'Devlet eliyle talan!'
Değiştirilen sit ilke kararının altından İstanbul’a yapılacak 3. köprü, Haliç metro köprüsü, Haliç Tersanesi, Haydarpaşa Garı, Ankara’da AKM gibi yapılaşma planlarına kılıf çıktı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca değiştirilen “Tarihi Sit’ler, Koruma ve Kullanma Koşulları” ilke kararının altından İstanbul’a yapılacak 3. köprü, Haliç metro köprüsü, Haliç Tersanesi, Haydarpaşa Garı ile Ankara’da Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gibi yerlerin yapılaşma planlarına “kılıf” çıktı. Hükümet, değiştirilen sit ilke kararıyla söz konusu köprü, yol, su, baraj, elektrik, bulvar gibi hizmetlerini de bundan böyle “koruma bölge kurullarının ilgili kararını beklemeden zorunlu altyapı” kapsamına tabi tutabilecek. Değişikliğe Taksim Dayanışması’ndan tepki var.
Resmi Gazete’de önceki gün yayımlanan yeni ilke kararında düzenlenen “Milli Park bulunan yerlerde uzun devreli gelişim planı, milli park bulunmayan yerlerde alanın tarihi ve kültürel değerlerini koruyan koruma amaçlı imar planları ilgili koruma bölge kurulunca uygun görülünceye kadar, zorunlu altyapı uygulamaları ve kamu hizmet yapıları dışında, bitki örtüsünü, topografik yapıyı, silüet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik hiçbir inşai ve fiziki uygulamada bulunulamayacağı” maddesi tartışmaları beraberinde getirdi.
Söz konusu kararın başta İstanbul olmak üzere, Ankara gibi pek çok il ve kıyı bölgelerde “devlet eliyle yapılaşmanın önünü açacağı” belirtildi.
Bakanlık yetkilileri ve uzmanların verdiği bilgiye göre, değişikliğin “kolaylaştıracağı” yapılaşmalardan bilinenleri şöyle:
Haliç metro köprüsü: İlke kararına göre “kılıfa sokulan” tartışmalı projelerden biri Haliç metro köprüsü. Köprü, tarihi Süleymaniye Camisi’nin silüetini bozduğu gerekçesiyle eleştirilmiş ve UNESCO’nun da köprüye onay vermediği tartışmalarına neden olmuştu. Söz konusu ilke kararıyla birlikte Haliç metro köprüsü artık “kamu hizmeti ve zorunlu altyapı uygulaması” kapsamına alınacağından Süleymaniye Camisi’nin silüetini bozmasının önemi kalmadı.
Haydarpaşa Garı: Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren Projesi kapsamında, İstanbul-Eskişehir bölümündeki demiryolu çalışmaları nedeniyle, 1 Şubat 2012’den bu yana kapalı olan tarihi Haydarpaşa Garı da ilke kararı değişikliğinden etkilenebilecek yapılardan biri. Söz konusu yapı da eğer istenirse “ulaşım politikaları adı altında zorunlu altyapı uygulaması”na tabi tutulabilecek.
3. Boğaz köprüsü: İstanbul’un her iki yakasındaki tarih, kültür ve doğa değerlerini doğrudan veya dolaylı bir şekilde tahribata uğratacağı yönünde sivil toplum kuruluşlarının tüm eleştirilerine karşın hükümetin bir türlü vazgeçmediği 3. köprünün de ilke kararıyla birlikte “kılıfı hazırlanıyor.” Köprünün inşatıyla birlikte yeni karayolları bağlantıları, viyadükler ve tüneller yapılacağı için de İstanbul’un tarihi ve doğal güzellikleri açısından da tehdit oluşturulacak köprü, ilke kararına göre “kamu hizmeti ve zorunlu altyapı uygulaması”na girebilecek.
Haliç Tersaneleri: Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Beyoğlu kıyısında bulunan tarihi Aynalıkavak Kasrı, Taşkızak Tersanesi ve Divanhane binasının bulunduğu 25 dönümlük bir alanda yaşama geçireceği proje de yine “kamu hizmeti ve zorunlu altyapı uygulaması”na tabi olacak yerlerden biri. Proje kapsamında yat limanı 49 yıllığına yap-işlet-devret modeli ile yapılacaktı ve 4 yıl inşaat, 45 yıl da işletme süresi olacaktı. Bu proje ayrıca başlangıçta “kamu hizmeti” olarak görünse de özelleşmeye tabi tutulacağından ayrı bir önem taşıyor.
Ankara’da AKM alanı: Ertuğrul Günay, bakan olduğu dönemde AKM’yi yıkarak yerine 5 misli büyüklüğünde “Türkiye Uygarlıklar Müzesi” kurulacağını açıklamıştı. Hatta uygarlıklar müzesi için gerekli protokoller de imzalanmıştı. Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek de söz konusu tarihi AKM alanıyla ilgili olarak 19 Mayıs Stadı’yla AKM alanını birleştirme fikri olduğunu açıklamıştı. Bakan değiştikten sonra protokoller yarım kaldı ve Türkiye Uygarlıklar Müzesi projesi rafa kalktı. Daha sonra Anakent Belediyesi bölgeyi yapılaşmaya açmak istedi. İlke kararıyla birlikte Ankara’daki AKM alanı da “kamu hizmeti” adlı altında yapılaşmaya açılabilecek. Yapıların “kamu hizmet binası” adlı altında yapılabileceğinden Ankara kent merkezi silüetini bozmasının önemi kalmıyor. Ayrıca Ulus’ta kentin silüetini bozan kamu binaların da Merkez Bankası binası gibi, dönüştürülmesi, yıkılması Bakan Günay döneminde gündemdeydi. Bu binaların da ilke kararıyla dönüştülmesine istenirse gerek kalmayacak.
‘Yargıya başvuracağız’
İlke kararında yer alan “kamu hizmeti ve zorunlu altyapı uygulaması” ifadesini yorumlayan Taksim Dayanışma Yöneticisi ve Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Sekreteri Mücella Yapıcı, “böyle bir ifadenin kabul edilemez” olduğunun altını çizdi.
“Bu konuda bizler, ilgililer yargıya başvuracağız” diyen Yapıcı, ancak ne yazık ki yargının da ağır işlediğini ve yürütmeyi durdurma kararları da zamanında alınamadığı için tarihi ve doğal sit alanlarındaki talanların hızla arttığına dikkat çekti.
Kamu idaresinin aslında özel sektöre örnek olmak zorunda olduğunu da kaydeden Yapıcı, şöyle konuştu:
“Planlamada eşitlik ilkesi diye bir şey de vardır. Kamu adına kamu eliyle suç işlenirse, bu suç olmaktan çıkamaz. Bizim park alanlarımız, kamu mülkiyetinde bulunan alanlar da bu ilke kararının içine girebilir. Kamunun kendisi örnek olmak durumundayken, bizatihi bu cinayeti işleyip özel sektöre de durun diyemez. Ancak ne yazık ki Türkiye’de böyle bir garip durum var.”
'Kılıf uydurma'
Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Tezcan Karakuş Candan da “Değiştirilen ilke kararı devlet eliyle talan demektir. Hükümetin yaptığı tartışmalı icraatlara ‘zorunlu altyapı ve kamu hizmet binası’ adı altında kılıf uydurulmasıdır” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Jose Mourinho'dan genç futbolcuya övgü!
- Bir acayip Türkiye hikâyesi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Başkan Özarslan’dan açıklama