Demirtaş'tan Talabani'ye sert tepki

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, referandumda oy kullananın da kullanmayanın da her zaman, her seçimde oy kullanma hakkına sahip olduğunu söyledi.

Demirtaş'tan Talabani'ye sert tepki
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.12.2010 - 14:23

Demirtaş, Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde 46 yıl önce arazi anlaşmazlığı nedeniyle Çelik, Yaşar ve Sayar aileleri arasında çıkan ve 1 kişinin hayatını kaybettiği kavganın ardından başlayan kan davasının sona ermesi nedeniyle Demirok Tesisleri'nde düzenlenen barış yemeğine katıldı.

Tören öncesinde gazetecilerin sorusu üzerine Anayasa'nın geçici 16. maddesiyle ilgili tartışmaları değerlendiren Demirtaş, söz konusu tartışmanın, BDP seçmenini tedirgin etmeye dönük yaklaşımlar olduğunu ileri sürdü.

Referandum ve seçimleri boykot etmenin, oy kullanmak kadar demokratik bir hak olduğunu ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu:
''Ama birileri ısrarla BDP ve seçmenini seçime sokmak istemiyorsa, bu devletin böyle bir projesi varsa, ki geçmişte olmamış şeyler değildir. Geçmişte partilerimiz bombalandı, milletvekillerimiz öldürüldü, seçime girmememiz için gayret gösterildi. Türkiye'de bir demokratik çözüm zemini yaratılmak isteniyorsa bu tür kafa karıştırma yöntemlerinden vazgeçilmesi gerekiyor. Herkesin içi rahat olsun referandumda oy kullanan da kullanmayan da her zaman, her seçimde oy kullanma hakkına sahiptir. Bunu hiç kimse engelleyemez. Ne Anayasa'nın geçici maddeleri böyle düzenlenmiştir, ne de başka bir yasa vardır.''
 

''İki dil meselesi bizim açımızdan vazgeçilmezdir''

Bir gazetecinin Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin ''bölgede belediyelerin iki dil talebi çok erken'' açıklaması yaptığını hatırlatması üzerine Demirtaş, şunları söyledi:
''Doğu ve Güneydoğu'da Kürtçe yasaklı hale getirilmiş, biz yasakları kırmaya çalışıyoruz. Belediyelerimizin iki dille ilgili yapacakları her çalışma meşrudur, yasal zemini de vardır, hukuka uygundur. Dolayısıyla kendi anadili ile ilgili çalışma yapmak, o dili korumak için faaliyet yürütmek bunu eğitim diline çevirmek için çaba sürdürmek, bunun mücadelesini vermek meşrudur. Bu iki dil meselesi, anadil meselesi bizim açımızdan vazgeçilmezdir. Herkes bunu bir defa kafasına yazmalıdır.

Türkiye'nin ortak dili Türkçe'dir, devletin resmi dili Türkçe'dir. Buna bir itirazımız yok. Ama bölgelerde anadil kullanımının önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır. Ben bunun zamansız olduğu yönündeki görüşe şu açıdan katılıyorum. Evet zamansız olmuştur. 30-40 yıl geç kaldık. Artık zamanı değil 10 yıl 5 yıl bekleyelim söylemlerini bırakın.''

BDP Genel Başkanı Demirtaş, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Galip Ensarioğlu'nun ''demokratik özerklik'' ile ilgili sözlerine de tepki gösterdi.
Demirtaş, ''Bize oy verenlerin çok önemli bir kısmı hatta bize oy vermeyenler de artık demokratik özerkliği bir çözüm yöntemi olarak görüyor. Demokratik özerklik Türkiye'nin tek kurtuluş projesidir. Aydınlık gelecek için yerinden yönetim modelleri, bölge meclisleri çok iyi bir formüldür'' dedi.

Barış yemeğinin ardından kan davalı ailelere hitaben bir konuşma yapan Demirtaş, barışın gönül ve vicdan işi olduğunu belirterek, ''Cesaret budur. Cesaret, yıllarca kavga ettiğinizle, yıllarca çatıştığınızla, yıllarca savaştığınızla bir masaya oturup, barışı konuşabilmektir. Barışı yaşayabilmektir'' diye konuştu.

Demirtaş daha sonra beraberinde Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle, kan davalı aileleri barıştırdı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler