CHP'li Mehmet Tüm: AKP doğayı maden lobilerine peşkeş çekiyor

CHP Balıkesir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Mehmet Tüm, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, iktidarın TBMM Çevre Komisyonuna sunduğu Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı'yla koruma alanlarını ranta açacağını öne sürdü.

 "Bir ülkede Orman Bakanı, ormanları peşkeş çekiyorsa orada doğa adına her şey bitmiş demektir"

Konuşmasında, yasa tasarısına ve Balıkesir’de yapımına izin verilen altın madenlerine değinen CHP’li Tüm, “Meclis’e gelen yeni yasa tasarısı ‘yatırım, kalkınma, üstün kamu yararı’ gibi süslü kelimelerle ormanlarımızı maden lobilerine peşkeş çekme tasarısıdır. Biz Bakan’a doğanın ranta ve talana kurban edildiğini söylediğimizde Bakan bizi yalanlıyor ancak Balıkesir'de, Havran’da, Kazdağları'nda maden şirketlerine onay verildiğini biliyoruz. Bir ülkede ormanları korumadan sorumlu bakan, ormanları peşkeş çekiyorsa orada doğa adına her şey bitmiş demektir.” dedi.

 "Ey AKP, halkın Koza A.Ş. kadar gözünüzde değeri yok mu?"

 Balıkesir Kazdağları'nda doğanın katledildiğini, madenlerde kullanılan siyanür neticesinde yüzlerce insanın da kanser hastalığına yakalandığını öne süren CHP’li Mehmet Tüm, “Kazdağları'nın maden ocaklarıyla, termik santrallerle, siyanürle, altın arama şirketleri tarafından delik deşik ediliyor. Mahkeme kararlarına rağmen Kazdağları'nda maden aramaya devam eden 8 altın maden şirketi ile bölgede 10'u proje, 2'si inşaat, 3'ü de faal durumdaki toplam 15 termik santral var ve eşsiz doğamızı ve ekosistemi resmen yok ediyor. Bir gram altın için tam 3 ton su kullanılıyor. O altını çıkarmak için kullanılan siyanür, sulara ve toprağa karışıyor. Bu nedenle tarım arazileri ölüyor, daha da kötüsü insanlar kanser oluyor ve yaşamlarını yitiriyorlar. Hükûmete soruyorum: Kazdağlarında, Balıkesir’de, Çanakkale’de yaşayan halkın, Koza A.Ş. kadar gözünüzde değeri yok mudur?” diye sordu.

"Onlarca çeşit endemik bitki yok olacak"

Balıkesir’in altın maden şirketleriyle yok edildiğini ifade eden CHP’li Tüm, şunları söyledi: “Molibden ve kurşun madeni için Havran’ın ormanlarını, tarım alanlarını katlettiler, yetmedi. Şimdi de altın madeni açmak istiyorlar. Maden alanı, Havran Çayı’nın su toplama havzasında bulunuyor. Köyün içme suları hem kirlilik, hem de yok olma tehdidiyle karşı karşıya. Ayrıca maden izni verilen alanın yüzde 79’u ormanlık alandan oluşuyor. Bölgede onlarca çeşit endemik bitki var, bunların hepsi yok olacak.”

 "Altınova’nın pırıl pırıl denizi demir madenine kurban edilecek"

Ayvalık’ta da yeni bir demir madeni projesinin başlatılabileceğini belirten CHP’li Tüm, “Balıkesir’in Ayvalık İlçesi’nde bu kez yeni bir demir madeni projesi planlanıyor. Dağlar dereler bitti, sıra denizlere geldi. Kozak’ın ormanlarını, fıstık çamlarını, tarım alanlarını, meralarını katleden demir madeni ve taşocağı projeleri devam ederken, bu kez de Altınova’nın pırıl pırıl denizinde demir madeni aranmak isteniyor. Alanın tamamı Altınova’nın kumsalı, turizm gelirleri elde ettiği, yazlık sitelerin önünü kapsıyor. Bütün bölge halkı, sivil toplum kuruluşları, çevre örgütleri ayağa kalkmış durumda, isyan ediyorlar. Biz, yeni tasarıyla ‘koruma alanlarını nasıl genişletebiliriz’ diye tartışırken, iktidar ‘mevcut koruma alanlarını nasıl ranta açarız’ derdine düşmüş durumda. Yine Karesi ilçesi Turplu Mahallesinde yine bir altın madenine ‘ÇED gerekli değil’ kararı veriliyor. Maden alanının büyük bölümü yine ormandan oluşuyor. Biz nu ocaklarda işçilerin öldürülmesine mi üzülelim, doğamızın yok edilmesine mi üzülelim, oradaki tarım alanlarının bitmesine mi üzülelim, insanların geçim kaynağının elinden alınmasına mı üzülelim, yoksa insanların orada kanser olmasına mı üzülelim. İşte AKP’nin doğa politikalarının özeti budur.”

"AKP kalkınma anlayışına değil, kâr hırsıyla kendi yandaşını kayırma anlayışına sahip"

Balıkesir Bandırma’da belirlenen Sanayi Bölgesi planının zeytinlikleri yok edeceğini öne süren CHP’li Tüm, “AKP’nin adında “kalkınma” yazıyor ama bunlar kalkınma yerine talanı biliyorlar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni bir Balıkesir-Çanakkale Çevre Düzeni Planı yaptı. Plandaki yeni sanayi alanlarının neredeyse tamamında zeytinlikler ile verimli mutlak tarım araziler var. Yeni sanayi alanı yapılacaksa neden verimsiz, taşlık veya zayıf mera alanları seçilmiyor? Tarım dışı alanlar varken, neden zeytinlik alanlar sanayi bölgesine açılıyor? Bu nasıl bir sanayi ve kalkınma anlayışıdır? Bu anlayış, kalkınma anlayışı değil, para ve kâr hırsıyla kendi yandaşını kayırma anlayışıdır.” dedi.