Dikkat tatbikat çıkabilir!

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “Yıldırım 2014 Seferberlik Tatbikatı”, bir yandan ordunun seferberlik anında yapılacakları gözden geçirmesi için fırsat yaratırken, bir yandan da “ikinci askerliğini” yapanlara ilginç deneyimler yaşatıyor. Bu kez “orta yaşta” askere gelenler, tatbikat süresince yaşadıkları ve geride bıraktıklarıyla ilginç öyküler biriktiriyor.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın tatbikatlar dizisi, 22 Nisan’da Gaziemir Hava Teknik Okullar Komutanlığı’nda başladı. Çiğli, Konya, Balıkesir, Malatya, Diyarbakır ve Kayseri’deki ana jet üs komutanlıklarında etaplar halinde 27 Mayıs’a dek sürecek.

TSK’den verilen bilgiye göre tatbikatta “seferberlik sisteminin denenmesi; yedek personelin sefer görevlerine yönelik eğitilmesi; seferde kullanacağı silah, teçhizat, araç ve malzemeye uyumlarının sağlanması; seferberlik ve savaş halinde bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ile Silahlı Kuvvetler arasında yürütülecek ortak faaliyetlerin denenmesi” amaçlanıyor.

Her bir komutanlıktaki tatbikata, vatani görevini yerine getirmiş ya da askerlikten emekli olmuş 30 er ve erbaş, 20 astsubay ve 10 subay olmak üzere 60 kişi katılıyor. Tatbikata kimlerin çağrıldığına gelince... Piyango, asgari koşullara sahip tüm erkeklere vurabilir. Vurmuş da zaten.

Örneğin Çiğli’de nizamiyeden girenlerin arasında, Ege’deki özel bir üniversitenin öğretim görevlisi de var, uluslararası bir firmanın üst düzey yöneticisi de... Kimisi araştırmalarını yarım bırakmış, kimi anlaşmalarını. Bir başkası askerlik görevini yeni bitirmiş. Çağrıyı alınca muhitinde dalga da geçmişler, “Demek ki iyi yapamamışsın askerliği, yeniden çağırıyorlar” diye.

Aralarında 25-30 yıl muvazzaf olarak askerlik yapıp emekli olanlar da var. Onlar da şaşkın, ancak ortama daha kolay uyum sağlayıp, anıları tazeleyebiliyor. Emekli subay ve astsubaylar 65 yaşına kadar tatbikata çağrılabiliyor. Piyango vurduğunda ise “İkramiyeyi almıyorum” demek zor görünüyor. Katılmayanlar, “bakaya” muamelesi görüyor, asker kaçağı gibi işleme maruz kalıyor.

Yasanın mazur gördüğü haller dışında bu görevi yerine getirmemek hapis cezasına kadar götürüyor insanı. İkinci askerlik, 11 ile 25 gün arasında sürüyor. Bu süre zarfında normal askerlikte olduğu gibi nizamiyenin dışına çıkılmasına izin verilmiyor. Hatta Çiğli’de tatbikata çağrılanlardan biri, yakınlardaki evini görüyor, ama ulaşamıyor!..

Yeniden askerliği yaşayanların bazıları, ortamı “kamp” gibi düşünüp kendilerini motive ederken, asıl zorluğu geride kalanlar yaşıyor. Eşini yeniden askere uğurlayanlardan biri ikinci bebeğini bekliyor. Karnı burnunda; 8 aylık hamile. Bir yandan çocuğuna bakmaya, bir yandan ev işlerini yapmaya, bir yandan da işyerindeki görevini yerine getirmeye çalışıyor.

Eşi evden ayrılınca da tüm bunların altından “tek başına” kalkmaya çalışıyor. Durumunu, “Eşimin bir anda evden uzaklaşması büyük sorun yarattı. En azından akşam evlerine gitmelerine izin verilebilirdi. Çocuğuma babasının neden evde olmadığını anlatmakta zorluk çekiyorum. Psikolojisinin bozulmasından endişeleniyorum. Eşimle telefonla konuşmak bile sorun oluyor. Sesini duyamadığımız zamanlar oluyor. Bir an önce eski düzenimize kavuşmak istiyoruz” diye anlatıyor.

Bu öykülerin kahramanlarına gelince. Doğal olarak isimlerinin yayımlanmasını istemiyor. Haksız da sayılmazlar, çünkü ikinci askerliklerini yakmak istemiyorlar!