CHP Taksim için Meclis araştırması istedi
CHP Grup Başkanvekili Tarhan, ülke çapında yaşanan olaylara ilişkin TBMM Başkanlığı'na verdiği araştırma önergesinde, 4 Haziran 2013 Salı günü önergenin TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesini talep etti.
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Taksim ve yurdun her yerinde süren eylemlerde yaşanan olaylara ilişkin TBMM Başkanlığına verdiği araştırma önergesinde, 4 Haziran 2013 Salı günü (yarın) önergenin TBMM Genel Kurulunda görüşülmesini talep etti. TBMM Başkanlığı'na verilen önergede Tarhan şöyle dedi:
“28 Mayıs 2013 tarihinde gece saatlerinde İstanbul Taksim'de bulunan Gezi Parkı'nın yıkılmasına ve ağaçların sökülmesine karşı İstanbul’da başlayan demokratik direniş tam 7 gündür tüm Türkiye’ye yayılarak devam etmektedir.
Başbakan olaylar üzerine bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, olaylara katılanları 3-5 çapulcu olarak nitelemiş, demokratik hakkını arayan halkı küçümseyerek tahrik etmiştir. Başbakan olayları değerlendirirken sorumluluktan uzak bir anlayışla toplumu bölen bir söylem kullanmış, kendisi gibi düşünmeyen tüm yurttaşları ötekileştirmiş, hedef göstermiştir. Başbakan ilk tepkisinde “kendisinin de 1 milyon kişiyi toplayabileceğini” ifade etmiş, ertesin gün de bu tutumunu sürdürerek “ toplumun en az 50’sini zor tuttuğunu” ifade ederek tehdit ve tahriklerine devam etmiştir. Başbakanın bu tutumu güvenlik güçlerinin halka daha sert müdahale etmesine yol açmış, bunun sonucunda bin 800'ün üzerinde yurttaşımızın gözaltına alındığı, bir o kadar insanımızın da ağır yaralandığı olaylar yaşanmıştır. Bizzat Başbakanın himayesi ve kanunsuz emirleri ile yönlendirilen güvenlik güçleri, savaş zamanlarında bile dokunulmayan revir haline dönüştürülen mekanlara hedef gözeterek gaz bombaları atmışlardır.
Türkiye, anayasal güvence altına alınmış olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılamadığı, yaşam hakkına kadar uzanan ihlallerin yaşandığı, hak arama özgürlüğünün zor ve şiddetle bastırıldığı bir ülke konumuna düşürülmüştür. Toplu göz altıların yaşandığı, gözaltına alınan yurttaşların belediye otobüsleriyle spor salonlarına taşındığı, darbe zamanlarında dahi yaşanmayan görüntüler ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla salt bir orantısız güç kullanma olayının ötesinde, hiçbir demokratik ülkede yaşanmayacak insan hakkı ihlalleri söz konusudur.”
“Basın 4. Kuvvet olma niteliğini yitirmiştir”
Yaşanan olayların basındaki örtülü sansürün açık sansüre dönüştüğünün net bir şekilde gözler önüne serdiğini kaydeden Tarhan şu ifadeleri kullandı:
“Basın Başbakanın baskı ve yönlendirmesi sonucunda yaşananları yok saymış basit olaylar şeklinde yansıtmıştır. Bu süreçte, merkez medya olarak nitelendiren basın yayın organlarının neredeyse hiç yer vermediği Gezi Parkı olayları, dünyada birçok basın yayın kuruluşu tarafından ilk haber olarak yer bulması bu tespiti doğrulamaktadır. Bu bakımdan Türkiye’de basının 4. kuvvet olma niteliğini yitirdiği, demokrasilerin vaz geçilmez unsuru olan halkın doğru bilgilenme hakkının yok edildiği, özgür basının susturulduğu, Reyhanlı’dan sonra bu olaylarla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Gezi Parkı olaylarında Anayasal güvenceye alınmış temel hak ve özgürlükleri ihlal edenlerin tespiti ile halka yönelik orantısız güç kullanımına ilişkin olarak kanunsuz emir verenler ile bu emirleri yerine getirenlerin belirlenmesi ve siyasi iktidarın basın üzerindeki baskılarının ortaya çıkarılması amacıyla Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.”
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Edirne'de korkunç kaza