Dokunulmazlık oyunu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla fezlekeleri Meclis'e sevk edilen BDP'lilere göre amaç gündemi değiştirmek.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İspanya’ya giderken “dokunulmazlıklarını kaldıracağız” açıklaması yapmasının hemen ardından Şemdinli’de PKK’lilerle “kucaklaşma” görüntüleri kamuoyuna yansıyan BDP milletvekilleri hakkındaki dokunulmazlık dosyaları “jet hızıyla” Meclis’e sevk edildi. BDP yönetimi ise bu girişimi “açlık grevleriyle oluşan gerilim karşısında Erdoğan’ın gündemi değiştirme çabası, şantaj ve tehdit kozunu elinde bulundurma” girişimi olarak nitelendirdi.
Van Cumhuriyet Savcılığı’nca “terör örgütüne yardım” suçlamalarıyla 9’u BDP’li 1’i bağımsız 10 milletvekili hakkında hazırlanan dokunulmazlık fezlekelerinin, Erdoğan’ın talimatıyla Meclis’e sevk edilmesi “yeni DEP süreci mi başlayacak” sorusunu gündeme taşıdı. BDP kanadı ise fezlekelerin Meclis’e sevkedilmesini, açlık grevleri sürecinde “cezaevindekilerin ve halkın direnişi sayesinde” Abdullah Öcalan’ı devreye sokmak zorunda kalan AKP hükümeti ve Erdoğan’ın “müzakereler başlıyor” algısını kırmak için gündem çabası içine girdiğini savunuyor. BDP’liler, dokunulmazlık fezlekeleri Meclis’e sevk edilse de “idam” tartışmasında olduğu gibi sonuçsuz kalacağına işaret ediyor. BDP’liler buna gerekçe olarak da hükümet yetkilileriyle “alttan alta” yürütülen görüşmeleri örnek gösteriyor. Bu kapsamda BDP ve hükümet yetkilileri arasında temasların sürdüğü öğrenildi. Başta Adalet Bakanlığı olmak üzere BDP’liler, 4. yargı paketi, “kamuda anadili kullanımı”na izin verilmesinin yanı sıra “hazine yardımı”, “seçim barajının düşürülmesi” talepleriyle ilgili de hükümet yetkilileriyle görüştüklerine dikkat çekti.
BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, partisinin grup toplantısında fezlekeleri önemsemediklerini belirtirken, Erdoğan hakındaki “akbil” ve “yolsuzluk” fezlekelerini anımsattı. BDP milletvekillerinin dokunulmazlık zırhıyla bugünlere gelmediğine işaret eden Kışanak, “BDP milletvekilleri ağır bedeller ödedi. Bu bedelden korksaydık bu yola baş koymazdık” dedi. Erdoğan’ın canının istediği gibi gündem yarattığını belirten Kışanak, “Bu parlamentoda nitelikli zimmet, evrakta sahtecilik gibi bir sayfa dolusu yüz kızartıcı suç var. Bunların tamamı BDP dışı partilere aittir. Kendisinin çöp yolsuzluğu, akbil yolsuzluğu gibi dünya kadar yolsuzluğu var. İstiyorlarsa gelsinler bunu konuşalım. Bizim dokunulmazlıklarla ilgili söyleyecek sözümüz yok, duruşumuz var” görüşünü dile getirdi.
‘Bize dokunan yanar’
BDP’li Hasip Kaplan, başbakanın açıklamalarına sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan yanıt verdi. Kaplan, dokunulmazlıklarının zaten olmadığını da savunarak “Arkamızda bizi seçen irade halkın gücü olmasa bir saniye nefes aldırmazlar ama bize dokunanlar siyaseten hep yandılar, yok oldular” diye yazdı. Van’da partisinin düzenlediği mitinge katılan BDP Van Milletvekili Özdal Üçer de Erdoğan’a Kürtçe seslenerek “5 yıldır biz o Meclis’teyiz, görmediğimiz hakaret kalmadı. Al o dokunulmazlığı başına çal” dedi. Hakkında fezleke düzenlenen BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de “Artık 1994’teki gibi bir DEP süreci olmaz, açlık grevlerinde halkın neler yapabileceği görüldü” görüşünü dile getirdi. BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de Erdoğan’ın “sahte” gündemiyle ilgilenmediklerini belirterek “Roboski katillerinin, Meclis’teki dolandırıcıların, soyguncuların, yolsuzluk dosyalarının gelmesi halinde dokunulmazlık konularını gündemimize alacağız” ifadelerini kullandı.
Raporda eleştirilmişti
Dokunulmazlık tartışması sürerken TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun taslak raporunda DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırıldığı süreç, “rejimin karanlık yüzü” olarak nitelendirilmişti. Raporda, SHP-DYP koalisyonu gibi siyasi partiler “militerleşme sürecine taşeronluk” yapmakla suçlanıyor.
Arınç: Vekiller suç işliyor
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 10 milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresiyle ilgili olarak, “BDP’li milletvekillerinin bir kısmı, TCK’deki tabirle ‘taammüden suç’ işliyorlar. Yani bilerek ve isteyerek, soğukkanlılıkla kanunlarda suç sayılan eylemleri yapıyorlar. Dolayısıyla, yargılanmayı da yüz defa hak ediyorlar. Eğer sivil bir şahıs bu suçları işlemiş olsaydı, savcılar harekete geçip iddianame tanzim eder, kendilerini mahkeme önüne çıkarırlardı” diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Bir acayip Türkiye hikâyesi
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Jose Mourinho'dan genç futbolcuya övgü!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Kılıçdaroğlu'ndan Özel'e 'Suriye' yanıtı
- Başkan Özarslan’dan açıklama
- Bu kebapçılara dikkat!