"Çocuklara karşı kötü muamele soruşturulmalı"

DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Genel Başkan Yardımcısı ve yayıncı Ragıp Zarakolu ile birlikte Meclis'te düzenlediği basın toplantısında yarın BM Dünya İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü olduğunu belirterek 1997'den beri BM'nin aldığı karar uyarınca dünyanın her yerinde işkencenin ve kötü muamelenin olmadığı bir dünya için etkinlikler düzenlendiğini söyledi.

İşkencenin dünyanın bir çok yerinde insanlığa karşı bir suç olarak işlendiğini, işkencenin Türkiye'nin de bir gerçekliği olduğunu ifade etti. Birdal "Kimi zaman yok dense de kimi zaman münferit olay dense de işkence bu toprakların bir gerçekliğine dönüşmüştür. İşkencenin bir yıldırma, yok etme ve sorgulama aracı olarak kullanılması rejimin demokratikleşememesinin ve despotik yapısından kurtulamamasının sonucudur" dedi.


"40 kişi polis kurşunuyla, 13 kişi gözaltında öldü"

BM'nin 2002 yılında ''İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı Ya da Onur Kırıcı Muamele Ya da Cezaya Karşı Sözleşme Seçmeli Protokolü'' sözleşmesini kabul ettiğini kaydeden Birdal, bu protokolün yalnızca gözaltı yerlerini değil, insanların özgürlüklerinden alıkonulduğu yerlerin sivil denetime açılmasını içerdiğini anlattı.

Protokolün Türkiye tarafından 2005 yılında imzalandığını ancak hala TBMM'de kabul edilerek yürürlüğe girmediğine işaret eden Birdal işkenceye ilişkin İHD ve TİHV'na yapılan başvuruların arttığını kaydetti. 1999'da işkence ve kötü muamele görenlerin sayısının 594 olduğunu, 2000'de 597, 2003 yılında bin 202, 2006 yılında 708 iken bu sayının 2008 yılında bin 546'ya çıktığını kaydeden Birdal, Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasası'nda değişiklik yapılan 14 Haziran 2007 tarihinden bu yana 40 kişinin polis kurşunu ile 13 kişinin de gözaltında öldürüldüğünü bildirdi. Birdal şunları söyledi:
"Bütün bu saydığımız olumsuz gelişmelerin yanı sıra başka bir olumsuzluk vardır ki ülkemizin geleceği olan gençlerimizi ve ülkemiz barış ve demokrasisini doğrudan ilgilendirmektedir. Çocuk-genç tutuklu sayısı artmıştır. Arka arkaya, yüzlerce çocuk örgüt üyeliği ya da polise mukavemetten-taş atmaktan onlarca yıl ceza almaktadır. Tabi ki işkence hangi yaşta kime yapılırsa yapılsın bir insanlığa karşı işlenmiş suçtur. Ancak reşit olmayan, yasalar karşısında ancak velileri aracılığıyla işlem yapabilen çocuklara reva görülen bu işkence ve kötü muamele toplumsal vicdanı yaralamakta ve toplumsal barışı zedelemektedir. Bir an önce çocuklara yapılan bu işkence ve kötü muamelenin soruşturulmasını istiyoruz. Ne olursa olsun bu çocukların çocuk olduğu unutulmamalıdır. Zaman geçirmeden Türkiye imzaladığı ek protokolü TBMM onayından geçirmeli ve protokol hükümlerince gereken denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır."


"Mavi kitap" milletvekillerine ulaşmadı

Basın toplantısında yayıncı ve İnsan Hakları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Ragıp Zarakolu da 'Mavi Kitap' olarak bilinen İngiliz Parlamentosu'nun hazırlattığı "Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermenilere Yapılan Muamele 1915-1916" isimli kitabı tüm milletvekillerine gönderdiklerini ancak izin verilmediği için bugüne kadar milletvekillerinin eline ulaşmadığını söyledi. Zarakolu kitapların kargoda bekletildiğini kaydetti.