Çıplak, yorumsuz yorum

Bu akşam Rahmaninov'un 2. Piyano Konçertosu'nu yorumlayacak olan Emre Şen, "Birçok pasaja fazla bir şey eklemek, başkalaştırmak, dokunmak istemiyorum" diyor: "Olduğu gibi, çıplak, yorumsuz görünmesini istiyorum."

Çıplak, yorumsuz yorum
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.11.2012 - 10:02

Bugün İş Sanat sahnesinde Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’yla Rahmaninov Piyano Konçertosu No.2’yi tüm enerjisiyle dinleyicilere aktaracak olan başarılı piyanist Emre Şen’le müzik serüveni, Geştalt Terapisi ve Rahmaninov üzerine konuştuk.

- ‘Piyanonun şeytani meleği’ olarak anılmak size ne ifade ediyor? Bir de “Emre Chopin” lakabıyla tanınıyorsunuz müzik çevrelerinde...

- Şeytani melek aslında İtalyan bir eleştirmenin yakıştırması. Bir dönem hoşuma gitmişti ve biyografimde kullanmıştım, öylece kalıp yerleşti. Bu yakıştırmayla eleştirmen şunu kast etmiş: Bazı pasajları zor olmasına rağmen eğlenerek çalıyorum. Kolaylığımın tadını çıkarıyorum gibi görünüyor. Sahnede yüzüm gülüyor, sırıtıyorum, şakalaşıyorum. Bu alaycı tavrı şeytani bir güven veya rahatlığa benzetmiş. Melek kısmı da, her ne kadar umurumda değilmiş, dalgasını geçiyormuşum kadar güvenli gibi görünsem de aslında kırılgan, bazen güvensiz ve zayıf taraflarımın olması ve çalarken bunların da görünmesi.

Gerçekten etkileniyorum ve duygulanıyorum çalarken. Özellikle kendi kendimeyken. Seyirci karşısında utanıyorum, daha başka yönlerim belirginleşiyor. Yine de onca performans telaşının arasından arada bir bu kırılgan ve naif tarafım da görünüyor. Beni çok etkileyen pasajlarda kendimi, çaldığımı unutuyorum. Seyirci koltuğuna, dinleyici tarafına geçiyorum. Fazla bir şey eklemek, başkalaştırmak, dokunmak istemiyorum birçok pasaja. Olduğu gibi, çıplak, yorumsuz görünmesini seviyorum.

Aslında müziğe o sıradaki teslim oluşumla kendine has bir enerji doğuyor, o benim yorumum oluyor. Şöyle ki; şeytani melek, Emre Chopin veya herhangi başka bir lakap benim arkasına saklanıp sığınmak istediğim veya kendimi akılda kalıcı bir şekilde pazarlamak istediğim isimler değil. Bir sanatçının belli bir lakabı üstlenmesinin sınırlayıcı ve yapay olduğunu düşünüyorum.

‘Müzikle Temas’

- Bize Geştalt Terapisi konusundaki çalışmalarınızdan söz eder misiniz? 2008’de Andante’yle yaptığınız bir röportajda ‘Müzikle Temas’ başlıklı bir kitap yazmakta olduğunuzu belirtmiştiniz. Kitabınızın ana temaları neler? Kitabınızı ne zaman okuyabileceğiz?

- 2008’den başlayarak üç yıl boyunca İngiltere’de York’ta Geştalt Psikoterapi Eğitimi aldım. Terapist olur muyum olmaz mıyım fazla düşünmedim; merak ettiğim ve öğrenmek istediğim için başladım bu eğitime. Felsefesi ve kuramı beni çok etkiledi ve heyecanlandırdı. O eğitimde bir insanı, çevreyi sadece bilişsel bir süreçle dinlememenin tadına vardım. Etkileşime tarafsız bir şekilde açık olunca iletişimin ne kadar farklı aktığına şahit oldum. Bu benim duyuşumu ve yaptığım müziğin akışını da hemen başkalaştırdı.

Müzik yaparken, çaldığım pasajlarda her ne kadar amacımın farkında olsam veya olmasam da, bilinçdışı süreçlere de açık olmak beni zenginleştirdi. “Müzikle Temas” adlı kitabımın konusu da temelde bununla ilgili. Müzikte an’da olmak, açık olmak ve etkileşim hayattakiyle nasıl paralel, bunu anlatmak ve paylaşmak istedim. Geştalt’tan söz etmek ve anlatmak zor. Kuramla ilişkilendirip açıklayabilseniz de daha çok deneyimle, yaşayarak öğrenilen bir şey.

- Rahmaninov eserlerini düşündüğünüzde aklınızda neler beliriyor? Sizi en çok etkileyen Rahmaninov yorumcusu kim?

- Rahmaninov’un sarsıcı bir etkisi var. Son derece romantik, fakat Chopin gibi değil. Chopin asaletinden ödün vermiyor müziğinde. Daha içine dönük, mülayim. Rahmaninov ise bağırmaktan, yakıp yıkmaktan gocunmayan bir besteci. Modern döneme daha yakın, Prokofiev’e doğru uzanıyor müziğindeki keskin tınılar. Rusya’nın bıçak gibi acıtan soğuk havasındaki, karla kaplı, parlak ve ıssız romantizmine sürüklüyor dinleyeni. Soğuk rüzgâr esiyor müziğinde, teniniz donuyor, ama içiniz yanıyor.

Beni en çok etkileyen Rahmaninov yorumcusu ise Vladimir Ashkenazy. Rus romantizmini fazla yuvarlamamak lazım, yakışmıyor. Ashkenazy’nin yaklaşımı bu müziğin netliğini ve diriliğini yansıtıyor.

hande.eagle@gmail.com


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler