"Dini azınlıklar baskı altında"

Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu bu yılki raporunda Türkiye’yi ilk defa “izleme listesine” aldı. Türkiye’nin izleme listesine “laikliği yorumlama şekli” çerçevesinde girdiği raporda, “bu durumun dini özgürlük ihlalleriyle sonuçlandığı” ifadesi kullanıldı.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.05.2009 - 08:44

Amerikan Kongresi tarafından desteklenen ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu bu yılki raporunda Türkiyeyi ilk defa izleme listesine aldı. Raporda, polisin Müslüman olmayan toplulukların yasal ve dini haklarını etkili bir biçimde bastırdığı iddia edildi.

Komisyonun raporuna göre, Türkiye ve Rusyada dini özgürlükler geçen yıl içinde kötüleşti.

Raporda, özel endişe uyandıran ülkeler listesi de bulunuyor ve komisyonun tavsiyesini dikkate alırsa ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından bu listede yer alan ülkelere belli yaptırımlar uygulanabiliyor. Türkiye ve Rusyanın da dahil edildiği izleme listesi ise insanların istediği gibi ibadet etme hakkının riskli olduğu ülkelere işaret ediyor ve bir çeşit uyarı niteliği taşıyor.

Türkiyenin izleme listesine laikliği yorumlama şekli çerçevesinde girdiği raporda bu durumun dini özgürlük ihlalleriyle sonuçlandığı ifadesi kullanıldı.

Raporda, üniversitelerde türban takılmasına izin verilmesi yönündeki hükümet çabasının Anayasa Mahkemesi tarafından geri çevrildiği de yer aldı. Raporda ayrıca, hükümetin, dini azınlıkları yasal varlıklar olarak tanımayı reddettiği ve polisin Müslüman olmayan toplulukların yasal ve dini haklarını etkili bir biçimde bastırdığı iddia edildi.

Dini azınlıkların mal sahibi olma, kendi din adamlarını yetiştirme, dini eğitim verme haklarının kısıtlandığı ileri sürülen raporda, Türk devletinin laikliği yorumlama şeklinin, bazı dini özgürlük ihlalleriyle sonuçlandığı, bu durumdan hem dini çoğunluğun hem de dini azınlıkların payını aldığı bildirildi.

Komisyonun, dini özgürlükler konusundaki kısıtlamaların devam etmesi nedeniyle Türkiyeyi bu yıl izleme listesine almaya karar verdiği de raporda vurgulandı.

Raporda, komisyon üyelerinin 2006 yılında Türkiyeyi ziyaret ettiği ve dini liderlerle yapılan görüşmelerde, özellikle son on yılda dini özgürlükler konusundaki ilerlemeleri dile getirdiklerine işaret edildi. Ancak raporda, Sünni Müslüman toplum ile Alevilerin ve Hıristiyanların durumuna bakıldığında dini özgürlükler konusundaki endişelerin devam ettiği savunuldu.

Komisyon raporunda, ABD Başkanı Barack Obama yönetiminden, uluslararası dini özgürlüklerden sorumlu bir özel temsilci ataması da talep edildi.

Türkiyedeki Musevilerin diğer Müslüman nüfuslu ülkelere kıyasla çok daha iyi koşullarda bulunduğu belirtilen raporda, ABDnin Irak Savaşı sırasında Türk medyasında ve toplumunda Yahudi karşıtı yaklaşımların yoğunlaştığı ve bu yıl İsrailin Gazzedeki askeri operasyonları sırasında da aynı yaklaşımın tekrarlandığı savunuldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın, Davostaki paneli terk etmesi de raporda yer aldı.

Raporda Ergenekon soruşturması kapsamında ortaya atılan iddialara ilişkin değerlendirmelere de atıfta bulunuldu.

Komisyon raporunun Türkiye bölümünde, Amerikan hükümetinin Türkiyeyi dini özgürlükleri ilerletme konusunda yasal reformlar yapmaya davet etmesi istendi.

Türk hükümetinin, Fener Rum Patrikhanesinin ekümenik statüsünü tanıması ve Heybeliada Ruhban Okulunun yeniden açılması konusuna da dikkat çekilen komisyon raporunda, Ermeni Patriğinin, bir Türk devlet üniversitesinde Ermeni dilinde fakülte açılması yönündeki talebinin karşılanması da yer aldı. Başbakanlık ve Diyanet İşleri Başkanlığının, Alevi toplumuyla yakın çalışmaya cesaretlendirilmesi, kişinin hangi dine mensup olduğunun nüfus kâğıtlarından kaldırılması da tavsiye edildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler