CHP ve MHP seçmen kütüklerini Danıştay'a taşıyor

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Meclis'te yaptığı açıklamada, Yüksek Seçim Kurulu'nun vereceği kararı beklediklerini, kararın '29 Mart seçimleri üzerindeki şaibe ve şüpheyi' kaldıracak bir karar olmaması durumunda Danıştay'a başvuracaklarını bildirdi. Danıştay'a yapacakları başvurunun seçmen kütüklerinin yeniden yazılması anlamına gelmediğini belirten Okay şunları söyledi:

"Bu sadece YSK'nin İçişleri Bakanlığına bağlı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüyle yapmış olduğu protokolün iptali anlamına gelir. YSK bu konuda her türlü düzenleme yetkisine sahip. Seçmen kütüklerini, siyasi iradeye bağlı bir idareye bırakamaz. Kendi üzerine düşen görevin gereğini yerine getirmesi lazım. Seçmen kütüklerini güncelleştirmesi lazım. Seçmen kütüklerinin güncelleştirilmesinde dorudan doğruya en son güncellenen seçmen kütükleri referandumla ilgiliydi. Böylesi bir seçim süreci seçimin güvenilirliğini, dürüstlüğünü, tarafsızlığını ortadan kaldırmaktadır."
 

"YSK edilgen bir tavır içinde"

YSK'nin bugüne kadar hep edilgen bir tavır içinde kaldığını, seçimin sorumluluğunu sadece seçim yapmak olarak düşündüğünü kaydeden Okay, seçimin bir bütün olduğunu, bunun içinde seçmen kütüklerinin düzenlenmesinin de olduğunu söyledi. YSK'yi siyasi iradeye teslim olmakla suçlayan Okay, "Bu süreçte eğer Yüksek Seçim Kurulu aynı edilgen tavrı sürdürürse derhal Danıştay'a başvurmak zorunda kalacağız. Muhatap Danıştay'dır. Yürütmeyi durdurma talebinde bulunacağız. Danıştay iddiamızı ciddi bulduğu takdirde anayasa mahkemesine aykırılık iddiamızı taşıyabilir. Anayasa Mahkemesi bunu öncelikle inceleyip yürürlüğün durdurması kararı verebilir." diye konuştu.
 

"Seçim tarihini etkilemez"

Kimsenin seçimlerin 29 Mart'a yetişip yetişmeyeceği endişesi taşımaması gerektiğini söyleyen Okay, yapılan birçok erken seçimde seçmen kütüklerinin kısa sürede yenilendiğini ve seçimlerin yapıldığını kaydetti. Okay, "Bizim beklentimiz doğrudan doğruya Yüksek Seçim Kurulu'nun anayasadan yasalardan kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmesidir. Görünen şu ki; YSK siyasi iktidarın sözcülerinin hükümet sözcülerinin açıklamalarının arkasında sanki bu seçimi kendisi yapmıyormuş gibi bir tavır içinde. Seçim tamamen YSK'nin sorumluluğundadır. YSK bu sorumluluktan kaçamaz. Nitekim bu seçmen kütükleriyle ilgili herkes isyan ederken bir tek AKP'den ses çıkmıyor, gayet memnunlar, bunun üstüne yatmak istiyorlar. Seçim bu koşullarda gerçekleşirse bu demokrasinin bir ayıbı olacak, seçimler ayıplı olacak ve seçmen iradesi bir biçimde zedelenmiş olacaktır. Buna kimsenin izin vermeye hakkı yoktur. YSK'nin üzerinde büyük bir yük olarak kalacaktır, insanların YSK'ye, yargıya güveni sarsılacaktır. YSK'ye düşen görev seçimlerin güvenli ve dürüstlükle yapılmasını sağlamaktır. Aksi takdirde yargıya başvurmak zorunda kalacağız." diye konuştu.
 

MHP de inceleme yapıyor

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile YSK arasındaki protokolü YSK'den istediklerini ve incelediklerini belirterek bu incelemenin ardından konuyu Danıştay'a götürebileceklerini söyledi. Seçmen kütüklerine siyasi müdahale olduğunu savunan Vural, bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını kaydederek, AKP'nin seçmen kütüğünden elini çekmesi gerektiğini söyledi. Vural, "Bu konuda YSK'dan protokolü istedik. Bu konuyla ilgili gerekli işlem yapılacaktır.'' dedi.