Davutoğlu, Ashton ile görüşecek

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Roma Büyükelçiliğinde Türk basın mensuplarına yaptığı değerlendirmede, "Bu gece geç vakit ya da yarın Ashton ile görüşeceğim. Bize bir tarih iletilirse Türkiye olarak biz üstümüze düşeni yaparız. Biz bu konuyu yakından takip ediyoruz. Geçen yıl takas antlaşması çerçevesinde bu konuda yoğun bir diplomasi yürütmüştük. O günden bu yana adım adım yürüyen olumlu bir hava var. Önemli olan müzakerelerin doğru biçimde seyretmesidir" dedi.

Bakan Davutoğlu, İran'ın Türkiye'de yapılmasını arzu ettiği müzakerelerin olası tarihi konusunda 15 Kasım biçiminde bir iddianın dile getirilmiş olması konusunda ise Türkiye'nin arife gününde de olsa tarafların buluşması için katkı sunmaya hazır olduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, 15 Kasımın Kurban Bayramı arifesine denk geldiği hatırlatılan soruya karşılık olarak, "Bize net bir bilgi henüz gelmedi. Ancak arife günü barış günüdür. Bizim dinimizde barışa ulaşılacaksa tatil düşünülmez. O anlamda tatil mefhumu da yoktur. Arife gününde milyonlarca insan Arafat'ta barış için dua ediyor olacak. Dolayısıyla olmaması için bir gerekçe yok" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, "Ancak başka bir tarih, hatta başka bir yer söz konusu olması durumunda da biz elimizden gelen katkıyı yaparız" diye konuştu.

İlerleme raporu

Davutoğlu, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'ye ilişkin ilerleme raporu konusundaki soruya ise "Bizler, ilerleme raporunu Brüksel tarafından çekilmiş bir resim biçiminde algılıyoruz. Paylaştığımız noktalar var, paylaşmadığımız noktalar da var" karşılığını verdi.

Raporu basına sızan bilgiler doğrultusunda değerlendirdiğine dikkati çeken Davutoğlu, "Anayasa reformundan övgüyle bahsedilmesi ve Türkiye'nin yeni bir sivil anayasaya ihtiyacı olduğuna değinilmesi çok olumludur. Bizim de benimsediğimiz bir görüştür. Türkiye'de daha fazla reform yapılması gerektiği de doğrudur. Dış politika konusunda yapılan vurgu ve övgü de önemlidir. Bu Türkiye'nin aktif dış politikasını eksen kayması olarak değerlendirenlere verilmiş en açık cevaptır" dedi.

Davutoğlu, "Raporda bizi en fazla hayal kırıklığına uğratan konu Kıbrıs'la ilgili değerlendirmelerdir. Çünkü Kıbrıs konusunda hem Türkiye hem de KKTC o derece esnek ve kararlı bir politika takip etmiştir ki, bunu Birleşmiş Milletler yetkilileri de teslim etmektedirler" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ilerleme raporunda Kıbrıs konusunda sadece Türk tarafından beklentilere yer verilmesini eleştirerek, "Bize göre Rum kesiminin önüne de artık bir talepler listesi koyma zamanı gelmiştir" dedi.

Vatikan ile ilişkiler

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin gelecek süreçte Vatikan ile de ilişkileri geliştirmeye özen göstereceğini bildirdi.

Vatikan'da bu sabah Dış Ülkelerle İlişkiler Sekreteri (Dışişleri Bakanı) Başpiskopos Dominique Mamberti'yle de görüştüğünü hatırlatan Davutoğlu, Prof. Dr. Kenan Gürsoy'un Vatikan nezdinde büyükelçi olarak göreve başlamasından bu yana Türk-Vatikan ilişkilerinde her alanda ciddi ilerlemeler kaydedilmeye başlandığını ifade etti.

Davutoğlu, "Vatikan'ı sadece dini ve kurumsal bir yapı olarak görmemek lazım. Vatikan, dünyada 1.5 milyara yaklaşan bir Katolik nüfusun temsilcisi konumundadır. Birçok bölgede Müslümanlar ile Hristiyanlar arasındaki diyaloglar, bu diyalogların uluslararası barışa yaptığı katkı, Vatikan'la ilişkilere ivme kazandırmanın zaruretini ortaya koymaktadır. Temaslarımız bundan sonra da artarak devam edecektir" diye konuştu.

Basın toplantısının ardından İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano tarafından kabul edilmek üzere Quirinale Sarayı'na geçen Davutoğlu'nun, önümüzdeki saatlerde Roma'dan ayrılarak Strasbourg'a geçmesi bekleniyor.

