''Dış politika skandalı, zafiyeti''

CHP Genal Başkanı Deniz Baykal'ın grup toplantısından satır başları:

- AKP'nin bu seçimlerde yüzde 48'in üzerinde oy alabileceğini değerlendiren anketler vardı. Yaşanan seçimler fevkalade önemli oldu. Bu seçimle siyasal yaşam yeni bir yön belirledi. Çok önemli bir oy kaybı yaşamıştır iktidar. Bu çok önemli! Yüzde 34'le başlanan oy oranları yüzde 47'ye kadar çıktı. Acaba bu oran daha da artacak mı diye bakılırken çok somut bir tablo ortaya çıkmıştır.

- İlk kez ortaya çıkan oy kaybını anlamlı kılan iki tanım var:

1- Bu olay yerel bir olay değildir. Yanlış aday sonucu oluşan bir tablo yok ortada. Her yerde oy kaybı var bu ciddi bir olay.

2- Oy kaybı düzeyi ciddi bir ölçekte ortaya çıktı. Bu gelip geçici bir tablo değildir. Bu bir siyasal kırılmadır. Bu seçimde aldığı oyların sadece oranına değil sayısına da baktığınızda çarpıcı bir durumla karşılaşıyoruz.

- Cumhuriyet Halk Partisi tarafından bakılınca: Biz sayı olarakta oran olarak da daha güçlenmiş bir parti olarak bu seçimlerden çıktık. İstikrarlı bir biçimde oylarını düzenli olarak arttırmayı başarmış bir parti CHP. Türkiye'nin gelişme, kentleşme ve iş sahibi olma süreçleriyle orantılı olası oyların artımı CHP'nin sonucu.

- Ayrıca yerel seçimlerde CHP olarak bize yöneltilen 'gecekondu semtlerine ulaşmakta sıkıntınız var' iddiaları çürümüştür. İmanlı kesimden imansız kesimden hepsinden oy almıştır CHP. İstanbul Belediyesi'ni kaybettik ama hepimizi sevindirecek şekilde kalıcı olarak bir oy artışı sergiledik.

- Özellikle Trakya'ya teşekkür ederim. Arkadaşlarımız, örgütümüz çok yüksek başarı elde ettiler. Trakya halkını şükranla selamlıyorum. Başarının üzerine en yüksek başarı eklemişlerdir. Aynı şekilde İzmir gerçekten siyasal tarihin çok önemli başarılarından birini gerçekleştirmiştir. Muhteşem bir sonuç aldı arkadaşlarımız orada, başarı üstüne başarı gerçekleştirdik. Kırsal alanlarda dahi çok büyük bir başarı gerçekleştirmiş durumdayız. Büyükşehir dışındaki 30 ilçenin 28'ini aldık. 29. Seçim Kurulu'nda, olur olur olmaz olmaz, ama aldığımız başarı çok büyük bir başarıdır. Bütün İzmirlileri de saygıyla selamlıyorum.
Bir Antalyalı olarak buna değinmem belki uygun düşmeyebilir ama bütün partili arkadaşlarımıza saygılarımı sunuyorum. Antalya halkına teşekkür ederim. Buralarda ortaya çıkan başarı gecekondu-imarlı ayrımı olmadan ulaşılmış bir başarıdır. Bu yeni başlamış olan bir süreçtir. Artık, AKP İktidarının önümüzdeki dönemde ülkeyi yönetmesi uzak bir ihtimal. Bu sorumluluğa kendimizi hazırlamalıyız.

- Bu seçimlerle ilgili olarak Başbakan'ın yaptığı bir değerlendirmeye dikkat çekmek istiyorum. Güneydoğu'dak iseçimlerle ilgili değerlendirmeyi görmemezlikten gelemeyiz. 'Orda baskı şiddet egemen oldu' demiştir. Önce bir defa yapılan seçimlerin demokratik olamadığını söyleyen kişinin sıfatına dikkat çekmek istiyorum. Başbakan... Şimdi Başbakan Güneydoğu'dan şikayet ediyor ne kadar acı... Peki bu durumu kim düzeltecek.

- AKP'nin Güneydoğu politikası iflas etmştir. AKP-DTP ile kaynaşarak, Devlet yetkisini kullanarak DTP'yi etkisiz hale getirecek bir politika izledi. Acı bir tablodur bu. DTP'yi taklit ederek bölgede etkili olmanın söz konusu olmadığı ortaya çıkmıştır. Bölge, AKP'nin samimiyetine inanmamıştır.

- NATO, İkinci Dünya Savaşı sonrası önemli sorumluluklar üstlenmiş bir kuruluş. Şimdi kendine yeni işler arıyor. İslamiyet, NATO bakımından büyük önem taşır. Rasmussen'in adaylığını ne ifade ettiğini soğukkanlı düşünmek lazım. Yaşanan karikatür krizini görmemezden gelmek mümkün değildir. Müslümanların duyguları rencide edilmiştir. İnsan hakları adına yapılmıştır. Bunu kabul etmek mümkün değildir.

- Bu ülkenin bu konuda gereken duyarlılığı göstermemiş Başbakan'ı, Genel Sekreter olarak öneriliyor. Ayrıca, PKK terör örgütüne sahip çıkan, destek olan bir televizyon kuruluşu oradan yayın yapıyor. Bu engellenemedi. Bunu anlatamadık, düşünce, yayın özgürlüğü diye kabul ettiler. Bunun, NATO için de uygun bir seçim olmadığını vurgulamak lazım.

- Bu atama için 1 Ağustosa kadar süre vardı. Ortalık yerde, kamuoyu önünde, meydan okuyarak, tahrik edici biçimde bu konu belki ortaya atılmamış olsaydı, bu konuların, gerçeğin daha iyi anlatılması imkanı olabilirdi. Rasmussen, düşünülenden daha erken Genel Sekreterliğe geldi. Bu, dış politika skandalı, zafiyetidir.

- Daha önce dönemin Danimarka Dışişleri Bakanı, Genel Sekreter olmak istedi, ABD sahip çıktı, bu göreve gelmek üzereydi ama Fransa, 'Şu kadar yıl önce bir demeç verdi, benim Pasifik'teki nükleer denemelerimin, insanlığa, çevreye zarar verdiğini söyledi, ben kabul edemem' diyerek, engelledi. Bu tamamen şahsi bir mesele, göreviyle ilgili değil.
Başbakan'ın, 3 gün önce, karikatür krizi karşısında gerekeni yapmadığını söylediği kişinin Genel Sekreter seçilmesi, Başbakan'ın oyuyla mümkün olmuştur. 3 gün önce hayır diyeceksin, 3 gün sonra seçeceksin. Bari ilan etme, önceden temasını yap.

- Ermenistan ile dostluğu sağladık mı bilmiyorum ama Azerbaycan'ı kırmayı başardık.