CHP'nin Yeniden Yapılandırılması
Son günlerde yaşadığı iç çalkantılar nedeniyle, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yeniden ülkenin gündemine oturdu. İnsanımız, halkımız, CHP’de olan biteni, yaşananı, büyük bir merakla, ilgiyle ve dikkatle izliyor.
Bu durum, CHP’nin ülkemizin siyasal yaşamındaki önemini ve halkımız için taşıdığı anlamı, bir kez daha somut olarak gözler önüne seriyor. Ama aynı zamanda CHP’nin, CHP’li siyasetçilerin, kadroların sorumluluğunu daha da arttırıyor.
Ekonomik, sosyal, siyasal ve toplumsal sorunların burgacında kıvranan ülkemizin, halkımızın yazgısında, CHP’nin sorumluluğu yaşamsaldır.
İşte bütün bu nedenlerle, önümüzdeki süreçte, CHP’nin ayrılıklara, küskünlüklere, iç çekişmelere, küçülmeye tahammülü olamaz, olmamalıdır. Tam aksine, iktidara giden yol, büyümekten, güçleri birleştirmekten, toplumsal muhalefeti kucaklamaktan geçiyor. Elbette, ülkeyi yönetecek güvenilir kadroları ve sorunları çözecek projeleri en iyi şekilde hazırlayarak… Ve de bunları insanımıza en iyi şekilde anlatarak, göstererek…
CHP’nin ulusal ve evrensel değerleri
CHP, Kurtuluş Savaşı’nın ateşleri içinde doğmuştur. O aynı zamanda ülkenin, Cumhuriyetin kurucu partisidir. CHP’nin kuruluş ve gelişim süreciyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ve gelişim süreci iç içe geçmiştir.
Bu özelliği, CHP’yi, ülkemizde ortaya çıkan diğer partilerden ve başka ülkelerdeki sol ve sosyal demokrat partilerden farklılaştırır. Ona hem güç verir hem de yeni sorumluluklar yükler.
CHP’nin, kurtuluş savaşının ateşleri içinde şekillenip biçimlenmiş ulusal değerleri vardır. Bu temel ilkeler, CHP’nin bu topraklarda kökleşmesini ve her daim önemli bir siyasal dinamik olmasını sağlamıştır.
Elbette CHP’nin köklerinde güçlü bir ulusal damar vardır. Bu damar bağımsızlıkçıdır, antiemperyalisttir. Ancak bu ulusal değerlerin savunulması, hiçbir zaman dünya gerçeklerinden kopulması ve dışa kapanılması anlamına gelmez, gelmemelidir.
Ulusalla evrenselin birlikteliği
Büyük bir kitle partisi olan CHP, aynı zamanda sol ve sosyal demokrat bir partidir. Emeği önemser, emekçiyi korur; adaleti, eşitliği, barışı, özgürlüğü ve demokrasiyi başat hedefleri olarak görür.
Sosyal demokrat CHP, ulusal olduğu kadar aynı zamanda enternasyonalist bir partidir. Sosyalist Enternasyonal üyesidir. Bu yönü, onun önemli bir özelliği ve üstünlüğüdür. Ama pratikte bu özelliğinin yeterince vurgulanmadığı veya kamuoyunca gerektiğince algılanmadığı görülmektedir. Oysa 21. yüzyıl koşullarında, 2010’lu yıllar dünyasında bu önemli bir özelliktir. CHP, gerektiğince bunu işlemelidir. CHP, kuruluşundan ve geleneğinden gelen ulusal değerlerle birlikte, sosyal demokrasinin evrensel değerlerinin de en temel savunucusudur. Bizim tanımımızla, CHP, “ulusalla evrenselin birlikteliği”dir.
Siyasal yaşamda ve pratikte, bu birlikteliğin gerekleri hayata geçirilmelidir. CHP, bir yandan ülke içindeki örgütlülüğünü güçlendirirken diğer yandan uluslararası siyasal platformda evrensel bir güç haline gelmelidir.
Yeni söylem ve eylem
Daha önce de birçok vesilelerle altını çizdiğimiz gibi; CHP, yeni dönemde, yurttaşların yaşam koşullarını, başta işsizlik olmak üzere ekonomik ve sosyal sorunlarını ‘başat konu’ haline getirmelidir. Muhalefetini böylesi bir temel üzerine oturtmalıdır. Bu anlayış CHP’nin hareket alanını genişletecek ve sosyal demokrat bir parti olarak, asıl ulaşması gereken yoksul, dar gelirli kitlelerle buluşmasını kolaylaştıracaktır.
CHP, halkın en geniş kesimleriyle buluşmanın yeni kanallarını açmalıdır. Unutulmamalıdır ki hayata müdahil olmanın yolu, her daim hayatın içinde ve hayatın her alanında var olmaktan geçmektedir. Halkla daha çok buluşan, bütünleşen yeni bir siyaset yapma anlayışı, partiye egemen olmalıdır.
Ekonomik, sosyal ve toplumsal konuların “başat konu” haline geldiği bir siyaset yapma anlayışında, örgütlenme alanında da buna koşut bir örgütlenme biçimi yaşama geçirilmelidir. CHP, üretim merkezlerinde, KOBİ’lerde, organize sanayi bölgelerinde, sanayi ve esnaf sitelerinde, işliklerde ve kırsal kesimde örgütlenmelidir. İnsanların üretim ilişkilerine göre şekillenecek işçi, işsiz, esnaf, tarım-köylü, iş yaşamı vb. komiteleri, çalışma grupları kırsal kesimde ve tüm Anadolu’da örgütlenmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
Günümüzün toplumsal yaşamında, önemli dinamikler olan kadın-gençlik kesimleri ve sivil toplum hareketi kucaklanmalıdır. Parti, politikalarını doğru ve net olarak yansıtabileceği, düşünsel ve eylemsel merkezi bir yayın organına kavuşturulmalıdır. Kısacası, CHP, günün ihtiyaçlarına göre yeniden yapılanmalıdır.
Şimdi hedef iktidar…
Anayasa ile ilgili halk oylamasının sonucu karamsarlığa yol açmamalıdır. Her türlü baskıya, dayatmaya, engellemeye karşın elde edilen sonuç, geleceğe yönelik umudun tohumlarını da içinde taşımaktadır. CHP kendini, kadrolarını ve örgütlerini çok yönlü yenilemeli, ülkeyi yönetmeye hazırlamalıdır. Uygulamaya dönük projelerini somutlaştırmalı ve zenginleştirmelidir. Her şeyden önemlisi, bütün bu artılarını, zenginliklerini halkımızla en etkin biçimde paylaşmalıdır... Şimdi hedef iktidardır...
Unutmayalım ki, 2010’lu yılların dünyasında, ülkemizin ve halkımızın; kuruluşundaki ulusal değerlerle solun ve sosyal demokrasinin evrensel değerlerini ustaca birleştirecek ve böylesi bir çevrende daha da büyüyecek bir CHP’ye, her zamankinden fazla ihtiyacı var.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!