Türkiye-İtalya Diyalog Forumu

Davutoğlu, Roma'da Barberini Sarayı'nda düzenlenen Türkiye-İtalya Diyalog Forumunda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kültürel açıdan Avrupa'nın parçası sayılamayacağı iddialarına karşı çıkarak, "Türk kültürünü Avrupa'dan saymayanlar, bir tür kültürel ırkçılık yapmaktadırlar. Bu ırkçılığı yapanların, Saraybosna'yı bombalayanlardan da fazla bir farkı olmaz. Biz Avrupa'da olduk. Avrupa'da olmaya devam edeceğiz. Tarihi gerçekleri, siyasi gerçekleri görmezlikten gelerek gelecek planlaması yapılamaz" dedi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türk kültürünü Avrupa'dan dışlama uğraşında olanları Saraybosna'yı ziyarete çağırarak, "Türkiye Avrupa'nın bir parçası mı diye soranlar, önce Saraybosna'ya gitmelidirler. Orada Saraybosna'nın aslında Avrupa'nın bir özeti olduğunu göreceklerdir. Başçarşı'nın olduğu merkezi Saraybosna'da, kilise, havra ve caminin yan yana yaşadığını görürsünüz. Saraybosna'yı Avrupa'dan silmek nasıl mümkün değilse, Türk kültürü de Avrupa'dan silinemez" diye konuştu.

Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinin İtalya tarafından öteden beri desteklendiğine dikkati çeken Davutoğlu, "İtalya'yla ortak bir Balkan vizyonu geliştirmemiz lazım. Ortadoğu konusunda belli bazı perspektifleri paylaşıyoruz. Bu konuda da ortak yaklaşımlar geliştirmemiz mümkün" ifadesini kullandı. Davutoğlu, Türkiye'nin son yıllarda bölge ülkeleriyle ilişkiler başta olmak üzere aktif bir dış politika izlediğine değinerek, "Türkiye bugün Ortadoğu'da ilkesel bir politika takip ediyor. Türkiye Ortadoğu'da, mesela Irak'ta bir kriz söz konusu olduğunda tüm taraflarla rahatlıkla konuşabilen bir ülkedir" dedi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda düzenlenen baskında sivillerin öldürülmesi nedeniyle İsrail'in Türkiye'den özür dilemesi gerektiğini de bir kez daha yineleyerek, şöyle devam etti: "Eğer bizler uluslararası sularda herhangi bir sivil gemiye böylesi bir saldırı yapılmasını mazur görmeye başlarsak, ne Ortadoğu'da barıştan söz edebiliriz ne de Akdeniz'de barıştan. Uluslararası ilkeler herkese eşit uygulanmalıdır."

İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini de toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin üyeliğinin AB'ye bir artı değer katacağına işaret ederek, "Türkiye'nin üyelik süreci, geri dönüşü olmayan bir süreçtir. Türkiye'nin tam üyeliği her iki tarafın da yararınadır. Türkiye'de Avrupa sevgisinin azalmasına asla izin verilmemelidir" diye konuştu.
Aralarında samimi bir havanın olduğu gözlemlenen Davutoğlu ve Frattini'nin, birbirlerine ismen seslenerek, "sen" diye hitap etmeleri dikkati çekti. Davutoğlu ve Frattini, Villa Madama'da çalışma yemeğinde de bir araya geldiler. Görüşme sonrasında iki bakanın ortak basın toplantısı yapmaları bekleniyor.

"İran ile görüşmeler ivedilikle başlamalı"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasındaki müzakerelerin ivedilikle başlaması gerektiğini söyledi.
Davutoğlu, İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini ile Villa Madama'da düzenlediği ortak basın toplantısında, müzakerelerin Türkiye'de yapılma olasılığına ilişkin bir soruyu, "Biz böyle bir buluşmaya ev sahipliğine hazırız. Ama önemli olan, buluşmanın nerede olacağından ziyade İran'la müzakerelerin bir an önce başlamasıdır" sözleriyle yanıtladı.

Bakan Davutoğlu, Türkiye'nin bu konudaki tavrının net olduğuna dikkati çekerek, "Biz herhangi bir tarafa daha yakın değiliz. Nükleer programların tümü Uluslararası Atom Enerjisi Kurulu'nun denetiminde olmalıdır. Herkese eşit davranılmalıdır. Diplomatik çözüm için elimizden geleni yapmalıyız. Bölgemizde nükleer sorun istemiyoruz. Yeni gerilimler istemiyoruz" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, diplomatik çabalar açısından olumlu bir atmosfer bulunduğuna da değinerek, şunları söyledi: "İran'ın '5 artı 1' ülkeleriyle buluşması en yakın zamanda gerçekleşmelidir. Bu konuda yeni bir momentum yakalanmış durumdadır. Bu fırsat kaçırılmamalıdır. Buluşmayı Türkiye'de yapmak isteyenler olursa, pekala ev sahipliği yapabiliriz. Ama başka bir yer tercih edilirse, o konuda da yardımcı oluruz. Önemli olan yer meselesi değil, tarafların müzakere için bir an önce masaya oturmalarıdır."

İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini ise Avrupa Birliği'nin Türk vatandaşlarına vize uygulamasını ne zaman kaldıracağına ilişkin bir soruya karşılık, İtalya'nın Türklere vizenin kaldırılması düşüncesini desteklediğini belirtti. Frattini, "Arnavutluk ve Bosna-Hersek henüz AB'ye aday bile değiller. Ama, AB içişleri ve adalet bakanları, bu iki ülkeye vizelerin kaldırılmasını onaylamış durumdalar. Bu durumda AB üyeliği için müzakereleri sürdürmekte olan Türkiye'nin vatandaşlarının da vizenin kaldırılmasını istemeleri son derece doğal" diye konuştu.