CHP'nin Yeni Siyaset Anlayışı

CHP'nin Yeni Siyaset Anlayışı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.06.2010 - 05:44

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 33. olağan kurultayı ile birlikte, hem partinin hem de ülkemizin siyasal yaşamında yeni bir dönem açıldı.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayda yaptığı konuşma, önümüzdeki dönemin ipuçlarını da verdi ve yeni çalışma döneminin eylem planı olarak değerlendirildi. Partinin tabanında, partiye ilgi duyan çevrelerde ve kamuoyunda olumlu yankılandı.

Kurultayda partinin yönetsel kadrolarında önemli bir değişim yaşandı. Bu değişim elbette büyük önem taşıyor. Ancak değişim ve yenilenme yalnızca isimlerle sınırlı olmamalı, CHP’nin örgütlenme ve çalışma anlayışı da yenilenmelidir. CHP, yeni dönemde, yurttaşların yaşam koşullarını, başta işsizlik olmak üzere ekonomik ve sosyal sorunlarını “başat konu” haline getirmelidir. Muhalefetini böylesi bir temel üzerine oturtmalıdır.

Bu anlayış CHP’nin hareket alanını genişletecek ve sosyal demokrat bir parti olarak, asıl ulaşması gereken yoksul, dar gelirli kitlelerle buluşmasını kolaylaştıracaktır. Elbette, siyasal çalışma yalnızca muhalefet etme, eleştiride bulunma olarak ele alınmamalı, somut çözüm projeleriyle de desteklenmelidir.

Emekten yana ve emek ağırlıklı bir kitle partisi olan CHP, yüzünü, yönünü, sosyal demokrasinin doğal tabanı olması gereken kitlelere dönmelidir. Durumundan hoşnut olmayan, mevcut ekonomik yapıyla ve politikalarla çelişen insanlara CHP, değişim ve dönüşüm umudu vermelidir. Var olanı savunan ve onunla yetinen değil, onu daha iyiye, daha güzele doğru değiştiren, dönüştüren bir anlayış sergilenmelidir. Kitlelere, yüksek üretim ve hakça paylaşım hedefi gösterilmelidir. Demokrasi ve özgürlükler alanında sol politikalara sahip çıkılmalıdır.

Parti içi demokrasinin güçlendirilmesi ile birlikte, parti tüzüğünün, Seçim ve Siyasi Partiler Yasası’nın değiştirilmesi, temel siyasal görevler olmalıdır.

‘İnsan ve hayat’ odaklı örgütlenme

CHP, halkın en geniş kesimleriyle buluşmanın yeni kanallarını açmalıdır. Hayata müdahil olmanın yolu, hayatın içinde ve hayatın her alanında var olmaktan geçmektedir. Sosyal demokratlar için “insan ve hayat”, siyasal çalışmanın odak noktasıdır. CHP tümüyle, mevcut içe dönük siyaset yapma anlayışını değiştirmeli, yeni bir siyaset yapma anlayışı partiye egemen olmalıdır.

Ekonomik, sosyal ve toplumsal konuların “başat konu” haline geldiği bir siyaset yapma anlayışında, örgütlenme alanında da buna koşut bir örgütlenme biçimi yaşama geçirilmelidir. Yasaların öngördüğü siyasi parti örgütlenmesine (il-ilçe-belde) ek olarak CHP, üretim merkezlerinde, KOBİ’lerde, organize sanayi bölgelerinde, sanayi ve esnaf sitelerinde, işliklerde ve kırsal kesimde örgütlenmelidir. İnsanların üretim ilişkilerine göre şekillenecek işçi, işsiz, esnaf, tarım-köylü, iş yaşamı vb. komiteler, çalışma grupları kırsal kesimde ve tüm Anadolu’da örgütlenmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. Kadın - gençlik kesimleri ve sivil toplum hareketi kucaklanmalıdır.

CHP’de parti içi yaşam

Eğitim çalışması, sol ve sosyal demokrat partilerin olmazsa olmazıdır. CHP, önümüzdeki dönemde bu konuya gereken önemi vermelidir. Bilim-kültür platformları işlevsel hale getirilip hayatla buluşturulmalı ve başta büyük kentler olmak üzere tüm Anadolu’ya yayılmalıdır. Ar-Ge çalışmaları dönemsel olmaktan çıkarılmalı ve yalnızca parti genel merkeziyle ve birkaç ille sınırlanmamalı, sürekli olmalı ve önce illerden başlayarak tüm örgüte yaygınlaştırılmalıdır. Sosyal Demokrat Parti Akademisi kurulmalıdır. Uluslararası ilişkiler çok yönlü güçlendirilmeli, kardeş partilerle ortak partili çalışma grupları değişimi ve eğitimi gerçekleştirilmelidir. Uluslararası sosyalist ve sosyal demokrat hareketin birikiminden ve deneyimlerinden yararlanılmalıdır. Arama konferanslarıyla ve kamuoyu araştırmalarıyla, partinin yurttaşla, seçmenle ilişkisi yeniden biçimlendirilmelidir. CHP’nin en önemli gücü olan yurt çapındaki örgütlenmesi en iyi şekilde değerlendirilmelidir. Ülke ölçeğinde kampanyalar düzenlenmeli, e-parti projesi hayata geçirilmeli, bilişimin ve iletişimin yarattığı olanaklardan sonuna kadar yararlanılmalıdır. CHP’de parti içi ilişkilerde dostluk, dayanışma, karşılıklı sevgi ve saygı egemen olmalıdır.

Bugün ülkemizin ve halkımızın, güçlü bir CHP’ye her zamankinden daha fazla gereksinimi var. Dileğimiz ve beklentimiz, yeni dönemde, halkın beklentilerine, taleplerine yanıt veren en üst kademeden en temel örgütlere kadar canlı, dinamik ve üretken CHP’nin yaratılmasıdır.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler