DİSK'ten Türk-İş'e 'ihanet suçlaması

DİSK, daha önce binde 5 olarak uygulanmasında mutabık kalınan iş kolu barajının TÜRK-İŞ yönetiminin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştükten sonra yüzde 3'e çıkarılmasına karar verildiğine dikkat çekerek, "TÜRK-İŞ yönetimi Başbakan ile neyin pazarlığını yaptığını açıklamalıdır" dedi. DİSK, TÜRK-İŞ'i işçi sınıfına "ihanet" etmekle suçladı.

DİSK'ten Türk-İş'e 'ihanet suçlaması
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.02.2012 - 11:12

DİSK Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, TÜRK-İŞ'in Toplu İş İlişkileri Yasa tasarısı Meclis'e gönderilmeden önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmenin içeriğinin kamuoyuna açıklanmasını istedi. DİSK'in açıklamasında "Türkiye demokrasi tarihi açısından karanlık bir dönemden geçiyoruz. 12 Eylül askeri darbesinin gölgesinde, konfederasyonumuz DİSK'e ve işçi sınıfının iradesine ket vurarak, işçileri örgütsüz bırakan, yalnızlığa ve çaresizliğe sürükleyen faşizan ruh kendisini bir kez daha ortaya koyuyor. Darbe günlerinde 12 Eylül'ün kudretli faşist generalleri ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile işbirliği yapan ve 12 Eylül cunta hükümetine genel sekreterini bakan veren TÜRK-İŞ konfederasyonu, bir kez daha kapalı kapılar ardında, işçi sınıfının örgütlenme özgürlüğünü pazarlık konusu yaparak bir ihanete daha imza atıyor. Kuruluşundan beri işçi sınıfının mücadeleci örgütü konfederasyonumuz DİSK'i bitirmeyi amaçlayan anlayış, 1970 yılında 15-16 Haziran günlerinde 150 bin işçinin katıldığı büyük direnişi ile püskürtülmüştü. Bu tarihten kısa bir süre önce de, Çalışma Bakanı Seyfi Öztürk, yine bir TÜRK-İş Kongresinde 'Çok yakında DİSK'in çanına ot tıkayacağız' demişti" ifadelerine yer verildi.
 

'Başbakan Erdoğan Türk-İş'i neye ve nasıl ikna etmiştir?'

DİSK, istatistiksel oyunlarla konfederasyonlarına ve işçilerin örgütlenme iradesine yönelik bir saldırının gündemde olduğuna dikkat çekerek, DİSK'in de içinde yer aldığı ancak evrensel normları, özgürlükleri karşılamadığı için son oturumlarına katılmadıkları toplantılarda, sosyal tarafların mutabık kaldığı hususların hangi pazarlıklar sonucu yasa taslağından çıkarıldığını sordu. DİSK açıklamasında şunları kaydetti:

-Hangi bedel karşılığı taslakta yer alan yetki barajı 6 kat artırılarak yüzde 3 olarak belirlenmiş, sendika temsilcilerinin güvencesi kaldırılmış, grev yasakları konusunda mutabık kalınmıştır?

-31 Ocak 2011 tarihinde konfederasyonumuz DİSK Çalışma Bakanlığı önünde ve ülke genelinde bölge çalışma müdürlüklerinin önünde, sendikal özgürlükler için eylem yaparken, kapalı kapılar ardında sadece TÜRK-İŞ ile görüşen Başbakan Erdoğan TÜRK-İŞ'ten ne talep etmiştir?

-Aynı görüşmede Başbakan Erdoğan TÜRK-İŞ'i neye ve nasıl ikna etmiştir?

-Söz konusu toplantının sosyal taraflardan sadece biri ile yapılmış olması nasıl açıklanmalıdır? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı hangi gerekçe ile sosyal tarafların defalarca bir araya gelmesi ile yapılan uzun ve zorlu çalışmaları bir çırpıda hiçe sayarak, sadece tek bir konfederasyonla pazarlık yapma gereğini duymuştur?

-Yapılan pazarlıkta kıdem tazminatı'nın fona devri yoluyla aşamalı olarak kaldırılması, esnek çalışmanın yaygınlaştırılması, özel istihdam bürolarının kölelik bürolarına dönüştürülmesi, taşeronlaşmanın yaygınlaştırılması gündeme gelmiş midir? Neden, kimin adına, nereye kadar ödün verilmiştir?

-Yapılan pazarlıkta konfederasyonumuz DİSK'i sözde yetkisiz bırakma böylelikle TÜRK-İŞ bürokrasisinin kendini koruma gibi bir eğilim konuşulmuş mudur?"
 

'5 yıl rüşveti ile sendikaları susturacaklarını sanıyorlar'

Başbakan ve TÜRK-İŞ yönetiminin, sendikal haklar konusunda dünyada en geri ülkelerden biri olma gerçeğini görmezden geldiğini ve hükümetin "5 yıl rüşveti" ile sendikaları susturacağını sandığını belirten DİSK Yönetimi, TÜRK-İŞ'in ve hükümetin bu tarihi "sorumsuzluğuna" karşı, başta TÜRK-İŞ üyesi sendikalar olmak üzere, tüm işçi sınıfını uyanık olmaya, bu pazarlığın açığa çıkartılması için mücadele etmeye çağırdı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler