Cindoruk: Demokratik rejim yaralandı

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, HSYK krizinin bugüne dek gördüğü en büyük garabet olduğunu belirterek, YÖK’ün üniversitelere gönderdiği yazının da anayasa ayıbı niteliği taşıdığını söyledi.

Cindoruk: Demokratik rejim yaralandı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.10.2010 - 11:38

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, HSYK krizinin bugüne dek gördüğü en büyük garabet olduğunu belirterek, YÖK’ün üniversitelere gönderdiği yazının da anayasa ayıbı niteliği taşıdığını söyledi.

Cindoruk, gündemdeki konulara ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı:

- Parti tabanının Tansu Çiller’i yeniden genel başkan olarak görmek istemesi, sizin olağanüstü kongrede yeniden genel başkanlığa aday olmayacağınız gibi pek çok haber yer alıyor şu anda basında... DP’de son dönemde neler oluyor?

DP, yerleşiyor, kongrelerini yapıyor. Gittiğim kongrelerde görüyorum ki yerleşim düzgün, diri bir parti kongresi izlemi var, memnunum. Şu anda, Diyarbakır ve Hakari hariç, bütün illerde örgütümüz var. Diyarbakır’da da bu boşluğu dolduracağız.

 

‘Partiler arası ittifaklar olabilir’

- Tantan, Kesici ve Şener’in, hatta bir ara Numan Kurtulmuş gibi isimlerin DP’ye katılmak üzere size açıkça talepte bulunduğu dile getiriliyor...

Biz zaten bu isimlerin partimize katılmaya yönelik talepleri var demedik. Seçim sürecinde partiler arasında ittifaklar olabilir. Anavatan Partisi ile yarım kalan birleşme sürecini tamamladık. Başka partilerden partimize katılmak isteyenlere de kapılarımız açık. Bu parti benim kişisel malım değil. Ben hayatımda Numan Kurtulmuş’u da hiç görmedim. Hiçbir yerde tanışmadım.

- Ancak Sayın Tantan ve Şener, partilerinin DP’den daha fazla oy aldığını, bu nedenle birleşme gibi bir talepte bulunmadıklarını kaydediyorlar...

O zaman sormak lazım, daha fazla örgütleri var mı? Daha fazla kaynakları, araç-gereçleri... İhtiyaçları nedir? Genel merkezleri var mı? Kira veriyorlar mı? Nasıl sürdürecekler? Üç beş ilde örgüt kurarak, parti olmaz. Parti olmak, DP gibi tarihsel bir süreci yaşayan partiler için söz konusudur. Çok özenle hazırlanmış programı ve bilimsel çalışmaları; merkezde ve ilçelerde iyi bir örgütümüz var. Şimdi genel başkanlık seçimi yapacağız. O seçime herkes katılabilir, hiçbir baraj koymuyoruz. Partinin gerçekten önünü açacak, ivme kazandıracak adaylar çıkarsa, geçmiş kararımı uygularım. Ama durduk yerde partiyi cami avlusuna bırakmam.

- Peki Sayın Çiller’le hiç görüştünüz mü?

Hayır. Daha önce de belirttiğim gibi genel kongrede genel başkanlığa adayların çıkması çok normal. Kongrede kim gelirse gelsin yarışırlar.

 

‘Arda Turan’dan daha fazla sakatlandık’

- Tabanınızdan size karşı, ANAP’la birleşmenin partinize zarar verdiği yönünde eleştiriler de var...

Bu eleştiriler doğru değil. Tabanlarımız aynı. Yalnız 6 ay gibi bir süre tabanlar arasında uyum sağlanamadı. Kolay değil tabii. DYP, ANAP, DP, AP gibi partiler var... Bu büyük bir koalisyon. Önemli olan partiler anafikrinden vazgeçmesin. Şimdi DP’den radikal islamcı ya da sosyal demokrat bir parti çıkmaz. Liberal demokrat parti çıkar. Temel kurallarımız var. Hukuka, mahkemelere saygılıyız. Çünkü Yassıada’da adli skandala maruz kalmışız bir dönem. Geçmişte uğradığımız sakatlanmalar var. Biz Arda Turan’dan daha fazla sakatlanmışız.

- Meclis’te grubu olmayan bazı merkez sağ partilerin sizin partinize yönelik, “DP’nin şu andaki duruşu, AKP’yi güçlendiriyor” şeklinde eleştirileri de var. Özellikle Ergenekon davası kapsamındaki açıklamalarınızı CHP’ye yakın buluyorlar. Bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP’yi mi, hakkı hukuku mu? Hakkı, hukuku savunmak CHP’ye yakınlık olur mu? Ergenekon fiyaskosu giderek ortaya çıkıyor. Mustafa Özbek’in tahliyesindeki fiyaskoyu görmüyor musunuz? Savunması alınmış Mehmet Haberal’ı salıvermiyorsunuz, hiç savunma yapmamış Özbek’i bırakıyorsunuz. Orada hukuk yok, orada tuluat var. Beşiktaş’tan bir cezaevi kampusuna, ağır ceza mahkemesi götürmeyi savunuyorlarsa, savunsunlar. Gezici ağır ceza mahkemesi olur mu? İstiklâl Mahkemeleri gezicidir. O zaman Habur kapısına giden ağır ceza hakimini neden tenkit ediyorsunuz? Hukukta, hakta merkez sağ, sol olmaz, adalet olur. Biz, suç işlemiş kişinin yargılanmasına karşı değiliz ama yargılanma biçimine, tutukluluk süresine karşıyız. Soruyorum bizi eleştirenlere: Siz iki buçuk sene tutuklu kalıp da mahkeme yüzü görmemiş bir davayı savunuyor musunuz?

 

‘Türkiye’de demokratik rejim yaralandı’

- YÖK’ün üniversitelerde türban serbestliği getirmek için yaptığı girişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

YÖK’ün kalkmasının gerekçesi çıkmıştır ortaya. Anayasa ve Anayasa Mahkemesi kuralını, YÖK başkanı bir mektupla aşıyor. YÖK başkanının 120 üniversiteye egemen karar vermesi, onlara buyrukta bulunması bir anayasa ayıbıdır. Anayasa Mahkemesi’nin koyduğu karar ne olacak? 10. ve 42 madde dururken, YÖK başkanı nasıl kural koyar? YÖK başkanının anayasa üstünde kural koyduğu bir Türkiye’de, işleyen bir rejim var denilebilir mi? Bizim üniversitelerimizdeki öğrencilerin yüzde 43’ü kız öğrenci. Bu açıdan kızlarımızın okumadığı iddiası doğru değildir. Ama üniversitelerin koyduğu kurallar yanlışsa, özgürlükleri kısıtlıyorsa, düzeltiriz. Hukuk yoluyla, anayasaya uygun. YÖK’ün verdiği bir mektupla Türkiye’de demokratik rejim yaralanmıştır.

- Hanefi Avcı ile ilgili gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Avcı’yı yakından tanıyorum. Değerli polis ve istihbaratçı. Bence, tutuklanan Avcı değil, kitabı. Eğer Avcı o kitabı yazmasaydı, kaç senedir Edirne ve Eskişehir’de il emniyet müdürlüğü yapıyordu. Allah kolaylık versin. Neden? Çünkü çok iddia var. O kitap bir iddianame aslında. O iddiayı ispatlamakta, hele ki tutukluluk koşulları içinde zorlanabilir. Çok da isim hedef gösterilmiştir. Uzun bir süreç başlamıştır. Burada ayıp olan Avcı’yı oraya tayin eden iktidarın, Avcı ile ilgili görüşlerinin değişmesidir. Kitap çıktığı için değişmiştir. Bir de “Silivri Esir Kampı”na düştü. Bir de Yassıada’da vardı. Cumhuriyet döneminde Silivri’de bir mahkemenin olmasını, orada hakimlik yapanları da ayıplıyorum.

- Adalet Bakanı’ndan söz açılmışken, HSYK krizini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şu anda Türkiye’de HSYK kalktı, yok. Anayasada var ama pratikte yok. İstifa ettiler. Yeni kurul ortaya çıkana kadar, boşluğu kim dolduracak? Böyle bir boşluğu ortaya çıkaran anayasa değişikliğine evet diyenlerin dikkatine sunmak istiyorum. HSYK krizi, Türkiye’nin garabetlerin içinde bugüne kadar gördüğüm en büyük garabettir. Bunun imza sahibi de Adalet Bakanı’dır. Şimdi kararnameyi neden geri çektikleri anlaşılıyor. Silivri hakimlerindeki tayin ve terfileri konusunda kararnamede birtakım anlaşılır unsurlar var, o unsurları ödemek istiyorlar. Yani Silivri Mahkemesi’nde tutukluları ikiye bir hâlâ sürdürmek istiyorlar.

 

‘CHP öneri getiremedi’

- CHP’nin türban tartışmalarında yer almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP’nin türban sorununa yönelik önerisinin, referandum sürecinde Sayın Kılıçdaroğlu’nun ağzından kaçtığını düşünüyorum. Çünkü karşı taraf “önerini getir” dediği zaman öneri sunamadı. “Bir hafta içinde çözeriz” dedi. Bir hafta içinde bir tüzük değişikliği bile çözülmez. Türban konusunu beraber çözelim diyebilecek parti DP’dir. Sorunu AKP’yle biz çözeriz.

Fotoğraf: Necati Savaş


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler