Damatların Dönüşümü...

Damatların Dönüşümü...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.12.2009 - 07:06

Başbakan’dan sonra Adalet Bakanı da kızını bir işadamıyla evlendirmiş. Ne diyelim? Hayırlı olsun.

Damat beylerin böylesine genç yaşta ‘işadamı’ unvanı almaları göğsümüzü kabartıyor!

Yakın yıllara değin o makamlarda oturanların, kızlarının ilk tercihleri bilim adamı, sanatçı, mülkiyeli, tıbbiyeli, harbiyeli.. gibi mesleklerdi. Devlet ve hükümet adamları, akçalı işlere kendileri kesin girmezler, yakınlarını da uzak tutarlardı. A. Menderes ticaret yapacağını söyleyen oğluna, ‘Sakın ha!’ der.

Şimdiki oğullar ise ticaretin engin denizinde en önde... Günümüzde moda olan dönüşüm, burada da kendini gösteriyor.

Atatürk zamanında en gözde mesleklerden biri de öğretmenlikmiş. O denli gözdeymiş ki, bir ile öğretmen atandığında, ilin valisi öğretmeni il sınırında karşılarmış. Böyle birisine kızını kim vermez?

Günümüzde damat adaylarının kaçı, ‘Sanata yakınlığınız, kitap okuma alışkanlığınız var mı? Üç şiiri ezberden okur musunuz’ türünden sorularla karşılaşıyor? İnsanı insan yapan bu niteliklerdir. Şimdi, ilgililere ilk soru, ‘Malın, mülkün, paran, yatın, katın, fabrikan var mı’?

Aziz Nesin, ‘Koşan Kazanıyor’ adlı öyküsünde bir kız babasını anlatır. Gelen damat adaylarına ‘İyi koşuyor musun’ diye sorar. Adaylar şaşırır bu soruya. Sonunda biri açıklama ister: ‘Koşmanın damatlıkla ne ilişkisi var?’ Baba anlatır: ‘Ben iyi koşucu değilim. Koşamadığım için, yaşamım boyunca zarar gördüm. Örneğin, adam beni dövdü. Ben karakola yönelince, o benden önce karakola koştu. Benden davacı oldu. Ben iyi koşabilseydim, şikâyetçi ben olacaktım.’

İşadamı damat adayları öyküdeki kız babasının kapısını çalsaydı, acaba ne yanıt alınırdı?

- Başka kapıya...

Damatlığın da dönüşümü yaşanıyor. İyi mi?


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler