, demokrasiye, özgürlüğe saygısızlık olduğunu vurgulayan Tekin, şöyle konuştu:  “Dün gece, 25 yurttaş Twitter'da yazı yazdığı için gözaltına alındı. Yani, bu kadar güçlü, her şeye yeten iktidar, ansızın 5 dakika içerisinde twitlerdeki yazılarla herkesi gözaltına alabilen iktidar, bu derin güçlerle nasıl başa çıkamıyor. Kim bu derin güçler? Normal hak arama eylemlerini, bir derin güce bağlamak insafsızlıktır. Eğer burada bir şey aranıyorsa, bir derinlik aranıyorsa, derinliğin merkezi Sayın Tayyip Erdoğan'dır. Hangi güç, 'insanların mezheplerine hakaret edin' diyor. Bu, Başbakan değil miydi, nereye neyin yapılacağını tarif eden? Bu Başbakan değil miydi, insanlarımıza kaç çocuk yapacaklarını tarif eden, gençlerimize hakaret ederek 'ayyaş gençlik' diyen. Bütün bunlara baktığımızda, bir derinlik, bir derin güç arıyorsanız Sayın Tayyip Erdoğan'dır. Özellikle, yeni yetişen neslin çok iyi görmesi gerekiyor. O çocuklar, dünyayla iletişim halinde. Bana, gelişmiş herhangi bir ülkede Başbakan'ın belediye uygulamalarına dahil olduğunu gösterebilir misiniz? Hiç mi gezmiyorsunuz, hiç mi gelişmiş ülkelere gitmiyorsunuz? Bu kabul edilebilir mi ? Bütün bu olumsuzluklara rağmen, kentine, doğasına sahip çıkan insanlar, pazar günü bütün baskılara, polis copuna rağmen, ellerine poşetleri alarak, kentin çöplerini toplayarak eylem yapanların eylemlerini sonlandıracağına, Sayın Başbakan çıktı televizyona, hiç birşey olmamış gibi ağır hakaretler. Milyonlarca insan, aydınlar, sanatçılar, yazarlar, çizerler, farklı siyasi partilere oy veren insanlar, en doğal hakkını kullanırken, siz buna 'çapulcu' diyeceksiniz, sonra bunun arkasında bir güç arayacaksınız. Bundan vazgeçeceksiniz. Bu, hepimize demokrasi ve özgürlük dersi vermiştir. Bundan hepimiz nasibimizi aldık."

"Erdoğan'ın kendisi özür dilemeli"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Vekili Bülent Arınç'ın görüşmelerinin ardından, Arınç'ın halkın bir kesiminden özür dilemesine de değinen Tekin, şöyle devam etti:  “Özür bir erdemliliktir. Sayın Arınç'ın, Sayın Gül'ün çabası, elbette devlet adamına yakışır çabalardır. Ama bu cümleleri Sayın Arınç, Sayın Gül kullanmadı. Sayın Erdoğan kullandı. Erdoğan'ın, kendisinin çıkıp, kamuoyunun önünde özür dilemesi gerekiyor. Yani, Sayın Kılıçdaroğlu'nun söyleyeceği cümleleri, benim düzeltme imkanım olmaz. Bunu hepimiz biliyoruz. Sayın Başbakan özür dilemekten korkmayacak. Umut ediyorum ki, Sayın Başbakan döndüğünde, ilk işi 76 milyona olan özür borcunu yerine getirmek olacaktır."Gürsel Tekin, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Türkiye'de de millet iradesinin parlamentoya tecelli edebilmesi için Siyasi Partiler Yasası'nın değişmesi gerektiğini ileri sürerek, seçim barajının indirilmesi gerektiğini, bunun için verdikleri yasa teklifinin Meclis'te beklediğini dile getirdi.

Arınç, Günay ve Çiçek'e takdir

Eylemlerin, AKP'ye nasıl yansıyacağı sorusunu cevaplandıran Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Doğal çözülme başlamış aslında. Burası CHP olmayınca, medyanın görmesi mümkün olmuyor. CHP'yi dövmenin bir bedeli yok. Her şeyi söyleyebilirsiniz ama AK Parti'yi dövmenin bedelleri çok ağır olduğu için AK Parti'nin kırılganlığını yazmak biraz zordur. Ertuğrul Günay'ın son günlerde kullandığı cümlelerin her gazetede manşet olması gerekiyor. Yine Sayın Çiçek'in söyledikleri. Sayın Arınç'ın dün insiyatif kullanarak, Sayın Başbakan'a rağmen söyledikleri. Bunların milyonda biri CHP'de olsaydı, bütün gazetelerin manşetlerinde 'CHP'de çatlama, patlama' diye geçerdi. Bu demokratik bir kazanımdır. Aslında, olması gereken de bu. Bu tartışılacak veya kınanacak birşey değildir. Elbette bir yerde arıza varsa, bir yanlış varsa, orada o iradeyi kullanan milletvekillerinin konuşması, Sayın Günay'ın, Arınç'ın, Çiçek'in konuşması takdir edilir bir konuşmadır. Demokrasi açısından bunlar büyük bir kazanımdır. Bunu bir çatlak, patlak gibi görmüyorum. Olması gereken de budur."

İşçilerden eylem

Gürsel Tekin il binasından ayrılmak üzereyken, iş bırakan Büyükşehir Belediyesi İmar İnşaat A.Ş.'nin taşeron firmada çalışan işçileri, eylem yaptı. Toplu sözleşme isteyen işçiler, sloganlar atarak CHP İl binası önüne kadar geldi. İşçiler, "Taşerona hayır", "İşçiler burada söz verenler nerede" sloganları atıp, 'yuh' çekti. Sloganları duyan ve partiden ayrılmak üzere olan Tekin ise Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan'la birlikte işçilerin yanına geldi. İşçilerin attığı sloganlara alkışlayarak destek veren Tekin, işçi temsilcisi ile görüştü. Başkan Macit Özcan, işçilerin talebiyle ilgili AKP hükümetini suçladı. Taşeronluğu kaldırmanın hükümetin işi olduğunu savunan Özcan, "İki satır bir kanun çıkarıp, 'Taşeronda çalışan işçileri belediyeye al' emrini verdikleri an hepinizi alırız. Hata bizde değil, hükümette. Diğer konu ise belediyede çalışan işçilere zam verdik. Sizlere de vermek için formül arıyoruz" diye konuştu.

Tekin ise işçilerin hak arama eylemlerine saygı duyduklarını söyledi. Sendika yetkilileri ile gerekeni konuştuğunu anlatan Tekin, "Ben de gereken çabayı sarf edeceğim. Yasal olan ne varsa yapacağım" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler