Dış bağımlılık demir yolları ile azaltılabilir

Türkiye Makine Mühendisler Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, "Türkiye, bir 'imaj' politikasının ürünü olan yüksek hızlı trene değil, son 60 yılda demiryolu ulaşım ağının geliştirilmemesi, demiryolu yolcu ve yük taşımacılığı alanlarındaki aşırı gerileme ve bu durumun nasıl aşılacağına odaklanmalıdır" dedi.

Dış bağımlılık demir yolları ile azaltılabilir
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.07.2010 - 14:25

Türkiye Makine Mühendisleri Odaları Birliği(TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, Türkiye'de demiryolu ulaşım ağının geliştirilmemesi, demiryolu yolcu ve yük taşımacılığı alanlarındaki aşırı gerilemeyi eleştirerek, yüksek hızlı trene geçiş konusunda alt yapı sıkıntılarına dikkat çekti. Çakar yaptığı yazılı açıklamada, "hızlandırılmış tren" projesinin, yatırımlarının ve hazırlıkların göz ardı edilerek, ani kararlarla kaosa dönüştürüldüğünü vurguladı. 22 Temmuz 2004 tarihinde Haydarpaşa-Ankara seferini yapan Sakarya'nın Pamukova ilçesinde raydan çıkarak devrilmesi sonucu 41 kişinin ölümüne, 81 kişinin yaralanmasına neden olan "hızlandırılmış tren" projesinin ve demiryolu politikalarının kamuoyu nezdinde daha da tartışılır bir duruma getirdiğini kaydetti.

Cumhuriyet dönemindeki üretimin yanından geçilmiyor

Çakar, demiryollarının 1950'lerden itibaren karayolu ağırlıklı ulaşım politikaları nedeniyle ikinci plana atıldığını vurgulayarak, demiryollarının yüzde 41.5'inin Cumhuriyetten önce yapılmış olduğunu hatırlattı. Çakar, 1950 sonrası karayolu taşımacılığına ağırlık verilmesi sonucu demiryolu yolcu ve yük taşımacılığında olağandışı gerileme olduğuna dikkat çekti.
 

Türkiye demiryolu taşımacılığında sonuncu

Uluslararası demiryolu istatistiklerine göre Türkiye'nin 24 Avrupa ülkesi arasında demiryolu ile yolcu taşımada yüzde 1.9 ile sonuncu olduğu belirten Çakar, yük taşımada ise sondan dokuzuncu olduğunu ifade etti.
 

En fazla kaza Türkiye'nin

Türkiye'nin diğer ülkelere kıyasla hat uzunluğunda geride olmasına rağmen kazalarda açık ara ile lider konumunda olunduğunu belirten Çakar, diğer ülkelerde yok denecek kadar az olan altyapı ve teknik sorunların Türkiye'de kazaların başlıca nedenini oluşturduğunun altı çizdi. Çakar, çarpışmalar, deraymanlar ve diğer kazalar olarak nitelendirilen kazalar kategorisinde (2007 yılında) Türkiye'nin toplam 157 kaza ile Avrupa birincisi olduğunu, demiryolu araçlarının raydan çıkması anlamına gelen "deraymanlar"a bağlı kazalarda ise 89 kaza ile yine Avrupa'da birinci olduğu kaydeti.

Kaynaklarını karayolları ve dolayısıyla uluslararası petrol ve otomotiv tekellerine akıtarak demiryolu ve denizyolu taşımacılığını gerileten dışa bağımlı ulaşım politikaların bu durumun başlıca nedeni olduğunu belirten Çakar, "AB uyum programları, Dünya Bankası ve IMF'ye verilen taahhütler uyarınca serbestleştirme, özelleştirme, 'yap-işlet-devret', 'yap-işlet' ve 'kamu-özel sektör ortaklığı' yoluyla kamunun güçsüz kılınıp özel sektörün güçlendirilmesi yönünde politikalar söz konusudur. Bu kapsamda TCDD'nin yeniden yapılandırılması yoluyla altyapı ve işletmeciliğin bölünmesi, kurum yapısının parçalanması, faaliyetlerin yatay bölünmeye tabi kılınması, özelleştirme ve taşınmazlarının satılması, istihdamın azaltılması, teknik yeteneklerin zayıflatılması yoluyla demiryollarının yerli, yabancı sermayeye açılması hedeflenmiştir" ifadelerini kullandı.

Çakar, "Genel Demiryolu Kanunu Tasarısı" ile "TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması ve Türkiye Demiryolu Taşımacılığı A.Ş. Kurulması Hakkında Kanun Tasarısı" ile bir bütün olarak 153 yıllık demiryolu kazanımlarının ve TCDD'nin tasfiyesinin amaçlandığını belirti. Çakar ayrıca, doğru bir demiryolu politikasının, hat kapasitesi, arazi, maliyet, kullanım ömrü, güvenlik, enerji tüketimi ve enerji verimliliği, petrole bağlı olmaması, çevre gibi temel unsurlara ve kamusal hizmet perspektifine dayandırılması gerekliliğine dikkat çekti.
 

Ulaştırma ana planı hazırlanmalı

"Ulaştırma Ana Planı" hazırlanması gerektiğini belirten Çakar, ulaşım politikalarının Kombine Taşımacılığa yönelim ekseninde belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Çakar şöyle devam etti:
"Yük ve yolcu taşımada ağırlık demiryolu taşımacılığına verilmeli. Ulaştırmanın bütünü ve demiryollarında altyapı, araç, arazi, tesis, işletme ve taşınmazlara yönelik bütün özelleştirmeler ve belediyeler ile üçüncü şahıslara devirler durdurulmalı. Gerekli olan altyapı, bakım, yenileme çalışmaları eşliğinde eski hatlarda 'sürat demiryolu' projelerine yönelinmeli. Yeni altyapı ve yüksek standartlı yeni hat yapımına dayanmayan 'hızlı/hızlandırılmış tren' projeleri durdurulmalı. TCDD'nin parçalanarak işlevsizleştirilmemeli, personel açığı siyasi değil mesleki ve teknik ölçütler içinde giderilmeli, 'performansa göre ücret', 'toplam kalite yönetimi' ve bunun gibi uygulamalar kaldırılmalı. Dünya Bankası ve uluslararası sermayenin istemleri doğrultusunda hazırlanan Demiryolu ve TCDD Kanun Taslakları geri çekilmeli. TCDD borçları kamu tarafından üstlenilmeli. TÜDEMSAŞ, TÜVASAŞ, TÜLOMSAŞ gibi TCDD fabrikaları lokomotif ve vagon üretecek teknik düzeye getirilmeli, montaj değil üretim esaslı bir yapıya sahip olmalı; demiryolu yan sanayisine yatırım yapılmalı."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon